Herkesin kafasında koalisyon seçenekleri, ellerde kalem-kâğıt hesap yapıyor. Yaparken de “işte ülke için tek çıkış yolu!” güzellemesini eklemeyi unutmuyor.
Kimse şunu sormuyor: Bu koalisyon aritmetikleri sonucunda partilere ne olur?
Sormamakta haklılar. Çünkü bunu sorması gereken partiler. Bizim özel ilgi alanımız olan MHP bu dönemin “yıldızı”.
Herkes koalisyon “hayallerinin” merkezine MHP’yi koymuş, “kabul etse de kendimizi kurtarsak!” havasında.
MHP, içine gireceği her türlü koalisyon seçeneğinin en dikkatli partisi olmak zorunda; çünkü işler kötü giderse fatura ona kesilecek. Bu bir kehanet değil. 2002 tecrübesi ortada.
Ayrıca MHP’nin siyaset etme yöntemi fatura üstlenmeye müsait. “Önce devlet” diyen bir anlayışla CHP ve AKP gibi pragmatizmden Makyevelizm’e evrilmiş siyasi anlayışın ortaklığında ortaya çıkan başarısızlığın kime yıkılacağını bilmek için kâhin olmaya gerek yok.
O yüzden muhtemel bir koalisyonda üç şeye dikkat etmek gerekiyor.
Öncelikle koalisyon yapılacak partiye, sonra koalisyon görüşme sürecinin “şeffaf” yürütülmesine ve nihayet koalisyon süresince kamuoyuna kendini izah edecek bir “pi-ar” anlayışına.
“Koalisyon yapılacak partiye neden dikkat etmeliyiz?” sorusunu artık sormuyoruz. DSP ile yapılan koalisyonun MHP’nin başına neler açtığı ortada. Koalisyondan ziyade o süreçte yaşananların hâlâ konuşuluyor olması, o süreçte söylenenlerin tabanından tavanına MHP’de oluşturduğu travmanın göstergesi. Bunun tekrar etmemesi için sürecin “şeffaf” yürütülmesi şart.
“Ne alakası var pi-ar’ın bu işle!” demeyiniz. 2002 seçim sonucunda koalisyonda pek çok başarıya imza atılmasına rağmen bunu halka anlatamamanın faturası az değildir. AKP hükümetlerinin “başarı” olarak pompaladığı pek çok hususta MHP’li Bakanların katkısının kamuoyuna anlatılamaması bunun acı örneğidir.
Hızlı tren, Marmaray projesi, Karadeniz sahil geçişi, hükümetin kendisinin icat ettiğini iddia ettiği tarımsal destekler vs. pek çok uygulamanın MHP icraatı olduğunu kafalara kazıyamamanın sebebi, modern tanıtım aygıtlarından bî-haber veya ilgisiz siyaset tarzıdır.
Propaganda tekniği açısından zamanının gerisinde bir MHP’nin AKP gibi icraattan ziyade pi-ar’la yaşam bulan bir parti ile gireceği koalisyonda akıbet hayır olmaz. 80 vekille, alacağınız 3-5 bakanlıkla, tıpkı 2002’de olduğu gibi, tüm başarısızlıkları sırtınıza alırsınız. O yüzden bu hususa dikkat.
Benden söylemesi...
* * *
Bazı kanalları seyrediyor ve tebessüm ediyorum.
Ülkenin tek kurtuluş yolu “CHP-MHP” hükümeti imiş, buna bir de HDP dışarıdan bir destek verseymiş yeme de yanında yat!
Ülkeye demokrasi gelirken yanında dış yatırımların kralı, istikrarın dik alası gelirmiş.
Ama ya olmaz da MHP-AKP hükümeti olursa Türkiye anti demokratikleşme sürecine yeni bir adım atar, kriz kaçınılmaz olur, AB bize sırtını döner vesair musibetler başımıza gelirmiş.
Bu hazretlere soruyoruz.
Peki HDP ve CHP’li hükümete giren MHP’ye ne olur? Bir dahaki seçimde Meclis’e girebilir mi? O çok korktuğunuz tek partili AKP’li günlere dönülmez mi?
MHP’nin 40 küsur yıllık siyasetinde yaptığı en büyük hata olan “sol koalisyon” modeline bir kez daha evet demesi (üstelik PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu ilan ettiği HDP desteği ile) nelere mal olur bilmiyorlar mı?
Tabii ki biliyorlar... Bu çevrelerin hedefi belli: Bozulan düzenlerini tekrar kurmak. Yoksa Basra harap olmuş onların umurunda değil... Bedel ödemeden kaçmak için koalisyon kurmak isteyenler, geçmişin hesabını vermemek için koalisyon projeleri geliştirenler, hepsinin tek hedefi daha rahat işlerini yürütebilecekleri bir Türkiye.
İşin garibi bu gruplar daha dün el birliği içinde MHP’yi yok etmeye çalışıyordu. Şimdi de kendi düzenlerini kurmak veya korumak için MHP’ye ihtiyaçları var.
MHP’nin bu gruplara bir borcu yok. Bu yüzden eli rahat. MHP onların hayallerini değil kendi ilkelerini merkeze alan, milletin ihtiyaçlarını önceleyen bir süreç yürütmeli. Seçimde ortaya koyduğu ilkelerin azamisini hayata geçirecek bir model için mücadele etmeli.
Kimsenin kavgasının enstrümanı olmadan kendi kavgasını vermeli ve bunu millete iyi anlatmalı.
O zaman sonuç ne olursa olsun MHP kaybetmeyecektir.
