Korona virüsle gelen ek vergiler
Tam zamanında ulaştı Yaşar Usluer'in yazısı. Bahsettikleri "muhalefet" değil gerçeğin ta kendisi. Buyrun okuyun:
Saygıdeğer Burhan Abi;
Bahçe işlerim yüzünden hep bahçedeyim. Gazete yok, haberleri de zamanında izleyemiyorum. Ara sıra İzmir'e geldiğimde internetten okumaya çalışıyorum. Bu yıl bahçem fakir. Soğuk vurduğundan dolayı bağların yüzde doksanında üzüm yok. Malta eriği, can erik, papaz eriği, mürdüm eriği, İtalyan eriği, anjelika erik, Iğdır kayısısı, Malatya kayısısı, şekerpare kayısı hiç yok.
14 gün önce, "Şok markete girenler şoke oldu. Limonun kilosu, sıkı durun 11.40 olmuş. Komşu manavda. 6.90 TL. Ne diyeceğimi şaşırdım. Hükümetten güç alan marketlerin kartla satışa başlaması fiyatları uçurdu" tespitiniz doğru. Bunun dışında bazı resmi kurumlar da personeline yemek kartı veriyor. Bu kartları kullanırsanız limonu 11.40'dan alırsınız.
Kartların alışverişe açıldığı günlerde fiyatlar artışta. Çoğu yerde, benim bahçede olduğu gibi soğuk vurduğundan zaten ürün yok. Mart ayında kivi 8, Nisan'da 12 TL. Şimdi muz 18 TL. Bundan ayrı; geçen yıl soğan, patates ve limon fiyatları yükselmesin diye ihracata kısıtlama getirdiler. Tüketicinin ürünleri elinde patladı, çürüdü. Suriye'den bile patates ithal edildi. Benim yazımdan sonra 2 gün içinde 2 liraya kadar inmişti.
Vergilere ek ayar
Korona virüs krizinden sonra Marmara depreminde olduğu gibi ek vergilerin gelebileceğini söylemiştim. Kriz sonrasını bile beklemediler. 1 Ekim 2020 tarihine kadar 800 kalemde yüzde 30 ek gümrük vergisi getirdiler. "Korona virüs salgınının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve yerli sanayiyi ithalat baskısına karşı korumak" amacıyla bu kararın alındığı bildirildi. "İlave vergi gümrük idarelerince ithalattan alınan gümrük vergileri ve diğer mali yükümlülüklerden ayrı tahsil olunacak ve genel bütçeye irat kaydedilecek" demeleri bütçeye gelir için değil de nedir?
Bundan ayrı, bankalardaki vadesiz hesaplardan, altın ve kıymetli maden alımları kambiyo vergisi kapsamına alındı. Bu da bütçe için değil de nedir?.
Emirle düşmez
İlhan Kesici ve Mahfi Eğilmez'in para basılması önerisine karşı çıkmıştım. Zira karşılıksız para basmak 6 sıfırlı paralara geri dönmek olur.
Enflasyon ve faizi emirle düşürürseniz gerçekleri saklayamazsınız. Döviz ve altın hemen yükseldi.
80 ülkeye sağlık malzemesi yapmakla gururlanıyoruz. Yazık ki hiç biri borç vermediğinden, IMF'ye de boyun eğmemek için Katar ile swap anlaşması yapıyoruz. Millet anlamasın diye kelime oyunları sergiliyoruz.
Swap gerçeği
Kelime anlamı olarak swap; değiş-tokuş, takas... Yani biz bastığımız TL'yi Katar'a verip karşılığında Katar riyali alıyoruz. Riyal uluslararası alışverişte geçerli olmadığı için kullanamıyoruz. Riyal satıp dolar alsak Katar riyali değer kaybedeceğinden bunu da yapamıyoruz. Bir nevi dostlar alışverişte görsün oynuyoruz.
Sayın Erdoğan'ın, "yap-işlet-devret" sistemiyle yaptırdığı şehir hastanaleri, Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi yapıların dolar bazlı ödemelerinde de sıkıntı yaşanıyor.
70 sentli günler
1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra Kıbrıs Fatihi ilan edilmesiyle gaza gelen Karaoğlan Bülent Ecevit, Nihat Erim hükümetinin yasakladığı haşhaş ekimini, "ABD bizim nereye ne ekeceğimize karışamaz" deyip serbest bırakmıştı. Sonra ambargo gelince 70 sente muhtaç kalmıştık. Oysa Süleyman Demirel'e "Haşhaşı yasakla" dediklerinde, "Gücün yetiyorsa gel de sen yasakla" dediği için 12 Mart Muhtırası'na muhatap kaldığını Ecevit hatırlamalıydı. Yazık ki, erken seçim isteyip istifa etmişti.
***
Özel not:
Senelerce 29 Mayıs'larda köşemde Arif Nihat Asya'nın Fetih Marşı'na yer verdim. Hatta bu yüzden bir dernekle mahkemelik bile oldum. Dün İstanbul'un fethinin 567. yıldönümünü idrak ettik. Birileri çıkıp, "Bıktırdın artık..." demesin diye çağ açıp, çağ kapatan fethin kutlamasını bugüne bıraktım. (B. A.)