Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Kıbrıs ziyaretleri dikkatle izlenmeli

Geçtiğimiz hafta Kıbrıs’ın önemli ziyaretçileri gündemi belirlediler. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Eric Rubin, Avrupa Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk Politikalarından Sorumlu Komiseri Stefan Fule ve ardından da Anavatan Türkiye AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlut Çavuşoğlu KKTC’de yetkililerle görüşmelerde bulundular, önemli açıklamalar yaptılar.
Üst düzey ziyaretlerin en önemli konusu muhakkak ki Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla yeniden başlayan müzakereler konusunda zemin yoklamaktı.
Rubin, KKTC Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri’nin müzakere sürecinin başarıya ulaşması için iki halk ve liderin çabalarını desteklediğini kaydetti. “Sürecin başarıyla sonuçlanması için ABD’nin mümkün olan her yardımı yapmaya hazır olduğunu ifade ettim” diyen Rubin, ABD’nin güven artırıcı önlemler veya iki toplumun yararına olacak çalışmalara yardımcı olamaya da hazır olduğunu kaydetti.
Maraş konusunun toplantıda tartışılıp tartışılmadığı sorusuna karşılık Rubin, toplantıda müzakerelerin detaylarının ele alınmadığını, bunların iki lider tarafından tartışılması gereken konular olduğunu, toplantıda sadece ABD’nin sürece desteğinin değil iki toplumun yararına olabilecek önlemlerin de ele alındığını kaydetti.
Fileleftheros gazetesi “Füle’nin Sepetinde Türk Pazarı, Boru Hattı, Yatırımlar- Çözümden GSYİH’in (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) İki Katını Gördü” başlıklı haberinde, Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle’nin, Pazartesi akşamı, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlara verdiği yemekte yapmış olduğu konuşmaya yer verdi.
Gazate, Füle’nin, burada yaptığı konuşmada, Güney Kıbrıs’ın karşılaştığı ekonomik zorlukların aşılabilmesi için Kıbrıs sorununun çözümünü “yem” olarak sunmaya çalıştığını yazdı.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu katıldığı bir konferansta yaptığı konuşmada Kıbrıs’ta kalıcı, adil, sürdürülebilir ve iki halkın da çıkarlarını koruyan bir barış istediklerini belirterek, liderlerin üzerinde anlaştığı ortak metnin de barış ve müzakereler için bir temel olduğunu söyledi.
Kıbrıs konusunun her zaman Türkiye’nin AB üyeliği önüne çıkarıldığını, ancak başka ülkelere bunun yapılmadığını ifade eden Çavuşoğlu, Rum kesiminin AB’ye alınmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu, bunun siyasi hata olduğunu ancak AB’nin bu durumu, Rum tarafını çözüm olmadan AB’ye aldıktan 3-4 yıl sonra anladığını ancak iş işten geçtiğini kaydetti.
Rum tarafında yayınlanan Alithia gazetesi detaylarını verdiği, “Kıbrıs Rum Tarafının Önceliği Güven Yaratıcı Önlemler” başlığı altında,ziyaretlere atıfta bulunarak, son dönemlerde gözlemlenen diplomatik ateşin, Kıbrıs sorununu çözüm çabalarına dinamik kazandırdığını belirtti. Kıbrıs Rum tarafının, özellikle Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis tarafından, aşırı iyimserlik ortamının yaratılmasından kaçınmak için “tonların alçak tutulduğunu” yazan gazete, Anastasiadis’in aynı zamanda AB’nin müzakerelere etkin bir şekilde müdahil olması ve güven yaratıcı önlemlerin öneminin kabul edilmesi yönünde çalıştığını belirtti.
Anastisiadis Güven Artırıcı Önlemler kapsamında biran önce Maraş’ı cebe indirmeye, üyesi olduğu AB’yi de müzakere sürecine resmen taraf olarak katmaya çalışmaktadır. ABD ve bölgedeki temsilcisi İsrail ile ise doğal gaz konusunda çoktan ittifak oluşturmuş durumdadır. Bu gibi ziyaret, temas ve tezgahlanmakta olan oyunların yakından takip edilip karşı siyasetin oluşturulması ve gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Müzakere sürecinin bir takvime bağlanması zaruridir. Müzakerelerde sonuç alınmaması halinde KKTC’nin uluslararası tanınmasının veya KKTC’nin Anavatan Türkiye’ye iltihakının sağlanması dahil seçenekler masaya konmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları