Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hulki CEVİZOĞLU
Hulki CEVİZOĞLU

Körler ülkesinde kral olmak!

H.G.Wells’ten bir öykü: Körlerin Öyküsü...
Dere tepe, dağ ova dolaşmasını seven tek gözlü bir adam varmış. Yürür yürür gider, gider gider yürürmüş.
Bir gün uzaklarda renkleri karmakarışık bir köy görmüş; alacalı bulacalı garip bir köy. Yaklaşmış köye doğru. Yolları bir tuhaf, evleri bir tuhaf, insanları bir tuhafmış köyün...
Girince köyün içine, anlamış meseleyi. Körler köyüymüş burası. Kadınların, erkeklerin, çocukların sonuçta herkesin sımsıkı kapalıymış gözleri.
Gezgin adam karar vermiş burada yaşamaya:
“Hiç değilse benim bir gözüm var” diyormuş, “Körler ülkesinde şaşılar kral olur, derler. Ben de bunların başına geçer yaşarım.”
Körlerin gözleri yokmuş ama elleri, kulakları, burunları çok hassasmış. Kendilerine göre bir düzen içinde yuvarlanıp gidiyorlarmış.
Adam şaşkın hallerine bakıyormuş onların. Yürümeleri, konuşmaları doğrusu başka türlüymüş.
Bir gün körlerden biri ötekinin malını aşırmış. Sadece tek gözlü adam görmüş bunu. Bağırarak ilan etmiş: “Filanca malını çaldı falancanın.”
Körler, “Nereden biliyorsun, o kadar uzaktan duyulmaz ki” demişler.
“Ben duymadım, gördüm. Gözüm var benim, görüyorum.”
Körler göz diye, görmek diye bir şey bilmiyorlarmış. Uzun yıllar içinde çoktan unutmuşlar bu hissi. “Ne demek görmek?” demişler, “Nasıl görüyorsun yani, duyulmayacak mesafeden anlıyor musun ne olup bittiğini?”
“Anlıyorum tabii...”
“İnanmayız, imtihan edeceğiz seni...”
Adamı almışlar, uzakça bir yere dikmişler. Tecrübeleriyle biliyorlarmış o uzaklıktan hiçbir şeyin işitilmeyeceğini.
“Anlat bakalım, şimdi biz ne yapıyoruz?” demişler.
Adam anlatmış: “Oturuyorsunuz, konuşuyorsunuz vs..” derken, körler bir evin içine girmişler, bağırmışlar:
“Anlatsana...”
“İçeri girdiniz, göremiyorum ki...”
Körler bilmedikleri için içeri girmenin ne olduğunu, “Ne olmuş yani içeri girmişsek. 50 cm. fark etti, anlat anlat” demişler.
“Arada duvar var göremiyorum”
Körler, “Sen atıyorsun” demişler, “Demincek tesadüf etti. Bak, şimdi bilemiyorsun.”
“Ben duymuyorum, ben görüyorum” diyormuş adam.
“Öyle şey olmaz” demişler, “Sende bir bozukluk var. Saçmalıyorsun, acayip şeyler söylüyorsun. Hekime muayene ettireceğiz seni...”
Adamı yaka paça köyün hekimine götürmüşler. Hekim de kör tabii...
Elleriyle yoklamaya başlamış adamı.
Yoklamış yoklamış ve parmaklarını adamın yüzünde gezdirirken:
“Buldum” demiş, “” Bozukluk burada...
Adamın açık olan gözünü kastediyormuş hekim ve, “Saçmalaması bundan dolayı” diyormuş.
“Ben şimdi hallederim, düzeltirim onu!..”
Körler ülkesinde kral olmaya kalkan gezginci zor bela kurtarmış kendisini oradan.
Körler görenleri anlayamazlar, saçmalıyor sanırlar ve onu da düzeltip(!), kendilerine benzetmek için gözlerini çıkarmaya uğraşırlar. (Alıntı yaptığım eser: Toktamışoğlu, Murat, Aklın Öteki sesi, Kapital Yayınları, İstanbul, 2003, s.91.)

***

Kıssadan hisse alınır mı acep?
İyi pazarlar..

Yazarın Diğer Yazıları