Kıbrıs'ta işgalci emperyalizmin maşası Rumlardır...
Rum Yönetimi lideri faşist Hristo-fiyasko’nun Türkiye düşmanlığı devam etmektedir. Hristo-fiyasko’nun Anavatan Türkiye’ye saldırmadığı, dil uzatmadığı gün yok gibidir. Hristo-fiyasko bulduğu/ yakaladığı her fırsatta Anavatan Türkiye’ye karşı saldırgan tutumunu göstermekten çekinmemektedir. Hristo-fiyasko aklını Anavatan Türkiye ve Türklerle bozmuştur. Bu derecede fanatik-ırkçı, faşist bir kafa ile müzakerelerin bizi nasıl barışçıl, adaletli ve yaşayabilir bir sonuca ulaştıracağı konusunda iyimser olanlara şaşmamak elde değildir.
“Euobserver” gazetesinin “Kıbrıs: Türkiye Dış Politikasında Onurlu Değil” başlığıyla internet sayfasında yer alan haberinde, Hristo-fiyasko’nun “Türkiye’nin, Filistin meselesi karşısındaki tutumundan dolayı çifte standart uyguladığını” savunduğu bildirildi. Haravgi gazetesinin haberine göre, “Euobserver’e” verdiği demeçte, “Ankara’nın, ‘İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesi’ ve kendi işgal meselesi karşısında aynı tutumu sergilemesi gerekirdi” iddiasında bulunan Hristo-fiyasko “Bunun dürüst bir politika olmadığını” öne sürdü ve şöyle devam etti: “Ankara eğer, Arap halkı ve Arap topraklarının işgali konusunda gerçekten söylediklerini kastediyorsa, o zaman Kıbrıs’ın önemli bir bölümünün işgaline son vermesi gerekir.”
Görüldüğü üzere Hristo-fiyasko Türkiye düşmanlığına devam ederken yalan, dolan ve tarihsel gerçekleri saptırma dahil her türlü yola başvurmaktadır. Hristo-fiyasko Anavatan Türkiye’yi Filistin topraklarını işgal eden İsrail ile aynı küfeye koymakta ve sözde işgalin sona erdirilmesi çağrıları yapmaktadır. Hristo-fiyasko Türkiye’yi işgalci diye suçlarken Filistin’de esas işgalci olan İsrail’i de kızdırmamaya özen göstermektedir. Hristo-fiyasko’ya ve onun gibi düşünenlere tarih dersi vermek şarttır.
Filistin tam 400 yıl Osmanlı Devleti’nin egemenliğinde kalmıştır. Osmanlı zayıfladıktan sonra bağımsız emirlikler haline gelen Filistin, emperyalist İngiltere’nin 19. asrın başlarında, kendi dünya hakimiyetini devam ettirmek adına kontrolündeki Yahudilere Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurma fikrini ortaya atmasıyla kabuk değiştirmeye başlamıştır. Zengin Yahudiler fakir Filistinlilerin topraklarını kısa zamanda satın almış ve nihayetinde de Filistinlileri kendi topraklarını terk etmeye zorlamıştır. Yahudiler kutsal saydıkları bu topraklar üzerinde 1948’de İsrail devletini kurdular. Yahudiler kendilerine ait olmayan toprakları gaspederek tarihte bir örneğine daha zor rastlanan bir işgale imza attılar. İşte Hristo-fiyasko gibi çarpık kafalar, Kıbrıs’ın da 307 yıl Osmanlı egemenliğinde kaldığını ve emperyalist İngiliz’in Filistin’dekine benzer kahpece oyunları ile toprakları gaspedilerek el değiştirdiğini, algılamak istememektedir. Kıbrıs’ta esas işgalci Türk topraklarını gaspederek üzerine Rum devleti kuranlar ve kurduranlar değil midir, diye Hristo-fiyasko’ya sormak lazımdır. İngiliz’in Kıbrıs Cumhuriyetini 1960’ta kurdururken Makarios’a teminat verdiğini; Makarios’un Cumhuriyet’i Enosis’e giden yolda bir araç olarak gördüğünü hep birlikte yaşayıp görmedik mi? Kıbrıs’ta Rumların işgalci olduğu apaçık ortadayken Hristo-fiyasko’nun ‘yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali’ edepsiz, arsız ve ahlaksız davranışı gündeme getirilmeli ve lanetlenmelidir. Rum tarafının adadaki gerçekleri hasıraltı edip topraklarımızı işgal etmelerine izin verilmemelidir.
Müslüman Arapların ve tüm Müslüman Alemi’nin Hz. Peygamberimizin söylemiyle üç kutsal beldeden ve üç mübarek şehirden birisi olan Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın Yahudi işgali altında kalmasına 40 yılı aşkın bir süredir tahammül etmelerinin mazur görülebilecek bir açıklaması var mıdır? Emperyalizmin kuklası olmuş, çağ dışı idarelerle yönetilmekte olan Arap ülkelerinin Kıbrıs davamızda bizi anlamalarını beklemek oldukça zordur. Bu nedenle gerek Anavatan Türkiye’deki kardeşlerimiz ve gerek biz Kıbrıs Türkleri, çağımızda ‘haklının’ değil ‘güçlünün’ kazandığını hiç ama hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Emperyalizmi kendi yöntemleri ile alt etme zamanı gelmiş ve geçmiştir.