KKTC'nin itibarı beş paralık edilemez!..
Türkiye''de heyecan yaratan videolardaki Kıbrıs ile ilgili ortaya atılan iddialar KKTC''nin itibarının zedelenmesine yol açacak gelişmelere zemin hazırlamaktadır.
Peker, Kıbrıslı Türk işadamı Halil Falyalı''nın yasa dışı bahis/kumar ve uyuşturucu ticareti yaptığını, uluslararası uyuşturucu ticaretinde Anavatan Türkiye eski başbakanlarından Binali Yıldırım''ın oğlu Erkam Yıldırım ile ortak olduğunu ve uyuşturucu ve kumar paralarını akladığını iddia etmiştir. Peker''in diğer bir iddiası da gazeteci Kutlu Adalı cinayeti ile ilgilidir. İddiaya göre eski MİT mensubu, Özel Harekatçı Korkut Eken ile Peker''in ağabeyi Atilla Eken KKTC''ye Adalı''yı öldürmek için gelmiş ancak son anda aldıkları bir talimatla bundan vazgeçilmiş. Atilla Peker savcılığa verdiği ifadede cinayetin daha sonra başka bir ekip tarafından gerçekleştirildiğini öğrendiğini beyan etmiştir. Peker''in ortaya attığı iddialar başta Binali Yıldırım, Halil Falyalı ve Korkut Eken tarafından yalanlanıp, iftira diye nitelendirilirken, olay sırasında adada görev yapan Sivil Savunma Başkanı Galip Mendi ve dönemin Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Hasan Peker Günal tarafından da şiddetle reddedilmiştir.
Emperyalist Batı ve Rum Yunan ikilisi Peker''in iddialarını kullanmaktan kaçınmayacaktır. KKTC''nin Cumhurbaşkanı Tatar''ın başkanlığında egemen eşitlik temelinde iki devlete dayalı çözümü tüm dünyaya anlattığı bir dönemde, tanınma talebiyle dünyada hak ettiğimiz statüye kavuşmamızın arifesinde düşmanlarımızın eline önemli bir koz verilmiştir. Rumların iddialara eklemeler de yaparak dünyaya KKTC''yi mafya devleti olarak lanse edeceklerinden ve devletimizin tanınması için, zaten aleyhimize olan şartları daha da zorlaştırmaya çalışacaklarından hiç şüpheniz olmasın. Rum-Yunan ikilisi, KKTC''nin isminin yasa dışı bahis/kumar, faili meçhul cinayet, insan kaçakçılığı, uyuşturucu ve kara para aklama çeteleri ile anılmasını dallandıra, ballandıra dünyaya yayacak devletimiz KKTC''nin itibarının zedelenmesi için elinden geleni yapacaktır.
Sedat Peker''in şahsi hesaplaşması neticesinde gizli kalmış bazı olayların irdelenmesinde sıkıntı yoktur.. Ancak Peker ölçüyü kaçırmış, hem KKTC''ye hem de Anavatan Türkiye''ye, üzerine titrediğini her fırsatta tekrarladığı ''Devletlerimize'' büyük zarar vermiştir. Şahıslar arasında olduğu söylenen mesele devletlerarası bir mesele olmuştur. Hele hele Türkiye''den terör odaklarına silah yardımı yapıldığı iddiası uluslararası kurumları ve mahkemeleri harekete geçirecek cinstendir. Yarın BM ve Uluslararası Adalet Mahkemesi konuyu gündemlerine alarak Türkiye''yi sanık sandalyesine koyarsa hiç şaşırmayınız. Emperyalist Batı ile, özellikle de ABD ve AB ile büyük mücadele verdiğimiz bu süreçte Peker''in iddiaları düşmanlarımıza koz vermiştir.. Türkiye hedefe konmuştur.. Peker''in videolarında çok tekrarladığı bir sözü ile kendisine çağrı yapıyorum: BÖYLE OLMAZ! OLAMAZ…
Siyasi rant peşinde koşanlar!
Çetelerin, mafyaların, yasa dışı örgütlerin KKTC''de adam öldürmesi, yargısız infaz yapmasını kabul edecek, onaylayacak aklı başında bir tek kişi yoktur, olmaz.. Adalı''nın 1996''da öldürülmesinin ardındaki gizem muhakkak çözülmelidir. İşin başka ilginç, ibretlik ve çirkin tarafı ise Sedat Peker''in videoları ve kardeşi Atilla Peker''in ifşaatları sonrasında KKTC''deki bazı siyasilerimizin, özellikle de Cumhuriyetçi Türk Partili (CTP) siyasetçilerimizin ortaya çıkıp bu olayı siyasi rant olarak kullanmaya kalkışmalarıdır. Bakınız cinayetin gerçekleştiği dönemde CTP koalisyon ortağıdır ve Başkanı Mehmet Ali Talat Başbakan yardımcısıdır. Olayın olduğu tarihten günümüze CTP 15 kez hükümet kurmuştur. İktidarda oldukları dönemlerde CTP hükümetlerinden Kutlu Adalı ile ilgili tek bir adım atılmış değildir. Mehmet Ali Talat 2005-2010 arasında Cumhurbaşkanlığı yapmış ve Annan Planı döneminde başlayan süreçte Türkiye''deki iktidarla çok iyi ilişkiler içerisinde olmuştur. Talat bir keresinde bile Türkiye''deki Ak Parti yönetimine Adalı Cinayeti konusunu sormamış, gündeme taşımamıştır. 2015-2020 arasında görev tapan teslimiyetçi/tavizci Akıncı''nın da bu cinayetle ilgili hiçbir teşebbüsü olmamıştır. Şimdi bu korkak siyasiler, Peker''in açıklamaları sonrasında sırf siyasi kazanç elde etmek, kamu oyunun sempatisini ve en önemlisi oylarını almak için sabah akşam Adalı cinayetini gündeme getirmekte ve siyasi amaçları için kullanmaya çalışmaktadır.
Adalı cinayeti üzerinden mevcut KKTC hükümetini sorumlu tutarak, Anavatan Türkiye''yi suçlu sandalyesine oturtmaya çalışarak halkın oylarına oynamak, siyasi rant elde etmeye çalışmak boşunadır; Kıbrıs Türk halkı bu tür çirkin siyasi oyunlara gelmeyeceğini 18 Ekim''de göstermiştir.