Kışt demenin vakti
Balıkesir Ekspress gazetesinden Avukat Alp Kaan, Milli Eğitim Bakanı’nın atama bekleyen öğretmenlere hitaben söylediği iddia edilen “Ben öğretmen olmak isteyenleri, Eminönü’ndeki caminin önünde bekleyen güvercinlere benzetiyorum. Bekliyorlar ki biri önlerine yem atsın. Özelde şansını deneyen öğretmenleri ise kendi yiyeceğini arayan dağ güvercinine benzetiyorum” sözlerine karşılık bakın neler yazmış:
“Bu şekildedir güvercinin Türk Milli Eğitim sistemine havadan girmesi.
Özel ders veren eğitim fakültesi mezunlarına ne derdi acaba Sayın Bakan?..
Martı?..
Kumru?..
Karga?..
Uçangillerden gittiğimize göre üçünden biri olsa gerek.
Oysa...
Memleketin dağı taşı üniversite ki artık üniversiteli işsizler, üniversitesiz işsizlerin sayısını geçti gitti.
Popülizm yüzünden 1988’den 2012’ye kaç kat arttı hukuk fakülteleri?..
1988’de 4 fakülte... 2012’de 60 fakülte!
Hukuk’un halen cazip göründüğüne bakmayın; üç kuruşa çalışan nice hukuk mezunu var da utanıp da söyleyemiyor, adı büyük çünkü fakültenin!
Yani işsizlik hukuk için de var.
Sorsalar şimdi Adalet Bakanı’na, hukuk mezunlarının hali nicedir diye.
Muhtemel der ki Bakan:
“Ben mi dedim size hukuk yazın diye.. Zaten siz balık peşindeki kedilere benziyorsunuz!
Tıp Fakültesi doldu her yer.
Sanırsınız hepsinden bilim fışkırıyor.
Öğretim elemanı yok.
Kadavra yok.
TUS şaibeli.
Pratisyen kalan kalana!..
Özel hastaneler dolu.
Sorsalar şimdi lisans için 6 yıl okuyan Tıp mezunu Sağlık Bakanı’na...
“Ömrümüzü tükettik, doktor olduk, halimiz?..”
“Peynir arayan fare misiniz?..”
Demez demeyin.
Der mi der.
Hal böyle olunca dönelim Sayın Milli Eğitim Bakanı’mıza tekrar.
Öğretmenler, güvercin.
Bakanlık, Eminönü meydanı.
Atama, yem.
Kışt demenin vakti yani!
THY ambargosuna tepki
Türk Hava Yolları, pardon “Turkısh Airlines” ın Yeniçağ’ı da kapsayan ambargo uygulamasına okuyucular da tepkili.
“Gazetelere yandaşlık uygulamak bazı fikirleri görmezden gelmek demektir” diyen Ünal Gececi, “Ben uçakta istediğim gazeteyi değil de istediğiniz gazeteyi okumak zorunda kalmamı bana ne ile açıklayabilirsiniz? Gazetelere reklam verirken bile bazı gazetelere verirken, bazılarını kenara itmek eşitlik ilkenize yakışıyor mu? THY madem bu milletin vergileriyle oluşturulan, ayakta duran bir kurum; o zaman benim de fikrime açık olmalıdır. Bu ayrımcılığınız ortadan kalkmadığı sürece bir Türk vatandaşı olarak benim de Türk Hava Yolları’na olan ambargom sürecek. Bu adaletsiz davranışınız demokrasi ayıbı olarak hanenize yazılmadan bu ayıbı ortadan kaldırmanızı dilerim” diye bitirmiş sözlerini.
Birçok Yeniçağ okuru gibi Gececi de şikayetini THY’ye ilettiğini bildiriyor, bakalım “ileri demokrasi” de milletin iradesi ne kadar etkili!
Tehdit
Yazan çizenin, insan hayatının olmazsa olmazıdır tehdit...
“Kürdistan’dan kaçışınız mümkün değil. Senin kutsal saydığın değerlerine küfür etmemizi istemiyorsan, Peşmerge, Barzani kelimelerini kullanırken edebini takınarak kullanmalısın” diyor Musa Yaşar!
Söyleyene değil, söyletene bakmalı!
+++
Coşkun Telciler son günlerde sosyal medyada da sıkça karşımıza çıkan bir mesajı paylaşmış: “Türkiye ile Suriye arasında çıkacak savaşta, ağıtlar Türkçe ve Arapça, kahkahalar İngilizce ve İbranice olacaktır!”
Şehitlerimizle de gurur duyuyor musunuz
AKP kongresindeki tabloyla gurur duyanlara “Kandil’in neresi olduğunu biliyor musunuz” diye sormuş Murat Genç:
“PKK , Kandil bölgesinden yönetilmektedir. Kandil bölgesi de Barzani’nin yönettiği Kuzey Irak Kürt bölgesinin bir mahallidir.
Öldürülen, bombalanan her çocuğumuzun üzerinde bir parça da Barzani efendinin kanı vardır.
Barzani, daha bir müddet evvel; Türkiye’ye “Musul-Kerkük’ten bahsederseniz, ben de Diyarbakır’dan bahsederim “ demiştir.
Ey alkışlayanlar!
Ya PKK tarafından şehit edilen çocuklarımıza karşı ne hissediyorsunuz?”