Dün sabah, gazete almaya giderken çok yaşlı bir kadın gördüm. Yılların yorgunluğu yüzüne çökmüştü. Elinde bir naylon torba. İçinde beş ekmek vardı. Belli ki, az ilerideki fırının yoksullar için ayırdığı "askıda ekmek" uygulamasından almıştı.
Yanından geçerken durumunu gözleriyle anlattı. Kilitlendim ve cebimdeki kağıt paraların en fazla satın alma gücü olanını çıkarıp verdim. Yine sessiz kaldı. Tam uzaklaşırken zayıf bir ses duydum; "Allah razı olsun." Bunu işitince zaten çekmeyen ayaklarıma hız verdim.
Tezat
Yürümeye çalışırken ekranlara düşen görüntüleri hatırladım. Ne yalan söyleyeyim, aklıma Alişan geldi. Elini öptürdüklerine banknot dağıtan hâli. Kendisine göre yeğenlerine bayram bahşişi dağıtıyordu. Kuyruğa girenler arasında koca koca kazuletler de gördük. Adı "mıh .ıçtı"ya çıkmış türkücü belli ki TRT'nin aldıklarının bir bölümünü veriyordu.
Bakan eşi de
Daha sonra Turizm Bakanı'nın eşinin kendi sitesine koyduğu fotoğrafı hatırladım. Hani, tesettürlü bir kıza elini öptürürken çektirdiği resim. Yüzler objektife dönük. Verilen yeşilin 100 dolar olduğu görülüyordu. Gelen tepkiler üzerine kısa süre sonra bu görüntüler silindi.
İnsanın kocası ultralüks turistik tesislerin sahibi olunca ne yapar? Meşhur özlü sözdeki gibi "yağı bol bulan kasap gibi davranır." Hele üstüne üstlük eşi paraşütle bakan yapılmışsa.
Öncesi var
Pervin Ersoy'un bu aslında ikinci vukuatı. NTV'nin Rota'sını çizen Saffet Emre Tonguç'la birlikte program da yaptılar. Hanımefendinin Türk turizmini patlatacak(!) önerilerine tanık olduk. Ersoy, "Bakan vekili olacak" biri...
Selahattin Alpay
Bu arada Alişan'ın bonkörlük şovu yaptığı yayını izlediğim program 2. Sayfa'dan bir başka alıntı yapmak istiyorum. Konuyu Bodrum'daki lahmacun fiyatlarına getirdiler. İzleyenler de, Demet Akalın'ın "Alişan'ın kumsalda lahmacun partisi" esprisine kadar gittiler. İkili bu yüzden uzun süre dargın kalmıştı.
Muhabbete katılan türkücü Selahattin Alpay, Malatya Eğitim Vakfı'ndan burs alan bir öğrencinin kırılan gözlüğünü anlattı. Talebelerin ne kadar sıkıntı çektiğini ortaya koydu.
Müge-Gülşen de Bodrum'da gerçekleşecek Jennifer Lopez konserine kadar uzattılar. "Özel locaların fiyatının 130 bin lira" olduğunu hatırlattılar. Acaba Sayın Bakanımızın eşi Pervin Ersoy da orada olacak mı? Dilerim giderler. Aslında ondan para mara almazlar ancak ben yazdım ya, gidebileceğini pek sanmıyorum!
İki günde 12 lira zam
İstek üzerine su böreği almaya kalktım. Hacı Sayid'le aramız 50 metre. Ne kadar alabilirimi hesaplayarak içeri girdim. Baktım özel bir şey yapmış ve tavalar hâlinde vitrine yerleştirmişler. Bunlar sıradan malzemeliler. Hani üç çeşit peynir ve tereyağı kullanılan Abana böreği değil. Şeffaf, pırıl pırıl ambalajı ve fiyongu dışında hiçbir özelliği yok.
Mağaza sorumlusu çok kibar. Tanımıyorum. Yeni geldiği belli. Kilosunu sormak aklıma geldi. O ise bana "tepsisiyle birlikte 150 lira" dedi. Devamla "kilosu 44 liraya geliyor. Üç kilodan biraz fazla"yı ilave etti.
Ben de "bir kaç gün önce 32 lira idi"yi çaktım. Adam pişkin "tepsiyi geri getirirsiniz her hâlde. Depozit almayayım"la son hamlesini yaptı. Kalaylamamak için kendimi zor tutup, çıktım.
Dökmekle ünlü
Bu şube hemen her gün çöp konteynerine büyük siyah torbalarla satılmayan mamullerini atmakla ünlü. Hacı Sayid'e bir daha girersem bana hesabı sorulsun. Bu paraları ödeyebilenlere de afiyet olsun. Eğer börek merakınız varsa Kastamonu-Abana satan bir yer bulun. Yine de fiyatını sormayı unutmayın...
Son açıklanan verilere göre, Türkiye'de 4 kişilik ailenin "Yoksulluk sınırı, 6 bin 918 lira. Açlık sınırı ise 2 bin 124 lira." Bu ailenin kaç kilo börek alabileceğini hesap edebilirsiniz. Laf aramızda, sözünü ettiğim kuruluşta simidin tanesi 2,5 lira, Migros'ta ise 150 kuruş.
***
YSK'nın sistemi
Önce "suçladığı isimlerle devam kararı alan" YSK'da aynı kurgunun işlediğini görüyoruz. Hükûmet ortakları taarruza geçince beklenen açıklama geldi. Hem de başkan Sadi Güven'in ağzından. "Haklarında suç duyurusunda bulunduğumuz ilçe seçim kurulu başkanları il dışında görevlere atandı." Anlayamadığım taraf, bu değişikliği nasıl yapabildikleri. Çünkü bunu sadece Hâkimler ve Savcılar Kurulu gerçekleştirebilir. Anlayın artık ülkemizde "anayasalar, babayasaların"ın nasıl uygulandığını!
GÜNÜN ÖZÜ
Erdem'i yaratan, kanaattir. Ernst Renan
