Kıbrıs'ta yeni müzakere süreci Nafile ve zararlı bir çaba
Rum Meclisinin 1950 ENOSİS Plebisitinin okullarda anılması kararı sonrasında 16 Şubat tarihinde kesilen müzakere süreci ardından KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı faşist Eokacı Anastasiadis geçtiğimiz Pazar gecesi BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide'nin davetiyle sosyal bir yemekte biraraya geldiler.
Dört buçuk saat süren ve müzakerelerin yeniden başlaması ile ilgili herhangi bir tarih belirlenmeyen görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Akıncı ile Enosisçi Anastasiadis basına açıklamada bulunmadılar. Görüşme ile ilgili açıklama yazılı olarak Birleşmiş Milletler(BM) tarafından yapıldı.
Açıklamada Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum lider Anastasiadis'in geçtiğimiz aylarda yaşanan sıkıntılar ile ilgili açık ve yapıcı bir görüş alışverişinde bulundukları kaydedildi. BM sözcülüğünden yapılan açıklamada, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin önümüzdeki günlerde yurt dışında olması beklenen her iki liderle temaslarını sürdürüp, müzakerelerin devamına zemin hazırlamaya çalışacağı kaydedilirken, Kıbrıs sorununda bundan sonra izlenecek yol hakkında yapıcı bir diyalog gerçekleştiği bildirildi. Açıklamanın yeniden düzenlenen şeklinde "Tüm Kıbrıslıların yararına ve her iki toplumun kaygılarını ortadan kaldıracak en iyi çözüm formülünü bulabilmek için (liderler) çalışmaya bağlılıklarını bir kez daha teyit ettiler" paragrafı da yer aldı.
Yalana devam
Rum basınına yansıyan haberlere göre yemekte Anastasiadis, müzakerelerin gecikmeksizin ve hiçbir şart koşulmadan başlamasını istedi. Akıncı da Güven Yaratıcı Önlemlere (GYÖ) ve Rum Meclisi'nin Enosis Plebisiti ile ilgili karar konusuna atıflar yaptı. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın yemek boyunca, Rum Meclisinin Enosis Plebisiti kararını iptal edecek yeni bir yasa geçirmeden müzakerelerin yeniden başlama tarihi belirlenmesini kabul etmemekte ısrar ettiği belirtildi.
Toplantı sonrasında Anastasiadis'in sözcüsü Hristodulidis 4 farklı radyo ve televizyon kanalına açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Akıncı'yı suçlarken, müzakerelerin başlaması ile Rum Meclisi'nin Enosisin okullarda kutlanması kararının ilgili olmadığını iddia etti. Hristodulidis, "Müzakerelerin başlamamasının sorumlusu Akıncı'dır" diye saldırılarına ve yalanlarına devam etti.
Bu nafile çabaların kimseye faydası yoktur. Federal bir çözüm arayışlarının, birleşik bir Kıbrıs rüyasının gerçekleşmesinin mümkün olamayacağı son aylarda bir kez daha ortaya çıkmıştır. Faşist Rum lider Anastasiadis kendisinden önceki tüm Rum liderler gibi anlaşma istememektedir. Kıbrıs Türkünün eşit ortak olacağı yeni bir düzene karşıdır ve bunun için kilisede yemin etmiştir. Kıbrıs Türklerinden gaspettikleri hakları geri vermek istememektedir. Kıbrıs Türklerinin hakları 1963'ten beri Rum işgali altındadır ve maalesef emperyalist Batı'nın güç odakları bu gerçeği görmezden gelmektedir.
Bütün bunlara rağmen AB ve ABD güdümündeki bizi yönetenlerin yeniden masaya oturacağı olasıdır. Biz ne kadar yaygara koparsak, aman yapmayın etmeyin desek, Rum-Yunan ikilisinin gerçek amaç ve hedeflerini vurgulasak da Akıncı ve ekibinin Türkiye'deki anayasa referandumu sonrasında bir kez daha masaya döneceği anlaşılmaktadır.
"Son fırsat" diye bize bir kez daha yutturulacak olan yeni müzakere sürecine en azından bir "yol haritası ve takvim" olmadan dönülmemelidir.
Samimi değiller
KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı bu önemli konuyu tespit etmesine, aylar önce "Takvim, yol haritası istemek; çözüm istemek demektir, samimi olmak demektir" diye açıklama yapmasına rağmen takvimsiz yol haritasız masaya oturmuştur.
Cumhurbaşkanı Akıncı önce New York, bilahare iki kez Mont Pelerin ve son olarak da Cenevre'de Rum tarafının, Anastasiadis'in samimiyetsizliğini tüm boyutlarıyla görmüş ve yaşamıştır.
Ne var ki Anastasiadis ve ekibinin samimi olmadığı, anlaşma istemediği ortadadır. Anastasiadis Pazar gecesi yemek öncesinde yaptığı talihsiz açıklamasında Cumhurbaşkanı Akıncı'nın takvimlendirmeler, yol haritası, süreçte değişiklik ve Birleşmiş Milletler'in hakemlik rolü üstlenmesiyle ilgili sunduğu yeni şartları yorumlayarak, tüm bunları isteyen ve çözüm bulma çabalarının hızlandırması gerekliliğini hissedenlerin, herhangi bir ön koşuldan uzaklaşarak, en kısa zamanda sonuç verebilecek diyaloğa oturmaları gerektiğini belirterek sözcüsü Hristodulis gibi Akıncı'yı suçladı.
Bu kafadaki Rum'la yeniden müzakerelere başlamak nafile uğraştır ve millî davamıza zarar verici niteliktedir. Yıllardır masa başında Rum'un maskarası olmaktan bıkmadık usanmadık mı? Gereken derslere almadık mı? Rum'un gerçek yüzünü, amacını, hedefini görmedik mi?Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibi biran önce Rum'un Bizans oyununu bozmalı ve devletimiz KKTC'nin tanınması için seferberlik ilan etmelidir. Yok eğer KKTC'nin tanıtılmasını içlerine sindiremiyorlarsa gerekeni yapmalı ve demokratik yollardan üstlendikleri kutsal görevin önü açılmalıdır.