Kıbrıs'ta anlaşma olmaz...
Güney Kıbrıs’ta işbaşında olan Hristo-fiyasko koalisyon hükümeti yetkililerinin, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla müzakerelerin sürdürüldüğü süreçte, uzlaşmaz tutumlarını bu köşede her fırsatta sizlerle paylaşmakta ve bu kafadaki Rumlarla anlaşma yapılmasının mümkün olmadığına dikkat çekmekteyim.
İyice küstahlaşan Hristo-fiyasko Anavatan Türkiye ile Türk askerine hakaret etmeye geçtiğimiz hafta yine devam etmiştir.. Hristo-fiyasko’ya birilerinin artık haddini bildirmesi şart olmuştur. Alithia gazetesinin “Dimitris Hristofyas: Müzakereler Tek Yol” başlığıyla verdiği haberinde, Rum lider Hristo-fiyasko’nun Talat’la müzakereler yaptıklarını, Kıbrıs sorununun “ancak tüm Kıbrıs halkının insan hakları iade edildiğinde, göçmenler topraklarına ve mülklerine geri döndüğünde ve Türkiye evine gitmek için askerlerini topladığında çözülmesinin mümkün olacağını” yazmıştır. Alithia, adadaki TC kökenlilerin ayrıca büyük bir problem teşkil ettiğini ve bunların sayısının Kıbrıslı Türklerden fazla olduğunu ileri süren Hristo-fiyasko’nun, TC kökenlilerin de Kıbrıs’tan gitmeleri gerektiğini savunduğunu da yazmıştır.
Diğer taraftan Rum Yönetimi Sözcüsü Stefanos Stefanu yaptığı bir açıklamada “Doğrudan müzakereler de, -Kıbrıslı Türk ve Rum- iki toplumun liderleri aracılığıyla, Kıbrıs sorununa iki bölgeli-iki kesimli BM kararlarında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliğe sahip, tek egemenliği, tek uluslararası temsiliyeti ve tek vatandaşlığı olan bir federasyona ulaşmak hedefiyle dar takvimlerin ve hakemliklerin olmadığı bir zemin üzerinde yürütüldüğünü” bunun dışında bir çözümün kabul edilmesinin mümkün olmadığını açıklamıştır.
AKEL Genel Sekreterliği’ne yeni seçilen Andros Kipriyanu ise Atina’ya yaptığı ziyaret sırasında sürdürülen müzakerelerde “Momentumun sonuna kadar devam etmesi pek çok faktöre bağlı olacak. Başkan Hristofyas’ın ve AKEL’in isteği; sonuna kadar ulaşması ve mümkünse en yakın zamanda olmasıdır. Kıbrıs Türk tarafından karşılık gelmemesi halinde ilerleyemeyiz. Bazı ilkeler Kıbrıs Rum tarafı için tartışılmazdır. Türk tezlerinde bir yeniden düzenleme olursa, çok yakında çözüme ulaşabileceğimiz beklentisi içerisindeyiz” demiştir.
Rum tarafının tartışılmaz gördüğü ilkelerini bir kez daha sizinle paylaşmak istiyorum. Rum’a göre:
1. ’Kıbrıs Cumhuriyeti’esastır ve devam edecektir. ’Bakir doğum’yani yeni bir devletin kurulması mümkün değildir.
2. ’Kıbrıs Cumhuriyeti’nin’’üniter’yapısı korunacaktır. Kıbrıs’ta tek halk vardır. Bu halk Rumlardan, Türklerden, Maronit, Ermeni ve Latinlerden oluşmaktadır. Kıbrıs halkı tüm Kıbrıs’ın tek sahibidir.
3. ’Kıbrıs Cumhuriyeti’tek halka dayanan, ’tek vatan’üzerinde ’eşit’vatandaşlardan oluşmaktadır. Kıbrıs Türkü’ne 1960’taki hakları, yani toplum olarak eşit-ortaklık haklarının verilmesi mümkün değildir.
4. Egemenlik tektir ve bölünemez.
5. Kıbrıs sorunu bir işgal sorunudur.
6. Sorunun çözümü Türk askerinin adadan gitmesiyle mümkündür.
7. Adanın askersizleştirilmesi temel hedefimizdir.
8. Adanın askersizleştirilmesi için muhatabımız Türkiye’dir.
9. Çözüm Türkiye’nin iyi niyetine ve atacağı adımlara bağlıdır.
10. Kıbrıs sorunu BM kararları ve AB normlarına göre çözülecektir.
11. Kıbrıs Türkü’nün ’self determinasyon-kendi geleceğini belirleme- hakkı yoktur. Buna bağlı olarak Kıbrıs Türkü’nün ’anlaşmama ve ayrılma hakkı’yoktur.
12. İki devlete dayalı çözüm kesinlikle söz konusu olamaz.
13. KKTC ayrılıkçıdır ve ortadan kaldırılmalıdır.
14. Garanti anlaşması lağvedilecektir.
15. İki bölgeli federasyon etnik olarak tamamen temiz olmayacaktır. Rum ve Türklerin serbest dolaşım, mülk edinme ve yerleşme hakkı korunacaktır.
16. Çözüm için bozulan demografik yapı düzeltilmelidir. Türkiye’den gelen ’yerleşikler’geri dönecektir.
17. Rum göçmenler eski mallarına geri dönecektir.
18. Türkiye gecikmeden ’Kıbrıs Cumhuriyeti’ni’tanımalı ve ilişkilerini normalleştirmelidir.
Rum Yönetimi Başkanı Hristo-fiyasko’nun ve diğer Rum siyasilerin Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla öne sürdükleri ilkelerin kabul edilmesi mümkün değildir. Genel anlamda Hristo-fiyasko’nun, kendisinden önceki diğer Rum liderler gibi yürüttüğü siyaseti anlaşmayı engellemektedir.
Rum’un bu siyasetine evet diyerek Kıbrıs’ta bir anlaşmanın altına imza atabilecek Türk kanı taşıyan hiçbir siyasi yoktur. Canını Kıbrıs için feda etmiş olan ve bundan sonra da gözünü kırpmadan Kıbrıs için Şehitlik mertebesine ulaşmayı bekleyen 75 milyon Türk böyle bir imzayı atacak haini tükürükleriyle boğacaktır.