Kızılay gençliği
Gündemde malum dava ve çeşitli tatsız olaylar varken bugün farklı ama özel bir konuyu kaleme alacağım. Hatta yarınki televizyon programımızda görüntülerini okuyucu ve seyircilerimizle paylaşacağım.
Gençliğimizin 1980 darbesi ile beraber depolitize edilmesinin günümüze yansımalarını defalarca yazmış, gençliğin eğitim ve davranış şekilleriyle ilgili endişelerimizi dile getirmiştim ancak umudumu hiçbir zaman yitirmediğimi, eksikliklere rağmen Gazi’nin bu ülkeyi emanete ettiği Türk gençliğinin damarlarındaki asil kanın gereğini yapacağına olan inancım Kızılay’ımızın Çamkoru Gençlik Kampı’nı ziyaretimden sonra depreşti.
1999 Ağustos’undaki tarihi deprem felaketinden sonra milli kuruluşumuz Kızılay çok örselenmişti. Bugün Deniz Feneri rezaletine tanık olunca devrin yöneticilerinin yetersizliği ile beraber Kızılay’ın planlı bir şekilde yıpratılarak siyasi ve cemaat yardım kuruluşlarına yol açıldığı kanaatine varıyorum. Ancak Kızılay’ımız Tekin Küçükali’nin göreve geldiği günden bu yana sessiz ama derinden çalışmalarıyla hak ettiği itibarı yeniden kazandığına tanık olmuş ve bu anlamlı icraatları yansıtmaya çalışmıştım.
Çamkoru Ankara’nın Çamlıdere ilçe sınırlarındaki ormanların ortasında tabiat harikasının içerisinde güzel bir tesis. 1976 yılında henüz Ortaokul talebesi iken izci olarak gitmiştim. Benim için biraz da nostalji oldu. Kızılay Yönetim Kurulu üyesi değerli dostum hayati Çetin “Ateş Gecesi” teklifine bu yüzden evet demiştim.
Yozlaşmadan en çok etkilenen gençlik kesiminin durumunu yerinde görmek, kamp izlenimlerini ve önerilerimi yönetimle paylaşmak için Cumartesi gecesini Kızılay gençliği ile geçirdim. İyi de yapmışım.
Çamlıdere Kızılay Şube Başkanı ve Türkiye Otomobilciler ve Şoförler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Özdemir, Çamkoru kampı ile Kızılay şubesinin 1954’te kurulduğunu ve o tarihte başkan olan ağabeyinden hizmet meşalesini 25 yıl önce teslim alıp göreve aynı heyecanla devam ettiğini ifade etti. 70’ini çoktan deviren Bekir beyin kamptaki gençlerle 18 yaş heyecanı ile uğraşmasına gıpta ettim.
Çamkoru ve Mudanya gençlik kampları 10’ar günlük devrelerde yapılıyor. Yaş gruplarına ayrılan gençler, erkek, kız ve karma olarak geliyorlar. Mudanya’daki kamp artık uluslararası olmuş. Ama Çamkoru’daki gençler Türkiye’nin çeşitli kentlerinden okul yöneticileri ve Kızılay Şube yöneticileri tarafından tespit edilip seyahat masrafları dahil tüm kamp masrafları Kızılay tarafından karşılanıyor. 13 - 14 yaş grubundaki 80 öğrenci ile hemen hemen tek tek sohbet imkanı buldum. Öğrencilerin ailelerinin maddi durumu çoğunlukla iyi değil. Adıyaman, Malatya, Bilecik, Çanakkale, İstanbul, Ankara, Bolu, Karabük gibi illerden gelen çocukların babaları boya, badana, dürüm, aşçılık, işçi, köylü, sağlık memuru gibi alt gelir grubundan. Dolayısıyla bu gençlerin tatil yapma, para ile kampa gitme imkanları yok. Kızılay bunu sağlamış, çok da iyi yapmış.
10 günde bunca şeyi nasıl öğrettiler diye gönüllü olarak çalışan öğretmenlere hayret ettim. 20’şerlik gruplarla pırıl pırıl yatakhanelere ayrılan gençlerin istisnasız hepsi sosyal etkinliklerin içinde yer almış. Her öğrenci mutlaka folklor ekiplerinde, kolbastı, damat halayı, ege zeybeği ve delilo gibi halk oyunlarından biri, ikisi ve hatta hepsini başarıyla oynuyor. Televizyonlarda yayınlanan bazı dizi ve yarışmaları ince bir üslupla tiye aldıkları skeçler profesyonellere taş çıkardı. Öğrencilerin her biri koroda şarkı söylerken mandolinden bağlamaya, akordeon ve gitardan darbukaya kadar enstrüman çalanlardan güzel türkü söyleyenlere, şiir okuyanlara hepsi maharetlerini sergileme fırsatı buldu.
Ateş Gecesi’nin finalindeki Çanakkale oyunu o yaştaki gençler için olağanüstüydü. Yurdun çeşitli yerlerinden gelen gençlerin gözlerindeki ışıltıyı görmenizi isterdim. Onlarla omuz omuza “Türküz Cumhuriyetiz, Göğsümüz Tunç Siperi, Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri” diye gırtlağımızı yırtarcasına marşlar okuduk.
Türk Kızılayı’nın Genel Başkanı Tekin Küçükali başta olmak üzere kamp yöneticilerini tebrik ediyor, gençlerinin pak alınlarından öpüyorum. İyi ki Kızılay var. Kızılay’ımızı takip etmenizi, yardımlarınızla destek sağlayarak şubelere kamp için öğrenci tavsiye etmenizi de faydalı görüyorum.