KKTC’yi kim kurtaracak?

KKTC’de birçok olumsuzluk insanlarımızı umutsuzluğa sürüklemekte, karamsarlık noktasında ortaya çıkan huzursuzluk çeşitli sosyal sorunları da beraberinde getirmektedir. Yıllar önce alınması gereken birçok düzenleme ve tedbirin zamanında alınmamasının faturasını maalesef halkımız ödemek zorunda kalmaktadır. Ne demek istediğimi anlatabilmek için KKTC basınına yansıyan bazı haberleri siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Bu haberler sadece son 3-5 günkü olaylardan derlenmiştir:
-Girne’de 3, Lefkoşa’da 1 kişi uyuşturucudan tutuklandı.
-Narkotik Şubesi ekipleri önceki akşam yapılan bir ihbar üzerine Ercan Havalimanı’ndan giriş yapmaya çalışan C.M.’nin üzerinde yaklaşık 60 gram eroin ele geçirdi.
-Girne’de Mart ayında bir barda çıkan tartışma sonucu T.V.’yi ciddi şekilde darp ederek kafatasının kırılmasına sebep olan F.K., T.V.’nin hayatını kaybetmesi üzerine ‘adam öldürme’ suçlamasıyla mahkemeye çıkarıldı.
-Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde, mahkeme salonu önünde bir gazetecinin de darp edildiği kavgayla ilgili 4’ü kadın, 5’i erkek, toplam 9 kişi tutuklandı.
-Kalkanlı 4 Yaş Okulu’nda merdiven altında bulunan boş bali kutuları velilerin tepkisine yol açtı. Okulda daha önce de içki alemlerinin yapıldığı tespit edilmişti.
-Eski Başbakan İrsen Küçük’ün imzasını taklit ederek “sahte belge düzenlemek ve tedavüle sürme” davası karara bağlandı. Olayla ilgili olarak haklarında dava açılan Kamu Hizmeti Komisyonu eski Sınav İşleri Müdürü Emir Hüseyin Emirkanı ve KHK eski üyesi Mustafa Tokay 4’er ay hapse mahkum edildi.
-Barolar Birliği Avukatlar Günü nedeniyle basın toplantısı düzenledi. Birlik, ‘Geciken adalet, adalet değildir’ diyerek mahkemelerin yavaş çalışmasına dikkat çekti.
-Girne’de yaklaşık 800 gram ağırlığında hintkeneviri türü olduğuna inanılan uyuşturucu madde ele geçirildi ve üç zanlı mahkemeye çıkarıldı. Nijeryalı bir öğrenci tutuklandı.
-Yakın Doğu Üniversitesi’nde çıkan olaylarda dört öğrencinin yaralandığı bildirildi.
-ÖSYM verilerine göre KKTC liselerinde okuyan (meslek liseleri hariç) 1006 öğrenci 2013-LYS’ye girdi ve bunların sadece 412’si bir yüksek öğretim programına yerleşebildi... Daha anlaşılır bir ifadeyle sınava giren öğrencilerimizin sadece %40.91’i bir lisans programına yerleşebildi... Kısacası liselerimizin 2013-LYS’ye göre genel başarısı %41 civarlarında... Yani %50’yi bile bulamamışız...
-Hamitköy’de yer alan ağıllar bölgesine yakın bir alana kamyonla dökülen çöp ve molozlar, büyük tepki çekiyor. Çöp ve molozun dökülmesi yasak olan bölgenin adeta çöplüğe dönüştürülmesine isyan eden vatandaşlar, “Bu keyfiliğe kim son verecek?” diye sordu.
-Türkeli kavşağında, 20 Ocak günü meydana gelen feci kazada 4 kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğu iddiasıyla Merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu bulunan Çiğdem Altınfincan, Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Altınfincan’ın duruşmaları görüşülmek üzere Mahkeme 14 Nisan tarihine gün verdi.
Turizm ve eğitim merkezi, bir zamanların huzur dolu cennet adası Kıbrıs’ta manzara budur. KKTC artık adeta fuhuş, kumar, esrar, cinayet, gasp, darp, tecavüz ve benzer olaylarla anılır olmuştur. Sağlık, eğitim ve çevre sorunları inanılmaz boyuttadır. Trafik kazalarında neredeyse dünya birinciliğine adayız. Adalet mekanizmasında tıkanıklık mevcuttur. Meclis üretken değildir, yasal düzenlemeler gecikmekte, çıkarılan yasalar ise yetersiz kalmaktadır. Ekonomik ve sosyal sorunlar aile bütünlüğünü çoktan bozmuştur. 10 evlilikten 5’i daha birinci yıl dolmadan bitmektedir. Gençlik, sorunlarla boğuşmakta, işsizlik nedeniyle göç yolunu tercih etmektedir. Siyasette yapılan hatalar, partizanlık, adam kayırma ve kişisel çıkarların önde tutularak ’devlet malı deniz yemeyen domuz’zihniyeti toplumsal yozlaşmayı inanılmaz boyuta ulaştırmıştır. 50 yıla yakındır Kıbrıs sorununa anlaşma ile çözüm bulmak amacıyla sürdürülmekte olan müzakerelerin yarattığı belirsizlik ortamı, yaşanmakta olan bütün bu sorunlara eklenince insan ister istemez bunalmakta ve neredeyse hayata küsmektedir.
Aranızda “ne olacak bu tür olaylar birçok ülkede vardır. Bunlar olağan şeylerdir” diyebilir. Ancak uzatmadan belirteyim: Bunların hiçbiri Kıbrıs Türk halkı için olağan olaylar değildi. KKTC’deki hükümetler ve Yüce Meclis yıllar önce yapılması gereken yasal düzenlemeleri yapmayarak, zamanında alınması gereken önlemleri almayarak KKTC’nin bugünkü sorunlarla dolu ortamın yaratılmasına sebep olmuştur. Mevcut koalisyon hükümeti birikmiş sorunları çözebilecek güce, tecrübeye ve niyete sahip değildir. Geriye kalan soru şudur: KKTC’yi ve halkını kim, nasıl kurtaracaktır?