Birkaç haftadır kitaplardan söz etmeye ara vermiştik, bugün iki kitaplık bir kitap turu yapacağız.
İlk kitabımız Doğan Koloğlu imzasını taşıyor. Tarihçi-Gazeteci Doğan Koloğlu’nun Tarihçi Kitabevi yayınları arasından çıkan “Tamga, Pençe, Tuğra, İmza” adlı kitabı, son derece önemli bir araştırma-inceleme eseri.
Koloğlu, Türk tamgalarından yola çıkıyor, cumhuriyet döneminin ünlü imzalarına kadar geliyor. Salt bilgi değil, görsel verilerle de desteklenmiş bu çalışma. Yani evladiyelik, bir belgeler hazinesi.
Kitapta, Osmanlı tuğraları ve sikkeleri hakkında da ayrıntılı bilgiler var.
Bilgiler var ya, önemli bir kusur da var bu çalışmada, onu ifade etmeden geçemeyeceğim. Koloğlu Üstad, kitabın 9. sayfasında eski Türklerin, Orta Asya’da, göçebe olmaları sebebiyle “para üretme teknikleri” olmadığını öne sürüyor.
Bu doğru değil. Yakın yıllarda Ayyıldızlı Göktürk Sikkeleri bulundu. Bu öylesine önemli keşifti ki, Sayın Doğu Perinçek, “Bozkurt Efsaneleri ve Gerçek” adlı kitabındaki görüşlerini memnuniyetle değiştirdiğini ifade etti ve “Orta Asya Uygarlığı” adlı kitabında şunları yazdı: “Para, bir toplumun uygarlığa geçişinin en kesin ve en somut kanıtlarından biridir; hatta ikincisi değilse birincisidir. Bir toplumda para varsa; özel mülkiyet, ticaret, yazı, aritmetik, devlet, hukuk, bilim ve din vardır; özet olarak uygarlık vardır. Göktürk kağanlığına ait sikkelerin bulunması, Orta Asya ve Türk tarihinin yeniden yazılmasını gerektirmektedir.”
En Özel Fotoğraflarla Gezi Direnişi
Kaynak Yayınları, gezi direnişinin en seçkin ve ilginç fotoğraflarını derlemiş, bölümlemiş ve pırıl pırıl bir albüm-kitap yapmış.
Kitap “orantısızlık esprisi” üzerine bölümlenmiş. Orantısız Şiddet, Orantısız Direniş, Orantısız Zekâ, Orantısız Sevgi, Orantısız Tavır, Orantısız Yalan, Orantısız Katılım ve Orantısız Destek kitabın bölümleri. Bu bölüm başlıklarına uygun onlarca fotoğraf var ve bu fotoğraflar neler anlatıyor neler... Kitapta “Haziran’da Ölmek Zor” ve “Bir Festivaldir Devrim” adlı iki de özel bölüm var.
Kitabın başında, dünyanın kimi ünlü şair, yazar, sanatçı, düşünür ve gazetecilerin Gezi olaylarına değgin söz ve düşünceleri de yerini almış. Bunlardan benim en çok hoşuma giden ikisini paylaşmak istiyorum sizlerle. Önce Alman filozof Walter Jaeschke’nin değerlendirmeleri: “Son günlerde Türkiye’den, özellikle de İstanbul’dan ulaşan fotoğraflar üzerinden derinden sarsıldım. Aynı şekilde hükümetin Taksim Meydanı’na ilişkin yeniden düzenleme ve bu sayede kurucunuz Kemal Atatürk’ün anısına zarar verme planları beni derinden etkiledi. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra M.K Atatürk sayesinde modern ve laik bir devlet haline gelmek Türkiye için çok büyük bir şans oldu. Bölgenin bütün diğer ülkelerine göre bu durum çok büyük bir avantajdı. Modernleşme diğerlerinin önünde hâlâ atılması gereken bir adım olarak duruyor. Bana göre bu modern ve laik devlete zarar vermek ve buna karşın geçmişe ait, daha geri siyasi modellere sarılmak anlaşılır yanı olmayan bir hata. Bu modeller bundan 100 yıl önce Atatürk tarafından aşılmıştır.”
Ve işte bu da ünlü yazar Paulo Coelho’nun sözleri: “Kendimizden utanalım. Türkiye’de protestoculara karşı kullanılan biber gazı Brezilya malı...”
