Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Kılıçdaroğlu, Kızılay Kolu Başkanı...

155 yıllık Kızılay''ın düşürüldüğü durum ortada. İlkokulda 1972''de Ankara-Demetevler İlkokulunda Kızılay Kolu''ndaydım. Gençlik yıllarımdan itibaren çok sayıda kan verdiğim ve çeşitli etkinliklerde görev aldığım için ödül ve plaketlerimi halen saklıyorum.

Geçtiğimiz hafta yazdım 1999 Marmara Depremi esnasında eksikleri ve yönetim zaafı ortaya çıkmıştı. TBMM''de araştırıldı. Çekidüzen verildi. O sırada Kocaeli''nde devlet memuru olan değerli kardeşim Hayati Yılmaz, o depremde görev yapmanın onuru ve başarısı ile Kızılay''ın Genel Merkezinde iki dönem yönetim kurulu üyeliği yaptı. Bu güzide kuruluşumuzu yurt içinde ve dışında temsil etti. Ancak Kızılay siyasi müdahale ile AKP''nin çiftliği ve holding hali dönüşürken yurt genelinde 700 şube kapatıldı. Gönüllülük esasına dayanan kurumda "Ballı 3-5 maaş alanlar" türedi. 41 gün önceki K.Maraş merkezli depremden neredeyse bir yıl önce Kızılay''ı o muhteşem günlerine yeniden döndürmek için Türkiye''de gitmediği il-ilçe bırakmayan Hayati Yılmaz, özellikle eski yöneticiler ile yaptığı görüşmelerden sonra Ankara da geniş kapsamlı bir toplantı kararı aldılar. Deprem yüzünden bir süre ertelendi. 64 ili ziyaret eden Yılmaz''ın Pazartesi günü Zübeyde Hanım Kültür Merkezinde gerçekleşen toplantıya 51 ilin eski başkanları katıldı. Basına kapalı kahvaltıya gazeteci kimliğimle değil eski yönetici ve gönüllü olarak katıldım. Efsane Kızılay Başkanı Tekin Küçükali ve 51 il ve çeşitli ilçelerden gelen Kızılaycılarla kucaklaştım. Her biri bulunduğu illerin seçkin profesörleri, doktor, avukat, mühendis, öğretmen görevlisi vs. idi.

Tekin Küçükali dahil, İzmir, Malatya eski il başkanları ve Hayati Yılmaz, İlk ve Ortaokulda "Kızılay Kolu Başkanlığı" yapan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu''na hitaben: "Sayın Cumhurbaşkanım" diye hitap etti.

Zaman zaman gözyaşlarına engel olamayan Hayati Yılmaz''ın duygusal konuşması şöyle idi:

Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,

Kızılay''ımızın kıymetli eski genel başkanı ve yöneticileri, il ve ilçe şube eski başkanları, Kızılay Gönüllüsü değerli dostlarımız,

pek kıymetli katılımcılar, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Hoş geldiniz, şeref verdiniz.

İlk olarak, Sayın Cumhurbaşkanı Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu beyefendiye, Türkiye''nin yoğun gündeminde, üstelik seçim sathına girildiği bir dönemde zaman ayırarak aramızda olduğu için teşekkür etmek istiyorum.

En yoğun günlerde vakit ayırdınız, Kızılayımızın derdi ile dertlendiniz, yanımızda oldunuz, sağ olun var olun.

Türkiye''de demokrasi mücadelesi verdiğinizin farkındayız. Yolunuz açık, işiniz kolay, sağlığınız iyi olsun. Demokrasi mücadelesi söz konusu olduğunda elimiz değil gövdemiz taşın altındadır. Kızılaycılık bunu gerektirir.

Ayrıca, Organizasyonun işleyiş sürecinde bizimle sürekli irtibatta olan, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu''nun katılımı için çaba sarf eden Sayın Erdoğan Toprak Bey''e de teşekkür ediyorum.

Bugün aramızda Türkiye''nin dört bir yanındaki 51 ilden Kızılay eski şube başkanlarımızın bulunduğunu belirtmek isterim. Kızılay''ımızın eski başkanlarına, yöneticilerine, gönüllülerimize; tüm baskılara, zorluklara ve mesafelere rağmen aramızda oldukları için teşekkür etmek isterim.

Kızılaycı olmak, fedakâr olmaktır.

Kızılaycı olmak, cefakâr olmaktır.

Zira Kızılay demek, 1868''den bugüne zorluklara karşı mücadelenin, yardımseverliğin, dayanışma kültürünün merkezinde olmak demektir. Kızılay, tüm dünyada nam salmış bu toprakların bağrından çıkan en yüce değerlerden biridir.

