Ön tarihlere takılıp kalmadan zaman tüneli içinde kısa bir gezinti yapalım. Önce konuyla çok alakalı olduğu için küçük bir teknik açıklama;
"Turkuaz"ın TDK sözlüğündeki karşılığı; Yeşile çalan mavi renkte değerli bir taş, turkuaz mavisi, turkuaz yeşili, firuze.
AKP'nin tek başına iktidara geldiği günden itibaren bazen el altından bazen gün yüzünde giden gündemde iki şey çarpıştı durdu... AKP'nin gizli ajandası ve kırmızı kitap. Unutanlar için de bir hatırlatma yapalım;
"Kırmızı kitap" dediğimiz şey Millî Güvenlik Siyaset Belgesidir. İçeriği çok gizlidir. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturanlar tümünü görebilir ve ezbere bilirler. Biz sade vatandaşların bilebildiği kadarıyla "iç ve dış tehditleri" içerir. Duruma ve lüzumuna göre bazı bölümleri güncellenir. Kırmızı kitaptaki güncelleme ve uygulamalarda gerçek söz sahibi Türk Silahlı Kuvvetleridir. Ancak, TSK tüm planlamaları ve koordinasyonu Devletin diğer kurumları ile eş güdüm çerçevesinde yürütür. Yani, kırmızı kitap dediğimiz şey, Türkiye Cumhuriyeti'nin gizli anayasasıdır.
AKP iktidara geldiği ilk günden beri BOP projesinde verilen görev gereği çok sinsice bir strateji izledi. Türk milletinin hassasiyetlerini istismar etmekten çekinmeden... Millete çikolata kaplı baldıran zehri içirdiler adeta!..
"Devletin yeni rengi" diye projeyi pompaladılar;
İlk olarak A Millî futbol takımımıza turkuaz rengi forma giydirdiler. Hepimizin pek de hoşuna gitti!..
Sonra... Kademeli olarak Başbakanlık, TBMM, Cumhurbaşkanlığı protokollerinde kullanılan kırmızı halıyı turkuaz halılarla değiştirdiler. Hepimizin pek de hoşuna gitti!..
Türkiye'de devletin birçok kademesinde törenlerde kullanılan kırmızı halılar gitmekle kalmadı, nöbet tutan polislerin üniformaları turkuaz oldu. Devlet bürokrasisinde kullanılan kırmızı materyallerin hepsinin rengi değişti. Hepimizin pek de hoşuna gitti!..
Bu arada hiç birimizin aklına bile gelmedi anayasanın değiştirilemez maddesi olan 3'üncü maddedeki, "...Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır" ibaresi.
Al bayrağımızın rengini tabii ki unutmadık da, turkuazla bizi en hassas yerimizden yakalamışlardı bir kere... Her zaman olduğu gibi sonunun nereye varacağını kestirememiştik. Lay lay lom, geldik bugünlere!..
Türkiye'nin temel iki kolonuna ustaca darbe vurdular. MGK'nın yapısı tamamen değiştirildi. YAŞ'ı paçavra edip SAŞ'a çevirdiler. Türkiye Cumhuriyeti'nin iki temel taşını buhar edip siyasi iktidarın kuklası haline getirdiler. Turkuaz hayalleri içinde boğdular bizleri!..
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı, R. Erdoğan Başbakan idi... Gündeme bazı MGK toplantıları öncesinde kırmızı kitabın kaldırılması gelirdi. MGK toplantıları öncesi ve sonrasında ikili zirveler yapılırdı. 2014 yılında, R. Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca "kırmızı kitap masada" demişti, kırmızı kitabı yeniden gözden geçireceklerini söylemişti. Lay lay lom devam ettik!.. Ustaca yol taşları döşenen 16 Nisan referandumu geldi geçti... Rejim değişti, anayasa değişti. Kırmızı kitap ise yerinde duruyor. 4 dakikada Kuvvet Komutanının değiştirildiği askeri teamüllerin hiç edildiği SAŞ toplantısının artçı sarsıntıları devam ederken Ayhan Oğan diye bir AKP'li çıktı ortaya, "yeni devlet kuruyoruz" dedi. Lay lay loma devam!..
R. Erdoğan ,twitter hesabında unvan bölümünde yazan ,"Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı" ifadesini "Türkiye Cumhurbaşkanı" olarak değiştirdi. Sözcüsü İbrahim Kalın efendi, "Türk Dil Kurumu'na danıştık. Doğrusu Türkiye Cumhurbaşkanı dediler" diye garip bir gerekçe sundu... Hâlâ lay lay lom modundayız!.. "15 yıldır tek başına iktidardasınız. TDK'ya sormak aklınıza niye daha önce gelmedi. Bugün mü kafanıza düştü" diye soran da çıkmadı.
Yeri geldikçe, Ankara'da devlet koridorlarındaki derin sıkıntıları dilim döndüğünce sizlere bilgi olarak aktarmaya çalışıyorum. SAŞ sonrası atamalar hâlâ gerçekleşmedi. TSK'daki artçı sıkıntılarda değişiklik yok. Çok yakında bürokraside yeni bir kıyım olacağı kulislerde hararetli bir şekilde tartışılıyor. İnanılmaz rakamları dile getirenler var. SAŞ öncesinde sarayda başlayan hummalı hareketlilik ve çalışma devam ediyor. Güvenilir kaynaklar, kırmızı kitabı işaret ediyor. "YAŞ'ı hallettik ama kırmızı kitabın değişmesi konusunda TSK'daki direnci kıramadık" ifadelerini kullanıyorlar.
Çapulcu başı Barzani'nin ısrar ettiği referandum öncesinde çok kritik bir eşikteyiz. Siyasi iktidarın sözde Kürdistan'a yol verme stratejisinde de değişen bir şey yok.
O kitap var ya... Kırmızı kitap!.. Turkuaz kitap olur mu!..
Turkuaz olunca yüreğimizin yağları erir mi?..
Lay lay lom!..
