Kışkırtıcılık-bölücülük kıskacında siyaset!!!
Türkiye; sınır boylarında pusuya yatmış terörün yeni sinsi planlarıyla karşı karşıyayken, gafil siyasetçiler ve besleme medya "Türkiyeli" gibi kışkırtıcı bir tanımlama ve "Kürdistan" gibi bölücü bir yaklaşım arasında nereye varmaya çalışıyor acaba?..
Takiyeci- işbirlikçi bir gaflet siyasetinin gidişatı karıştırmaya çalıştığı, tuhaf bir ülke oldu Türkiye...
HDP''yi PKK''nın kurduğunu bizzat kendi liderleri ve vekilleri itiraf etmişken ve bu partinin "Kürdistan" söylemleri toplumu iyice germişken; koltuk uğruna (!) (bölücü- yıkıcı unsurlara yakınlaşmak için (Fransız''a "Fransız"- İngilize "İngiliz" derken "Türk" yerine "Türkiyeli" diyen satılmış- foncu gazeteciler gibi, kışkırtıcı bir yaklaşımı piyasaya süren siyasetçiler neyin peşindeler, tehlikeli gidişatı neden görmüyorlar?..
Peki; AKP''nin iyice yıprandığı bir dönemde, "CHP yine kendi ayağına kurşun mu sıktı" soruları niçin büyüyor ve ana muhalefet terörle mücadele anlayışını nerede konumlandırıyor, sınır güvenliğine nasıl bakıyor ve bunun iç siyasete yansımalarına karşı nasıl bir planı uygulamaya çalışıyor?..
Kimi HDP''lilerin, CHP''yi teskereye hayır demeye çağıran uyarısının hemen ardından, CHP bu parti ile birlikte (hem de terörün azmaya çalıştığı bir dönemde) sınır ötesi operasyona karşı çıkınca, muhalefet kendi tabanında oluşan tepkileri dikkatle izliyor mu acaba?..
Çünkü "AKP anketlerde düşüyor, toplumun tepkisi artıyor, muhalefetin oyları yükseliyor" tartışmalarının iyice büyüdüğü bir dönemde, Türkiye ne yazık ki sınır güvenliği açısından tehlikeli bir mecraya sürükleniyor...
Bu mecranın, ABD- Avrupa ve Rusya- Suriye hattında tehlikeli gelişmelerin döndüğü bir dönemde büyümesi de çok şaşırtıcı...
Üstelik, tam da bu dönemde "Türkiyeli" gibi kışkırtıcı bir tanımlama ile birlikte "Kürdistan" tartışmalarının gündemin ortasına oturtulması da rastlantı olmamalı!!!
Toplumun kafasında "neler oluyor- nereye gidiyoruz, kimin eli kimin cebinde, güvendiğimiz dağlara (!!!) kar mı yağdı" soruları artmaya başlarken, önümüzdeki süreçte yaşanacak gelişmeler, teskere tartışmalarının yansımalarıyla birlikte, hangi partiyi- nasıl etkileyecek acaba?..
Sınırda tehlike büyüyor...
Evet; özellikle son 4 yılda enterne edilen terör metropollerden uzaklaştırılırken, Amanoslar''dan temizlenirken, hatta örgüt yapısı Güneydoğu''da en düşük militan düzeyine indirilirken, son günlerde hem Kuzey Irak''taki, hem de Suriye''deki gelişmeler çok ürkütücü...
ABD bir yandan İran''ı, Rusya''yı, Çin''i geri tutmak ve Esad''ı iyice sıkıştırmak için demografik dengenin bozulmaya çalışıldığı ve karanlık tuzakların sürdüğü Suriye sınırında PYD/YPG''ye destekten vazgeçmiyor...
Bu desteğin de katkısıyla PKK/ PYD''nin 100 bin kişilik bir militan ordusunu eğitmeye devam ettiği de medyaya sıklıkla yansıyor...
Hem Güneydoğu''da, hem de "pençe" serisi operasyonlarının aylardır sürdürdüğü Kuzey Irak''ta; Kandil Dağı çevresini terk eden PKK''lıların Suriye''ye kaçışı sürerken, örgütü güçlendiren gelişmeler ise Ankara''nın tüm uyarılarına rağmen geri durmuyor...
Erdoğan''ın son bir yılda üç kez Amerika''yı PKK terörüne destek vermekle suçlaması ve son olarak da, "mücadelemiz bundan sonra başka türlü olacak" şeklindeki sert uyarısının ardından Suriye sınırı iyice ateş üstünde...
Ve ne tuhaf ki Erdoğan''la son görüşmesinde, sözde terörle mücadele ve ekonomik gelişmelerle ilgili "işbirliği"ni konuşan Amerika''nın PYD''ye desteğine ilişkin haberler medyaya yansımaya devam ediyor!.. Son haber de çok düşündürücü;
"ABD''nin YPG/PKK''ya gönderdiği 50 TIR dolusu lojistik malzeme önceki gün Irak/Al Walid sınır kapısından girererek Kamışlı''ya ulaştı..."
Peki; Rusya Araştırmalar Merkezi''nin duyurduğu aşağıdaki iddiaya ne demeli;
"Suriye''de Tell Abyad/Kobanî/Ain-İsa cephe hatlarında PKK-PYD''nin tıpkı Afrin''de olduğu gibi yaklaşık 300 kilometre bulan sığınak, çukur, tünel kazdığı iddia ediliyor... Uydu görüntülerinde, bölgede tünellerin durumu tespit edilebiliyor."
Evet; Suriye içlerine daha önce yapılan ve hem PKK''ya, hem de IŞİD''e darbe vuran Şah Fırat ve İdlip operasyonları, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve "Bahar Kalkanı" harekatlarından sonra Erdoğan''ın "mücadelemiz başka türlü olacak" diye duyurduğu yeni operasyonun sinyalleri büyürken, bunun yansımaları iç siyasetteki tartışmalarla nasıl bir boyut kazanacak acaba?..
Akşener''in resti ve CHP!..
Hiç kuşkunuz olmasın; AKP, iç siyasetteki erozyonun büyümesini önlemek için devletin Güneydoğu, Kuzey Irak ve Suriye''de 4 yıldır kararlılıkla sürdürdüğü terörle mücadele operasyonunda büyük bir atraksiyon (!) peşinde... PKK''ya şaşırtıcı ve çok büyük bir darbe vurarak kamuoyunu etkilemeyi planlıyor AKP...
Tam da bu sırada CHP''nin HDP ile birlikte sınır ötesi teskeresine hayır demesi de iktidarın elini güçlendirdi...
MHP lideri bu kapsamda özellikle CHP''ye çok sert eleştiriler yöneltti...
Cumhur İttifakı, "Türkiyeli" söylemenin tartışma yarattığı bir dönemde, Siirt''teki "Kürdistan" provokasyonu ve teskere tartışmaları üzerinden Millet İttifakı''nı sıkıştırmaya çalışırken, bir yandan da sınırdaki hareketlilik kararsız-protestocu seçmenin yüzde 20''ye ulaştığı iç siyaseti de, toplumu da diken üstünde tutuyor!..
İYİ Parti lideri Meral Akşener bu kıskacı dağıtmak için olsa gerek, Meclis''teki grup toplantısında net bir açıklama yapmak zorunda kaldı... Dedi ki Akşener;
"HDP''yi PKK''nın yanında konumlandırıyoruz diyoruz... HDP, PKK ile arasına mesafe koymalıdır diyoruz.... ''Kürdistan'' söylemi kimin?.. Terör örgütünün..."
HDP''li Mithat Sancar; Selahattin Demirtaş''ın, "HDP Öcalan''ın projesidir" sözlerini unutmuşcasına, İYİ Parti''ye,
"HDP şuradadır, buraya konumlanmıştır demek üretecek söz bulamamaktır" gibi uçuk- kaçık bir yanıt verse de, Akşener''in son çıkışı tabanın zihnindeki endişeleri gidermeyi hedefledi...
Peki; HDP gibi tezkereye hayır diyerek toplumun bir bölümünün tepkisini çeken CHP, "Türkiyeli" kışkırtıcılığı ve "Kürdistan" provokasyonu ile sınır ötesinde tehlikeli gerginliğin büyüdüğü bir dönemde, bu kıskaçtan nasıl çıkacak ve kendisini nasıl ifade edecek acaba?..
CHP yönetiminin, AKP''nin iyice erozyon yaşadığı bir dönemde yalnış stratejiler ve söylemlerle hata yapmaya hakkı yoktur!..
Hele de hazırlığı süren devasa bir sınır ötesi operasyonun Türkiye''yi iyice gereceği bir dönemde her adımına dikkat etmeli CHP!..