1868''den bugüne, Kızılay''ın fedakârlık ve mücadele ile yoğrulmuş tüm çalışmalarında emek veren, bu uğurda yaşamını yitiren tüm Kızılay şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

***

6 Şubat''ta gerçekleşen, merkez üssü Kahramanmaraş olan ve birçok ilimizi etkileyen deprem felaketinin acısıyla kavrulduk. Yaşadığımız yıkımın boyutları o kadar büyük ki, aradan geçen 45 günün ardından hala mezarlarına kavuşamamış, kimliği teşhis edilmemiş yurttaşlarımız var. On binlerce canımız gitti, şehirlerimiz yıkıldı; hepsinden de önemlisi depremin psikolojik buhranıyla, ağır kayıplarıyla kalmış milyonlarca insanımız var.

Üzüntümüzün tarifi yok, acımızı kelimelere dökmek mümkün değil. Enkaz altında kalmış, beklediği yardım gelmek bilmemiş, canını teslim etmiş tüm canlarımıza Allah''tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.

Depremin yarattığı tahribat çok büyük. Ancak, yaralarımızı saracağız, yıkılan şehirlerimizi yeniden kuracağız. Depremzede dostlarımıza sahip çıkacağız. Hatalarımızdan ders çıkartacağız.

Ancak hatalardan ders çıkartmak; söz ile hamaset ile edebiyat ile olmaz. İcraat ile çalışmayla olur.

Kızılay''ın içinde bulunduğu içler acısı durum hepinizin malumu. Bizler, bugün tüm Türkiye''nin büyük bir acıyla tecrübe ettiği garabeti çok önceden tespit etmiştik. Bu doğrultuda arkadaşlarımızla birlikte Türkiye''yi dolaştık. 65 ilimizin il ve ilçe Kızılay eski Başkanlarını ziyaret ettik. Kızılay''ımızın düşürüldüğü bu liyakatsiz, plansız, donanımsız, yönetimsiz pozisyonun utancı sardı kalplerimizi, çareler aradık, neler yapabileceğimizi istişare ettik.

Ne hazin ki, bizim tespitini yaptığımız bu utanç verici yönetimin bozgununu; deprem felaketiyle tüm Türkiye görmüş oldu.

Keşke haklı çıkmasaydık...

Keşke, biz yanılmış olsaydık da Türkiye''nin Kızılay''a en çok ihtiyaç duyduğu günlerde, bu kutsal çatının düştüğü hâli gözlerimiz görmeseydi...

Keşke bizler kifayetsiz muhalifler olarak nam salsaydık da; Kızılay''ın aczi, gafleti, acizliği yüzümüze çarpmasaydı...

***

Kızılay''ın bugün düşürüldüğü durumu, millet nezdindeki itibarının ne denli zedelendiğini birer vatandaş olarak büyük bir hüzünle görüyor ve bunun acısını iliklerimize kadar hissediyoruz.

Müsaadenizle kendi başıma gelen bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum;

Depremin ertesi günü felaket bölgesine gittik. Şu an aramızda bulunan Ankara şube eski başkanımız Ahmet Bey, Eskişehir şube eski Başkanımız Yüksel Bey, kızım, oğlum ve beraberimizdeki arkadaşlarla vatandaşlarımızın yaralarını sarmak, çalışmalara bir nebze katkı sağlamak için bölgeye vardık.

Eski Kızılaycılar olarak Kızılay Gönüllüsü yeleklerimizi giyinerek yardıma koştuk.

Üzülerek söylüyorum ki anlı şanlı Kızılay logosunun ne kadar aciz ve zayıf bir duruma düşürüldüğünü gördük. Depremzedeler haklı olarak mevcut Kızılay yöneticilerine olan öfkelerini bize yönlendirdiler Bunun üzerine yardım faaliyetlerimize Kızılay yeleklerimizi çıkartarak devam etmek zorunda kaldık. İşte Kızılay''ımızın halkın gözünde geldiği durum budur.

Kıymetli Kızılaycılar,

2004''te Kızılay''a kayyım atanarak Kızılay''ın kodlarıyla ilk defa orada oynandı. O süreçte ben Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesiydim. Seçilerek geldiğini her fırsatta beyan eden iktidarın seçilerek gelmiş Kızılay yönetimine kayyım atayacağı aklımızın ucundan bile geçmezdi. Nitekim, darbe günlerinde bile Kızılay''ın yapısına müdahale edilmemişti. Mahkeme kararlarının uygulanmadığı, hukukun yok sayıldığı sancılı günler geçirdik. Kayyım sonrası süreçte, Kızılay istikametinden saptırıldı. İşte Kızılay''ın o zor günlerinde Kızılaycılar iradesini ortaya koyarak duruma müdahale etti. O sancılı dönemde ortaya çıkarak Kızılayımıza sahip çıkan ve Kızılayımızı toparlayan Genel Başkanımız Sayın Tekin Küçükali Bey''e huzurlarınızda teşekkür ediyorum.

