Kimler boşalan koltuklar için sıraya girdi. Medyanın utanç günü. Medyanın sicil amiri Eray Erollu yazdı
Ankara temsilcisi kovulunca bu durumu gururuna yediremeyen Genel Yayın Yönetmeni istifa etti.
Ebru Baki ise kendi yarattığı dalganın karşısında 2 kişinin kovulmasına neden olmamış gibi ertesi sabah ekrana çıkarak programını sundu.
Hiçbir şey anlamadınız değil mi?
MHP ile başlayan bir tartışma sonucunda özgül ağırlığı fazla olan bir siyasi partinin sert açıklamalarından sonra korkup sinen HaberTürk yetkilileri alelacele Ankara temsilcisini kovdu.
Bazıları diyecek ki, “Bu şirket kararıdır, olabilir böyle şeyler…”
E, buraya kadar öyle de görünebilir ancak kovulanın yerine yapılan jet atama ise akıllara aportta bekleyen koltuk sevdalılarını getirdi.
Haksız yere kovulan arkadaşlarını savunmak yerine, onun koltuğuna oturmak için fırsat bekleyen insanların kara tren vagonlarının yolcuları kadar çok olduğunu bir kez daha ortaya çıktı. Bu “kara tren yolcuları” biri kovulsa da yerine ben otursam diyen tiplerdir!
Her an bir köşede saklanarak bekler, her masanın altında gizlenebilirler.
Birinin ayağı tökezlemesin, anında ortaya çıkar ve hiç sıkılmadan o koltuğa otururlar…
Misal siz iyi bir şey, başarılı bir iş çıkartmış olun.
Kıskançlık Bağdat’tan duyulur ve sizin elinizdeki o başardığınız işi almak için bin türlü fırsatçı da ortalıkta gezmeye başlar.
Patronunuza, müdürünüze bin türlü aracılar koyarlar, sizi boklamaya başlarlar ve kendilerinin o işi o işi başaran insandan daha iyi yapacağına gerçekten de inanmaya başlar.
Çoğu basiretsiz ve çapsız insanlardır ancak ambalajları iyidir.
Patronlar bu tiplere kolay tasma takarlar.
Bu yüzden patronların hoşuna gider, ipleri ellerinde olan Pinokyoları sevdikleri için de çoğu zaman çıkarları için bu tipleri tercih ederler.
Oysa, “ekende” yokturlar ama “biçende” ortak olmak, hatta o işe hazırlop olarak konmak isteyen bu ahlaksızlara karşı ‘Ahlak’, ‘Erdem’, ‘Onur’, ’Gurur’ gibi kavramları anlatmanın mümkünü yoktur. Bilmezler, bilemezler.
Omurgasız oldukları için her kabın şeklini alırlar ve her kabın içine girebilmek ve o kabın şeklini alabilmek için büyük bir iştahla fırsat beklerler.. Biri “haksız yere kovulsa” da, biri ayrılsa da “yerine ben geçsem” diye…
Bir kişi çıkar mı ki “Bu haksızlık, o arkadaşlar haksızlığa uğradı, ben bu görevi kabul edemem” diye…
Son olarak HaberTürk ile MHP arasında gelişen olaylar şunu gösterdi ki omurgasızlık had safhaya ulaştı.
Bütün bu gelişmelere baktığımızda MHP ile HaberTürk arasında gelişen kavganın tartışılması gereken içeriğinde “Kim haklı kim haksız” konusu pek gerilerde kaldı.
Çünkü, koltuk kavgası içeriğin önemeni ve ne olduğunu unutturdu!
Mesele, MHP''nin, Ebru Baki''nin programında canlı yayında yapılan yorumları baz alarak Ebru Baki’yi hedef alan acıkmalarına tepki gösteren ve "özür dileyin" çağrısında bulunan HaberTürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir kovulmasıydı…
Mesele, MHP’nin ardından bu sahiplenmeye yeniden sert çıkıp HaberTürk’ü hedef almasıydı.
Mesele, Ebru Baki’ye sahip çıkan Ankara temsilcisinin kurum tarafından kovulunca, bunu etik bir mesele yapan Genel Yayın Yönetmeni’nin delikanlı gibi istifa etmesiydi…
Mesele, hatırı sayılır koltuklarda oturmalarına rağmen, kendisi için 2 kişinin HaberTürk’ten işten atılması ve ayrılmasına rağmen ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi ekrana çıkarak program yapan Ebru Baki’nin tavrıydı…
Ebru Baki görevine devam ederken, 2 gazeteci işini kaybetti.
TABİİ BÜYÜK YARIŞ YANİ 4X4 KOLTUK YARIŞI DA BAŞLAMIŞ OLDU
Nerede kaldı sizin haksızlığa karşı çıkışma palavraları, nerede kaldı ahlak erdem gibi kavramlar…
Nerede kaldı vefa duygusu…
Gazeteci Fatih Portakal da durumu özetleyen bir tweet attı. Portakal "Medyanın geldiği son durum. Böyle durumda kanalın patronu olsam omurgalı dururdum. Başaramadım mı? Dükkanı kapatırdım. Çalışanı olsaydım esaret altındaki kanalda çalışmaz istifayı basardım. Ama o cesaret ve duruş çoğunda yok. Medya tarihine not düşüldü"
Portakal cesurca kaleme almış.
Tarih ne biliyor musun; Tarih, Ebru Baki Hanım’ın ekranda baki kalacağına inanarak kendisi uğruna işlerini kaybeden 2 insanı yok sayarak ekrana çıkmasının medya tarihine yazacaktır…
Ve tarih, Ebru Baki ve mesleki ahlak için işini kaybeden 2 insanın koltuğuna oturabilmek için yapılan gizli savaşları yazacaktır…
Unutmayın; şirketiniz sizi satabilir, siz kendinizi sakın satmayın…
Eray Erollu
Medyanın Sicil Amiri