Kırmızı şeytanlar iyilik meleği oldu
Abdullah Şaşkın - Yeniçağ
Futbol'da sadece İngiliz hegemonyası olarak Manchester United varken, sene 2000'lerdi. Beckham'lar, Cantona'lar, Giggs'ler ve daha Alex Ferguson'un bir fidan olarak ektiği ve daha sonrasında uzun yıllar bir ağaç edasıyla takıma nefes veren diğer yıldızlar...
FERGUSON GENÇLERİN YANINDA
Alex Ferguson, gençlerine güveniyordu. Old Traford'da taraftarı arkasına almış ve oluşturduğu kemik takımla 1999-2000, 2000-2001 sezonlarını şampiyon olarak tamamladılar. 2001-2002 sezonunu ve 2003-2004 sezonunu Premier Lig'de liderliği Arsenal'e kaptırsalar da Ferguson, kurduğu genç kadro ile asla pes etmedi.
PORTEKİZLİ GENÇ GÜNEŞ GİBİ DOĞDU
Sporting Lizbon'dan o dönem genç yıldız yani wonderkid olarak literatürde olan Cristiano Ronaldo, İngiltere'ye gelerek bir meydan okumak istiyordu. Alex, boşuna almamıştı onu. İlk sezonunda yavaş yavaş genç yıldıza şans tanıyor ve onu git gide parlatıyordu. Arsenal'in şampiyonluğunun ardından bir duraklama dönemine geçse de Kırmızı Şeytanlar, hiçbir şekilde durmayacağını gösterdiği performansla rakip takımlara haykırıyordu.
RONALDO MADRİD'DE
2006-2007 ve 2007-2008 sezonlarında ligde mutlu sona ulaşan Manchester United, 2008'de Şampiyonlar Ligini kazandı. Güneş, Manchester'a vuruyordu. Kırmızı olan tarafına. Bir diğer sezon yaşanacaklardan kimsenin haberi yoktu. 2009 yazında Cristiano Ronaldo, Real Madrid'e tam 90 milyon euro gibi astronomik bir bedelle satılmış ve Ferguson'un golf topunu deliğe sokacak o uğurlu golf sopası artık Madrid'deydi.
DÜŞÜŞ BAŞLIYOR
İbre Chelsea'ye dönmüştü. Carlo Ancelotti döneminde 2009-2010 sezonunu şampiyon tamamlamış ve Manchester United'ın azılı rakibi olmaya devam ediyordu. 2010-2011 sezonu ise bu sefer yine Manchester United'a dönse de Avrupa'da yüzler eskisi gibi gülmüyordu. Premier Lig kazanılsa da Pedro, David Villa ve Messi'nin 3 golü ile Şampiyonlar Ligi finalinde Barcelona'ya bertaraf olan United'ın artık beli doğrulmamaya başladı.
ŞAMPİYONLUK GELSE DE YÜZLER GÜLMEDİ
Bir diğer sezon son saniyede kaybedilmiş bir Premier Lig şampiyonluğu akıllara yine geldi. Manchester City'nin QPR karşısında Ethiad'da tarihi geri dönüşü, herkesin aklındadır illa ki. Bir diğer sezona iyi bir şekilde hazırlanan Manchester United, Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaraylı grubundan çıkarak son 16'ya kalmıştı. Rakip, Real Madrid'di. Ronaldo, Mesut Özil, Ramos... Los Galacticos değildi fakat gideri vardı. İlk maçta Old Traford'da yenilen Şeytanlar, Bernabeu'da berabere kalsa da Avrupa'ya havlu atıp lige odaklanmıştı. Ligi, lider tamamlayıp şampiyon tamamlasalar da içlerinde bir burukluk vardı. Alex Ferguson gidiyordu. 20 senelik teknik adamlık kariyerine Manchester United'da başlayıp orada bitiriyordu. Stad'ta kazandıkları kupalar sayılırken herkes duygularına hakim olamamıştı tribünde. Sonrasında takımın gidişatına engel olamayacaklardı. Habersizdiler.
FERGUSON SONRASI ÇÖKÜŞ
Manchester United, sezona iyi başlasa da devamı iyi gelmemişti. Ligi 7. sırada bitirmişlerdi. Luis Van Gaal, takımı nereye taşıyacağını şaşırmıştı. Angel Di Maria, Depay transferleri yapılsa da gidişata engel olunamadı. Çeşitli teknik adamlar geldi. Mourinho bile geldi. United, son 10 yılda UEFA Kupası ve Carabo Cup haricinde hiçbir kupada galip gelemedi. Harcanan paraların haddi hesabı yoktu. Yanlış transfer politikalarının yükünü sponsorlar çekiyordu. Belini doğrultamadı. Alınmayan şampiyonluklardan çok hezimetlere üzüldü bu taraftar. Manchester City'den ve Liverpool'dan aldıkları hezimetler, yenilir yutulur cinsten değil. Alt sıra takımlarına bile yenildiler. Adeta orta sıra muamelesi çekiyordu takımlar. Kulüp gelecek sezon Şampiyonlar Ligi'ne gitse de herkesin içinde bir kuşku var.
SATIŞI GÜNDEMDE
Kulüp sahibi Glazer ailesinin de kulübü satması gündemde. Katar şeyhi Tamim bin Hamad Al-Thani'nin United ile ilgilendiği İngiliz basınında dolaşıyor. Taraftarlar ikiye ayrılmış durumda. Bir taraf satılmamasından yana bir taraf da Katarlılara satılsın diyen kesim var. Gelecek sezon Manchester United'ı ne bekleyecek? Göreceğiz.