Kızılay milletinden koptuğu zamanlarda dibe vurmuştur. Milletiyle bütünleştiği dönemlerde ise hem ulusal hem uluslararası alanda başarılı bir kurum olmuştur. 2004''teki kayyım felaketinden sonra zor olsa da Kızılay yeniden ayağa kalktı. Kızılay-Kızılhaç Federasyonu''ndaki 193 ülke üyesinden ilk 5''te olan, 2010 yılında gerçekleşen Haiti depremine yanıbaşındaki Amerika''dan bile önce, ilk müdahale eden ekip olan bir Kızılay vardı karşımızda.

Kızılayı o günlerde yeniden şaha kaldıran Kızılaycılık ruhu işte bu salondadır.

Örneğin, Bingöl depreminde kendisi de depremzede olmasına rağmen, Kızılay''ın çadırlarını önce vatandaşa dağıtan, kendisine ancak 3. günün sonunda çadır alabilen Bingöl eski şube başkanımız Savaş Bey de bu salondadır.

Bir Kızılay toplantısında,

Külliyenin karşısına bize yakışır bir külliye de biz inşa edeceğiz diyen mevcut Kızılay Genel Başkanından söz isteyerek;

Kızılay saray yapmaz, afete ilk müdahaleyi yapar diyen Tunceli eski şube başkanımız Celal Karagöz de bu salondadır.

Ancak ne yazık ki geldiğimiz noktada Kızılay''ı Kızılay yapan değerler hedef alındı. Kurumumuzun içini boşaltacak ve saygın yapısını, kurumsal kimliğini zedeleyecek yanlışlara imza atıldı.

Kızılayımızın gayrimenkulleri, fabrikaları, değerleri şirketleştirilerek denetim dışına çıkarıldı;

Eskiden tek bir kuruş almayan yöneticileri şirket yönetim kurullarında huzur hakkı adı altında astronomik ücretler almaya başladı.

"Vergi kaçırmadık vergiden kaçındık" aklıyla yönetilmeye başlayan Kızılay firmalara vergi avantajı sağlamak için paravan olarak kullanılmıştır.

Kurumun yurt sathına yayılmış kılcal damarları olan şubelerin çoğu gerekçesiz kapatılarak Kızılay milletinden koparılmış, belirli bir zümrenin eline geçmesi için özel bir çaba sarf edilmiştir.

***

Gelinen noktada vatandaşlarımız, Kızılay''a kanlarını dahi vermekten imtina etmektedir.

Depremzedelerin barınmaya en ihtiyaç duyduğu zamanda; ürettiği çadırları satmayı ticari bir faaliyet olarak gören bir yönetim anlayışını Kızılayımız hak etmemektedir.

İsmini Gazi Mustafa Kemal Atatürk''ün koyduğu Kızılay; anlı şanlı tarihiyle küllerinden yeniden doğacaktır.

Kızılay, ait olduğu yere; milletin bağrına geri dönecektir.

Kızılay''ımız çok büyüktür. Tarihi ve kültüründen aldığı güçle yeniden Türkiye''nin en büyük gururu olacaktır.

Kızılay rozetlerimiz göğsümüzdedir. Bu rozetleri, oturduğumuz koltuklardan, gelip geçici görevlerden değil, kurumumuza olan bağlılığımızdan, Kızılay''ın yüreklerimize kazınan kutsiyetinden alıyoruz.

Kızılayımıza sahip çıkacağız.

Bu doğrultuda atacağımız adımlarda, bir ve beraber olmamız çok önemli.

Bu hususta sizlerin inancı ve kararlılığı, bizim en büyük gücümüzdür.

***

Burada sözlerime son verirken geçmiş dönemde Kızılay üst kurul delegesi olarak görev yapmış olan Sinan Ateş''e de Allah''tan rahmet diliyorum. Bu konudaki hassasiyetiniz için sizlere ayrıca teşekkür ediyorum.

Bir kez daha aramızda olduğunuz için, beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyor; saygılarımı sunuyorum.

Yılmaz''dan sonra kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, öğrencilik yıllarında Kızılay faaliyetlerini özetledikten sonra "Kızılayımızı o muhteşem günlerine yeniden getireceğiz. Cumhuriyetimizin kurucu ayarlarına dönerken Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu''nu da hak ettiği seviyeye ulaştıracağız" sözünü verdi. Kızılay gönüllüleri de Kılıçdaroğlu''nu Cumhurbaşkanı seçmeye kararlı olduklarını vurguladılar.

Yazarın Diğer Yazıları