Kocatepe'den İzmir'e
Yoğun gündemden dolayı önemli haber unsurlarını, topluma örnek mesajları yazmakta geri kalabiliyoruz. Birkaç günlük öteleme bütünlüğü bozuyor. Günlerdir ihmal ettiğim "Kocatepe'den İzmir'e Yürüyüşü"nü yazmakta geç kaldığım için arkadaşlarımdan ve okuyucularımızdan af dilemeliyim.
Adı Güven Kaya: 1978 yılında Kuleli Askeri Lisesi'ne girdiğinde de ele-avuca sığmaz hiper aktif bir çocuktu. Harp Okulunu bitirip piyade teğmeni olarak kıtaya çıktığından itibaren hep arazide kaldı. Dağları avucunun içi gibi bilir. "Asker ölmek içindir" adını verdiği kitabında askerleri ile beraber yaşadıklarını samimi bir dille yazıp, yeni nesillere ders veren yorumları vardır. Kızıp emekli olmasa büyük ihtimal Ergenekon-Balyoz kumpasına uğratılıp infaz edilecekti. Öyle gardırop devrimcilerine benzemez Güven. Gerçek anlamda Atatürkçü'dür. Üç yıldır, önce genç nesillere örnek olmak için "Başkomutanın izinde" yürüyüşleri yapıyor. Bu yıl yalnız değil. 26 Ağustos'ta Afyon'dan Kocatepe'den çıktılar yola Mustafa Kemal'in "Ordular il hedefiniz Akdeniz'dir... İleri!" emri ile taarruza başladığı tepeden İzmir'e kadar yürümeye başladılar. Güzergâhı ısrarla köylerden geçirdiler. Köy kahvelerinde, meydanlarda, çeşme başlarında sohbet ettiler. Bir kelime öğretmenin mutluluğu ile yorulmadan, yılmadan yürüyen ellisini devirmiş idealist delikanlılar geçtiğimiz gün İzmir'e ulaştı. Her biri gazi olan emekli albaylar Güven Kaya, İsmail Şekerci, Mustafa Arslankurt, Sıtkı Çakır, Koray Dağtekin, Rıfat Mescioğlu, emekli tuğgeneral Cemal Eruç'a TESUD (Türkiye Emekli Subaylar Derneği) temsilcileri ile değerli arkadaşım emekli albay Gökhan Babaoğlu da lojistik destek verdi. Dile kolay 13 gün kısa süreli molalar, kamp çadırında birkaç saatlik uyku ile yürümek her babayiğidin harcı değil. Sağlık sebeplerim yüzünden katılamadıysam da yüreğim onlarlaydı. Yüzbaşı Agâh Efendi Şehitliği'ni ziyaretle başlayıp, yürüyüş güzergâhındaki tüm şehitliklere uğrandı. Şanslı bizim devreler, gittikleri her yerde geçmişte görev yaptıkları silah arkadaşları karşıladı onları. Yıllar önce emirleri altında vatani görevlerini yapan askerler kucakladı komutanlarını. "1978'den 1986'ya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği" üyeleri ve aileleri tarafından 8 Eylül Saat 10:30'da Belkahve Anıt'ta sona erdi. Yaş aralığı 51 ile 84 arasındaki TESUD üyeleri de kısa aralıklarla yürüyüşe katıldı. Dostlarım, 9 Eylül'de İzmir'e yeniden Türk bayrağı çekilmesinin yıl dönümünü huzur ile kutlarken yorgunluğun izini bile taşımıyorlar. Atatürk'ün izinde olmanın onurunu taşıyorlar. Artan terör olayları ve şehitlerimiz yüzünden bu yürüyüşe yeterli destek veremedik. Malum medya da görmezden geldi. Önümüzdeki yıl katılımın çok daha artacağına inanıyorum. Yürüyüşe katılan delikanlı arkadaşlarımı yürekten selamlıyorum.
Not: Değerli Ağabeyim Ömer Ay, "Milli Düşünce Merkezi"nin "İhanetle Uzlaşma Olmaz!" başlıklı bildirisini yollamış. İnternet ortamında mutlaka okuyunuz. Altına imza atıyorum.
Hürriyet Gazetesine art arda yapılan alçak saldırıyı şiddete kınıyorum. Anadolu'muzun güzel özdeyişidir "ensesi kalın" benzetmesi. Cuk oturmuş saldırının başındaki AKP milletvekili Abdurrahim Boynukalın'a... Partisinden çıt yok. Soner Yalçın "ensesi kalın Abdurrahim"in kim olduğunu yazdı. Bakalım 1 Kasım için yeniden aday gösterilecek mi?