Kıbrıs'ta hiç kimse asla uyumayacak...
Kıbrıs Türkünün adadaki varlığını borçlu olduğu kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve kahraman Mücahitlerimizden oluşan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) bir neferini daha kaybetti. TMT'nin kurulmasında önemli görevler alan emekli Kur. Albay İsmail Tansu aramızdan ayrıldı.
1917 yılında Safranbolu'da doğan İsmail Tansu, Kara Harp Okulu'nu bitirdiği 1939 yılında teğmen olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) katıldı. İkinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında, 1945-1950 yılları arasında, olası Sovyetler Birliği işgaline karşı sınırda bulundurulan askeri birlikte görev yaptı. 1951 yılında Almanya'da özel harp eğitimi aldı. Dönüşünde Binbaşı olarak Kore Savaşı'na giden rahmetli Tansu, Kore'den sonra Özel Harp Dairesi'nin ilk Lojistik Şube Müdürü oldu. Özel Harp'te sekiz yıl görev yapan Tansu, aldığı talimatlar doğrultusunda TMT'nin kuruluşunda önemli görevlerde bulundu.
Tansu TMT'nin ve Kıbrıs Türkünün varoluş mücadelesini anlatan '"Aslında Hiç Kimse Uyumuyordu" kitabının da yazarıdır. Söz konusu kitap o döneme ait birçok bilinmeyene ışık tutmakta, verilen mücadelenin önemini vurgulamakta ve genç nesillerimize Kıbrıs'ta verilen Türklük kavgasını ayrıntılarıyla anlatmaktadır.
Türkiye seyirci kalmadı
EOKA terörünün adayı kan gölüne çevirdiği 50'li yılların sonlarına doğru, Kıbrıs Türk liderliğinin öncülüğündeki varoluş mücadelemizde en etkin rolü Anavatan Türkiye üstlenmiştir. EOKA terörünün amacı Enosis'i gerçekleştirerek adayı Yunan yapmaktı. Anavatan Türkiye böyle bir duruma seyirci kalamazdı. Kıbrıs Türk liderliğinin girişimleri en sonunda sonuç verdi. Menderes Hükümeti gereken ne ise onu yapmaya hazırdı.
Rahmetli Tansu o günleri şöyle anlatmaktadır: "Rumlar ve Yunanlılar Kıbrıs'a sahip çıkmak isteyince o zaman Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu dedi ki, "İngiltere Kıbrıs'tan çekilecekse, eski sahibine iade edilmelidir." Doğrusunu söyledi. İngiltere orada bulunan Rum çoğunluğunu göz önünde bulundurarak Zorlu'nun bu isteğine olumlu yanıt vermedi. Vermeyince de Menderes Hükümeti kesin olarak, politikasını tespit etti. Tespit edilen politika taksim idi."
E. Kur. Albay Tansu, TMT'nin kuruluşu aşamasında Türkiye ayağında öncülük edenleri şöyle anlatmaktadır: "Madem sırası geldi ben bir sıralama yapayım. Bir numara Allah rahmet eylesin Adnan Menderes'tir. Teşkilatın kurulmasına sebep olan, talimatı veren odur. İki numara Fatin Rüştü Zorlu, üç numara Genelkurmay İkinci Başkanı Salih Coşkun Paşa, sonra da Cevdet Sunay Paşa... Tabii ki ikinci başkanlar, Genelkurmay Başkanı'nın bilgisi dahilinde hareket ettiler ve hükümetin talebini bize intikal ettirdiler. Daniş Karabelen Paşa'ya dediler ki, "Daireniz kursun bunu"... Daniş Paşa da bu teşkilatı kurmayı üstlendi. Madem bir teşkilat kuruluyordu, yarısını almak değil, adanın eskiden olduğu gibi bizim olması düşüncesi ile hareket edilmeliydi. Biz bu nedenle Kıbrıs'ı geri almak anlamına gelen İstirdat Projesi diye ad koyduk. Rumuzu da KİP Projesi idi."
TMT'nin kurulması ve örgütlenmesi ile birlikte Kıbrıs Türkünün can ve mal güvenliği sağlanmış, adanın Yunanistan'a bağlanması kesinlikle önlenmiştir. Rum-Yunan ikilisinin adada giriştiği katliamlar ve saldırılara karşı Kıbrıs Türkü Anavatan Türkiye'den aldığı destekle karşı koymasını bilmiştir.
Mücadele sonuçlanmadı
Rahmetli Tansu, TMT'nin önemini son yaptığı söyleşilerin birinde şöyle vurgulamaktadır: "TMT olmasaydı, Türkiye de müdahale edemediğine göre Kıbrıs yok olacaktı. Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olamayacaktı. Milli mücadelede TMT'nin tarihi direnişi çok önemlidir. Bu mücadelenin neticesi Federe Devlet değil, kurtarılmış vatan parçasının Türkiye'ye bağlanması idi. Ama Türkiye, politikası gereği bunu yapmadı. Kıbrıs Türk halkının verdiği mücadelesinin ödülü olarak ayrı bir bağımsız devlet kurmasına izin verdi."
Liderlerimiz rahmetli Dr. Fazıl Küçük ve rahmetli Rauf Denktaş'ın başlattıkları Kıbrıs'taki mücadelemiz henüz sonuçlanmış değildir. Rum-Yunan ikilisinin adayı Yunan yapma hedefleri değişmemiştir. Rum, adayı Yunan yapmanın hesapları içerisinde sabırla mücadele etmektedir. Buna karşın Kıbrıs Türkü dikkatli olmalı, ortaya konan emperyalist şer planlarına karşı uyanık olmalıdır. Rahmetli Tansu'nun dediği gibi Kıbrıs'ta aslında hiç kimse uyumuyordu; ilelebet uyumayacak ve adanın Yunan olmaması için gerekli mücadeleyi sürdürecektir.
Kıbrıs'ın Yunan olmaması için verilen mücadelede emeği geçen tüm 'KAHRAMANLARIMIZI' rahmetle ve minnetle anıyorum.
Yeni yılın Büyük Türk Milletine, KKTC ve Anavatan Türkiye ile dünyanın her köşesinde yaşayan kardeşlerimize, sağlık, huzur ve bereket getirmesini dilerim.