Kılıçdaroğlu'nun ABD seyahati...
20 yıldır AKP iktidarından nemalanan sağcılar CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu''nun ABD ziyaretine kafayı takmışlar. İftiralar, yalanlar gırla gidiyor. "Yok efendim Kılıçdaroğlu ABD''ye icazet almaya gitmiş!" Birinci başta İslamcı ideolojinin mensupları olmak üzere "Sağcılar" zaman zaman "Amerikan karşıtı" rollere bürünürler ama "Sağ iktidarların tamamı" iktidar olabilmek için ABD''yi su yolu yaptılar. Ve hatta "ABD''ye temenna çakmayanlar siyasette başarısız olur" ön yargısının yerleşmesine sebep oldular. Oysa ABD''nin Türk siyasetine yön vermeye gücü hiç bir zaman yetmemiştir. Kıbrıs Barış Harekatı sonrası ABD''nin uyguladığı ambargoya rağmen CHP iktidar olmadı mı?
Şimdi dönelim neredeyse 70 yıla yakın Türkiye''yi yöneten sağcıların ABD sevdasına. Demokrat Partinin kuruluşundan, iktidarı ele geçirmesi sürecinde Adnan Menderes ABD ile tarihi anlaşmalar yapmadı mı? ABD Başkanlarının ayağına defalarca gitmedi mi? 27 Mayıs''tan sonra kurulan Adalet Partisi''nin Genel Başkanları, yöneticileri ABD Büyükelçileri ile yağlı-ballı değilmiydi. Merhum Süleyman Demirel''de Washington''a defalarca gitmiştir.
12 Eylül darbesini gerçekleştiren Kenan Evren''de ABD''den medet ummuştur. ABD Başkanı, İngiltere Kraliçesini ziyarete gitmiştir. Arşiv affetmez. Darbenin semirttiği Turgut Özal Anavatan Partisi''ni kurmadan gitti ABD''ye... Ve hatta o günlerde gazeteler "Özal iktidar için ABD''de kampa girdi" diye yazmadı mı? Kendisini Türk hekimlerine emanet etmeyerek ABD''de tedavi olup, ameliyat olmuştur. Tansu Çiller''den, Mesut Yılmaz''a kadar ABD''deki başta yahudi lobileri olmak üzere, örtülü ödenekten milyonlarca dolar para ödeyerek kulis yaptırmadılar mı?
Recep Tayyip Erdoğan''a gelince... Beyoğlu Belediye Başkan adaylığı döneminde ABD''nin İstanbul Başkonsolosluğu ile fotoğraf vermedi mi? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan Washington''a gitmedi mi? George Soros ile fotoğraflarını kim inkar edebilir. Erdoğan AKP''yi henüz kurmadan ABD''ye kaç defa kimlerle gitmiştir. Kimse bizlerin zeka seviyesi ile alay etmesin. Sayın Erdoğan''ın üç çocuğu ABD diğeri de İngiltere''de okumuştur. "Gerekirse papaz cübbesi giyerim" diyen bu satırların yazarı değildir. Yahudi lobilerinden, vakıflarından ödül alan dahası iade etmeyen de kendisidir. Fakat bugün Erdoğan''ın şürekası, havuz medyası "Kılıçdaroğlu''nun ABD seyahatini kirli ağızlarına sakız ediyorlar." Oysa "Kılıçdaroğlu''nun seyahati" son derece şeffaf. Sadece bir koruması var. Heyetindekilerin sayısı da belli. Sevgili İsmail Saymaz günlük hangi görüşme ve temasların yapıldığını ekranlarda canlı-canlı anlatıyor, görüntüleri paylaşıyor. Siyasi görüşme yok. Bilim ağırlıklı ziyaretler. Hatta İsmail espri ile karışık "Sadece ameliyata girmedik" diyor iftiracıların "Fetö''cüler karşıladı" yalanı da yatsıya kalmadan söndü gitti.
Değerli kardeşim Av. Mehmet Taşdelen çok güzel mesaj gönderip işi özetlemiş: "Kemal Kılıçdaroğlu ABD''de Yahudi temsilcileri ile görüşmemiş. Hükümet temsilcileri ile de görüşmemiş. Zuladan Pensilvanya''ya da gitmemiş. Üniversiteleri ziyaret etmiş. Bilimsel çalışmaları gözlemlemiş. Daha önce icazet alanlara nazire yapmış, ABD''ye beni güdemezsiniz demiş. Anlayana..." diyor Taşdelen.
İktidarın avuçları arasından kayıp gitmek üzere olduğunun farkına varanlar Kılıçdaroğlu''nun ABD gezisinden malzeme çıkaramayacağını bile bile beyhude çaba sarf ediyorlar. Saniye saniye kayıt altına alınan görüşmelerde toz zerresi bulunsa adeta kıyamet koparırlardı. Lakin avuçlarını yaladılar. Sayın Kılıçdaroğlu "Bilim"den yana olduğunu bilime inanmayanların kör gözüne sokarak Türkiyemizin aslında neye ihtiyacı olduğunu sergilemiştir. Teşekkürler Sayın Kılıçdaroğlu...