Kış Oyunları ve Kıbrıs Dersleri! (02 Şubat 2011)
Erzurum'da devam eden Kış Oyunları müsabakalarında ve Kıbrıs'ta Türkiye'ye karşı gerçekleştirilen protesto olmak üzere meydana gelen iki olay üzerinde durmayı gerektiren mesajlariçeriyor.
Öncelikle Erzurum'da kış oyunlarının yapılmasının özelde bölge genelde ise Türkiye için büyük bir şans olduğunun altını çizelim.
"Kış Oyunları"nın Erzurum'da yapılması bölgeye sosyal, ekonomik ve kültürel prestij kazandırmıştır. Bu spor müsabakalarının serhat kenti Erzurum özelinde bölgenin tanıtılmasına büyük katkısı olmuştur.Ayrıca büyük organizasyonları başarma deneyimi bağlamında da bu tür faaliyetlerin katkısı tartışılmaz. Müsabakalar için Türkiye'ye gelenlere geleneksel değerlerin, konukseverliğin ve ev sahipliğinin gösterilmesi de son derece önemlidir.
Yenile yenile yenilmeye alışmak!
Dünya Üniversiteleri Kış Oyunları'nda buz hokeyi erkekler takımı çıkartmak şart mıydı? Dünya çapında sporcunuz, performansınız ve deneyiminiz yoksa bu dalda müsabakalara katılarak hezimet üstüne hezimet almanın mantığı nedir? Şu hale bir bakın: Grupta Türkiye buz hokey takımı ilk maçında Çek Cumhuriyeti'ne 16-0 yenilmiş, ikinci maçında da Japonya'ya 18-0 mağlup olmuş. Daha sonra da Rusya karşısında 26-0'lık skorla ay-yıldızlılar salondan ayrılmışlar. Böylece kalesinde toplamda 60 gol görmüş ve sıfır gol atmışlardır. Bunun nasıl bir mantık, takım ve müsabaka olduğunu birilerinin topluma açıklaması gerekecektir.
Alt yapısı olmayan, tanınmayan ve yaygın olmayan spor dallarında Türkiye'nin yarışmalara katılması son derece yanlıştır. Hiç kimsenin Türkiye adına herhangi bir müsabakaya katılarak ülkeye hezimet üstüne hezimet yaşatmaya hakkı yoktur. Yapılanların sporculara yüksek düzeyde başarısızlık deneyimi kazandırmak ve bu sonuçlara alıştırmaktan başka bir yararı da yoktur. Olayın bir çeşit yenile yenile yenilmeye alışmaktan başka bir anlamı yoktur.
Kıbrıs'ta Türkiye'ye protesto!
KKTC hükümetinin aldığı ekonomik önlem paketini elli bin kişi protesto etmek üzere sokağa dökülmüş. KKTC'nin nüfusunun iki yüz bin olduğuna göre demek ki halkın dörtte biri bu protesto hareketine katılmış.
KKTC'deki miting ve açılan pankartlarla ilgili olarak medyada aynen şu haberler düşmüş. Biz de oradan naklediyoruz: Protesto mitingini KKTC'de, Sendikal Platform düzenlemiş. Toplumsal Varoluş adlı Miting'de 50 bin kişi Türkiye'ye resmen küfretmiş. Yürek acıtan ve bugüne kadar KKTC'de olmadık muamele gören Türkiye vatandaşlarına yönelik ağır küfürler, ilk kez açıkça pankartlara dökülmüş. Organizasyon heyetinin miting alanının ortasında açılan ve meydanlarda toplanan 50 bin kişinin rahatça görebileceği küfürlü pankarta müdahale etmemesi ise şaşırtmış.
Kıbrıs'ta işçi örgütlerinin Türkiye'ye yönelik aleyhte propagandası alabildiğine devam ediyor. Bazı sendikal örgütler AB yolunda KKTC'nin önündeki en büyük engelin Türkiye olduğunu iddia ederken, hükümetin hazırladığı ekonomik paketten ise yine Türkiye'yi sorumlu tutuyor. Bu arada adadaki grevler 14'üncü gününe girerken, hükümet istifasını isteyen binlerce protestocuya destek ise bölücü örgütün adadaki destekçilerinden geldi.
Sendikal örgütler, Türkiye'nin ada üzerindeki hakimiyet kurma çabalarını, siyasi gasp olarak nitelendirerek direniş çağrısında bulunmuşlar.
Sendikal, daha doğrusu bölücü ve Rum yanlısı unsurlar açtığı pankartlarda, Kıbrıs Barış Harekâtı'na gönderme yapmışlar, Türkiye'den tatil için adaya gelen Türkiye vatandaşlarına ise "hırsız" damgası vurmuşlardır. İşte görenin canını acıtan pankart rezilliği:
"Göç yasasını getireni de, geçireni de götüreceğiz"
"Kurtarıldık mı…..küfür"
"Çiçekçiğim şimdi kime benzerik",
"Kral çıplak",
"Ankara ne paranı, ne paketini, ne de memurunu istiyoruz"
"Sayın Elçi vatandaşına sahip çık"
"Ayşe'nin parası bitti, tatilde hırsız oldu"
"Herkesin malına kondu, tatil bitti"
"Ayşe evine dön, bilet bizden"
"One way ticket"
Herhalde Türkiye, Dünya Kış Oyunlarını 26-0 yenilmek için düzenlemedi. Kıbrıs'a da onca kanını ve parasını hakarete uğramak için dökmedi. Umarız yetkililer bu çarpıklığın farkına varırlar.