Komutanın ayakkabısına pençe mi gerek!..
ABD Genelkurmay Başkanı Org. Martin Dempsey’in Genelkurmay Başkanı Necdet Özel tarafından ağırlanmasına farklı farklı noktalardan bakıldı. Görüşmenin içeriği hakkında da sızdırma haberler yapıldı.
Haber başlıklarından alt alta kısa bir sıralama yapalım;
* “Dempsey’in, Suriye’deki kimyasal ve biyolojik silahların varlığına ilişkin tespitlerde bulunduğu iddia edildi.”
* “İkilinin görüşmesinde ağırlıklı olarak Suriye ve terörle mücadele konularının görüşüldüğü, Suriye’deki iç karışıklık, Türkiye sınırına mülteci akını ve mültecilerin konakladığı kampların, Özel-Dempsey görüşmesinde masaya yatırıldığı anlatıldı.”
* “Bölgesel gelişmelerin de ele alındığı görüşmede, terör örgütüne yönelik ortak mücadele stratejileri ve PKK’ya karşı izlenecek yol haritası da konuşuldu.”
* “Görüşmede anlık istihbarat paylaşımı da gündeme geldi. Org. Özel, PKK ile çatışmaların Türkiye toprakları içinde en üst düzeye çıktığı bu dönemde, ABD’nin, Kuzey Irak’taki PKK hedeflerinin tespitinde kritik olan anlık istihbarat toplama süresini 24 saate çıkartması talebini yineledi.”
Görüşmenin içeriği ile ilgili haberlerde en çok tekrarlanan husus ise “Suriye’nin elindeki biyolojik ve kimyasal silahlar” dı. Aklıma birden Irak işgali öncesi geldi. Saddam’ın da elinde kitle imha silahları ve nükleer silahlar olduğu iddia ediliyordu. ABD, Irak’ı işgal ettikten sonra, onca yapılan aramada bahsedilen silahlardan hangisine rastlandı?..
Hiçbirine...
Tanklarının yarısından çoğunu yürütemeyen, uçaklarını zar zor uçurabilen Suriye Ordusu’nun elinde kimyasal veya biyolojik silahlar olabilir mi?
Esad’ın elinde olsa olsa kimyasal silah olarak, hepimizin evlerinde bulunan haşere öldüren ilaçlar vardır.
Yukarıda sıraladığım “içerik”e hiçbir itirazım da yok. Pekala, bunlar gündeme gelmiş olabilir.
Fakaaat!..
Bana tecrübelerim diyor ki; bu haberler dikkatleri başka yöne çekmek için servis edilmiş olabilir. Hele bir de bazı gazetelerde “ayakkabınız pençe istiyor paşam” haberlerini görünce şüphelerim iyice arttı. Fotoğraflı haberi görmeyenler için tekrar edelim; ABD Genelkurmay Başkanı’nı karşılama töreninde Necdet Özel’in ayakkabılarının altı görüntülenmiş ve ayakkabının altındaki bir lekeden yola çıkılarak bunun delik olduğuna hükmedilerek, bu başlık atılmış. Yani; ayakkabısının altı delik Genelkurmay Başkanı imajı...
Ben de fotoğrafa dikkatlice baktım ve Paşanın ayakkabısının delik olmadığını, yoldan bulaşmış herhangi bir şeyden kaynaklanan leke olduğunu düşündüm.
Neyse!..
Anlaşılan o ki; ABD Genelkurmay Başkanı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ne istediyse onu koparamamış.
Bundan sonra Tayyip Erdoğan, Necdet Özel’e övgüler yerine eleştiriler sıralarsa hiç de şaşırmayın.
Benim yaptığım küçük çaplı araştırmada elde ettiğim bilgilere göre, ABD Genelkurmay Başkanı’na Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’ye yönelik bir müdahalede rol almayacağı bir kez daha yinelenmiş.
Zaten sızdırılan gündem maddelerine bakıldığında konuların artık çok rutin olduğu ve böyle bir üst düzey görüşme yapılmadan da alt kadrolarda bunların ele alınabileceği göze çarpıyor. Görüşlerine başvurduğum bir askeri kaynağın şu çarpıcı yorumunu da sizlerle paylaşayım:
“Sakın, Dempsey, uluslararası noktalarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, ABD’nin hoşuna gitmeyen bazı faaliyetleri için Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e gelmiş olmasın? Bu tip görüşmelerde açıklanamayacak çok şey olduğunu hiç unutmayın.”
“Açıklanamayacak çok şey” yorumuna katılıyorum. Ama ortada görünen çok net bir tablo var. Ben, özellikle son iki yıla bakıyorum; ABD’den bu kadar sıklıkta, bu kadar üst düzey ziyaretin yapıldığını hatırlamıyorum. Sadece Türkiye’nin son 50 yılını ele alalım ve kıyaslama yapın. Herhalde bu bir rekor...
Özür ve
düzeltme
“Kopyala yapıştır metinler” başlıklı yazım üzerine bazı okurlarımdan telefonlar aldım. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Genel Merkez’den baskı üzerine “Devlet Bahçeli’ye destek” için gönderilen matbu metinlere direnen çok sayıda teşkilat yöneticisi var. Yazının bütününde genel olarak, bazı illerde teşkilat yöneticilerinin Genel Merkez’in bu konudaki baskılarına direnemeyip konuyu delegelere aktardığını ancak delegelerin buna tepki gösterdiğini dile getirdim. Yazımda belirtilen Uşak, Bursa, Aydın, Mersin gibi illerde Genel Merkez’den gelen talimat üzerine yapılmış resmi bir açıklama yoktur. Sözkonusu illerde, Genel Merkezin talimatını kendi aralarında istişare edişleri ve bu sırada çıkan tartışmalar açıklama gibi aktarılmıştır. Bunlar aslında resmen basın önünde yapılmış açıklamalar değil, bu süreçte sözkonusu teşkilatlarda yaşanan tartışmalardı. Sehven yaptığım bu hatayı ve de eksikliği düzeltir, özür dilerim.