Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Kim? Kimi sattı?

CHP'nin İçel Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın bir televizyon yayını sırasındaki malum sözleri üzerine yeni bir algı operasyonu başlatıldı. Başarır hukukçu. Avukata ihtiyacı yok. Ne demek istediği de açık. "Oku baban gibi, eşek olma" sözünü hatırlayınız. Birazcık Türkçe bilgisi olanlar virgülün buradaki görevini bilir. Maksat öküz altında buzağı aramak olunca, mal bulmuş magribi gibi atlayanlar amacı farklı tabi. Kurucuları asker olan CHP'den asker düşmanlığı çıkarmaya kalkışanlar önce aynaya bakmalıdır. İstiklal Harbi günleri, Cumhuriyetin ilanı dönemine kadar gitmeye gerek yok. 18 yıldır iktidarda bulunan AKP dönemine göz atmak yeterli. Örneğin Süleymaniye'de Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde: "Ne notası, müzik notası mı?" diyenleri unuttuk mu? Yıllar sonra berat edilen ünlü kumpas davaları birileri unutur gibi yapsa da hafızamıza kazındı. Bu memlekette alenen, resmen "Asker düşmanlığı" yapılmadı mı? "Askeri vesayete son vermek" gibi FETÖ'nün süslü-sümüklü lafları ile Ergenekon Kumpasında "Bu davanın savcısıyım" diyenlerin Ali Mahir'in sözlerine verecek cevabı olabilir mi? Ya Balyoz Kumpası! FETÖ'nün mankurtları Türk Ordusu'nun subaylarını, generallerini, kuvvet komutanları ve hatta Genelkurmay Başkanını "Terör örgütü üyeliği" iddiası ile tutuklarken ellerini ovuşturanların, sesini çıkarmayanların, "Hukuki süreç" bahanesinin arkasına sığınanların "Ordunun avukat"lığına soyunmasına kim inanır!..

Bir asker için en ağır suç "Cususluktur..." Vatan hainliğinden bile ağırdır. Türk Ordusu'nun belini bükmek, FETÖ'nün elemanlarına yer açmak için kurulan "Askeri Casusluk Kumpası" karşısında tepki gösteremeyenler zeka seviyemizle alay edercesine bu gün görüş beyan etmeye kalkışıyorlar. Kozmik Oda kumpasının baş rolündeki Bülent Arınç'ın "İyi ki bu generallerle savaşa girmemişiz" sözüne ne demeli. Kendi askerine düşmanlık yapan düşmanın askerleri ile iş tutanları unutmadık.

Türk Ordusu'nun binlerce yıllık geleneğini yıkanları da unutmadık. "Silah arkadaşlığı hukukunu" bilmeyenler, kendi personeline sahip çıkamayanlar bugün çıkıp suç duyurusunda bulunmaya kalkışıyor. Ne gam!..

Bu konuyu daha fazla uzatıp yeni suç duyurularına sebebiyet vermek istemiyorum. Vatandaşımız durumun farkına varmaya başlamıştır. Son araştırmalar Abbas'ın yolcu olduğunu ortaya koyuyor zaten. Bir sonraki yazıda Türkiye'nin en güvenilir üç kuruluşunun raporunu değerlendireceğiz. Ve bu arada bir başka skandala dikkat çekelim.

Çok değerli arkadaşım Gencehan Tunay, bütün dünyayı gezen, üreten dosttur. Bakın yurt dışından gelenlerle ilgili neleri tesbit etmiş:

"Yurtdışından gelen yolcular için Korona tedbirleri neden uygulanmıyor?"

Tüm dünya'da Covıd-19 vakalarındaki artış 2. Dalganın gelişiyle dünya'yı 1. dalgadan daha fazla etkileyen bu salgınla mücadelede Türkiye'de hükümetin aldığı önlemler ülkeyi büyük bir güvenlik krizine sokuyor. Türkiye'nin aldığı önlemler çok zayıf kalıyor ve salgın gittikçe ülkede sağlık ve güvenlik sorunu haline gelmeye başladı, artık hastanelerde yer kalmamışken hastanelerin otoparkları ve yemekhaneleri Covıd polikliniği haline çevriliyor. Bunun yanında ülke genelinde alınan tedbirler iflasın eşiğinde olan ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizle mücadele edebilmek adına çok yetersiz kalıyor.

Tüm dünyada önlemler sıkılaştırılırken yabancı ülkeler Afrika ülkeleri dahil ülkelerine gelenlere PCR testini mecbur bırakırken Türkiye neden yurtdışından gelenlerden PCR testini mecbur bırakmıyor? Türkiye'de okullar, esnaflar kapatılırken, hastaneler Covıd'li hastaları tedavi edemeyecek durumda kapasitesi yetersiz kalırken Covıd taşıyıcısı yabancılar neden ülkeye serbestçe giriş yapıyorlar. Bu Türkiye'nin ulusal güvenliğine tehdit değil midir? Türkiye Covid'le mücadelede neden yurtdışından gelenlere lakayt kalıyor gerekli önlemleri almıyor? Türkiye'de yaşayan insanlarımızın hayatı bu kadar ucuz ve değersiz mi? Bu konuya acilen başta Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı müdahale etmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları