Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Kıbrıs Türkü-Türkiye etle tırnak gibidir

Kıbrıs Türkünün Türkiye'nin ayrılmaz bir parçası olduğunu en iyi Rum-Yunan ikilisi bilmektedir. Bu güçlü bağı kopararak Kıbrıs'ın tamamına sahip olacaklarını zanneden bu şaşkınlar büyük bir yanılgı ve hayal alemi içerisindedirler.

Rum-Yunan propaganda mekanizması bu güçlü bağı koparmak için yıllardır plan üstüne plan yapmakta ancak başarılı olamamaktan da yorulmamakta, pes etmemektedir.

Plan özünde şudur: 'Kıbrıs Türkü, Türkiye'den şu veya bir şekilde kopacak, Türkiye'nin Kıbrıs'la irtibatı kesilecek, yalnızlaştırılan Kıbrıs Türkünün icabına bakılarak adanın tamamı Yunanlaşacak.' Senaryo nettir ve hedef açıktır. Enosis'tan vazgeçmeyen ve iyi bir ders almadan da vazgeçmeyecek olan Rum-Yunan ikilisi bu nedenle yıllardır müzakere masasını sabote etmekte ve anlaşmaya yanaşmamaktadır. Rum-Yunan, Enosis için uygun zamanı kollamakta ve bu adi saplantı için kafa yormaktadır. Rum Akdeniz'de, Yunan Ege'de kriz yaratarak Türkiye'yi zorlayıp tavize razı geleceği gibi yanlış bir hesap içerisindedir.

***

Geçtiğimiz hafta Brüksel'deki Avrupa Konseyi Liderler Zirvesi'ne katılan Anastasiadis ve Çipras Türkiye'yi şikayet ederek, Avrupa Birliği'nin tüm kurumlarının Türkiye'ye karşı yaptırım uygulamasını talep etmiştir. Avrupa her zaman olduğu gibi ve her fırsatta Türkiye'yi adeta cezalandırmak için gerekli mekanizmalarını devreye sokacağı tehdidini yapmıştır. Konsey Başkanı Tusk, şer ikilisi ile yaptığı toplantı sonrasında ve bunların tehdidini dikkate alarak önümüzdeki ay 26 Mart'ta Varna'da yapılması planlanan Türkiye-AB zirvesinin 22-23 Mart'ta toplanacak liderler Zirvesi'nde kararlaştırılacağını açıklamıştır. Rum-Yunan ikilisinin şantaj ve tehdidine boyun eğen Komisyon aynı şantaj ve tehdidi Türkiye'ye yapmıştır. Türkiye ve Kıbrıs Türkleri Haçlı oyununun farkındadır ve buna göre gerekli tedbirleri alacak güçtedir.

Rum tarafının son günlerdeki siyasi açılımları, yukarıda yazdıklarımı doğrular niteliktedir.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami'nin önceki gün Fileleftheros gazetesine verdiği mülakatta söylediklerine Rum tarafından gelen yoğun tepkiler Kıbrıs Türklerini Türkiye'ye karşı kışkırtmaya yönelik oyunun bir parçasıdır.

Faşist Anastasiadis'in sözcüsü, yeni Dışişleri Bakanı, Nikos Hristodulidis dünkü açıklamasında, Nami'nin sözlerine bakılarak üç sonuca ulaşılabileceğini, "Kıbrıs Türk liderliğinin, Türkiye'nin planlarına hizmet etmek adına, sadece Kıbrıslı Türklerin haklarını değil geleceğini de feda etmeye hazır olduğu sonucunun bunlardan ilki olduğunu" iddia etmiştir. Hristodulidis, "ikinci olarak ise, müzakere masasında doğal kaynaklar konusunda uzlaşılar bulunduğu halde Sn. Nami'nin koyduğu koşullara bakılarak, Türk tarafının müzakerelerin yeniden başlaması konusundaki isteksizliğinin net olduğu" iddiasında bulundu.

Geveze Hristodulidis, son olarak ise Nami'nin, Türkiye'nin niyetleri konusundaki sözlerinin aslında ABD, Fransa, İtalya, İsrail, Mısır ve doğal olarak da AB'ye yönelik birer uyarı niteliği taşıdığını da öne sürdü.

Alithia gazetesi 'Ha Tayyip Ha Nami! - Kıbrıs Türk Liderliği Ankara'nın Davullarının Ritmiyle Dans Etmeye Devam Ediyor' manşeti atmıştır.

Haravgi 'Kıbrıs Türk Tarafı Kendi Geleceğini Feda Ediyor' diye kışkırtmalara destek vermiştir.

***

Diğer taraftan Rum Meclis Başkanı Dimitris Şilluris, "Kıbrıs sorununa, Türkiye'nin Kıbrıs devletinin iç işlerine müdahale etme imkanı olan bir çözüm bulunması durumunda, Kıbrıs'ın Türkiye'nin tam denetimi altına gireceğini" iddia etmiştir.

Alithia gazetesinin haberine göre, EOKA'cı Grigoris Afksendiu'nun dünkü anma töreninde konuşan Şilluris, "Türk tahriklerinin ve yayılmacı politikasının", son zamanlarda sadece Kıbrıs ve Ege bölgesinde değil, Suriye'de de yükselmekte olduğunu öne sürerek, bu durumun özellikle Kıbrıs sorunu konuşulduğu zamanlarda, kendilerini düşündürdüğünü kaydetti.

Rum tarafı Kıbrıs Türkünün ve Türkiye'nin çıkarlarının örtüştüğünü, aynı olduğunu bilmektedir. Türkiye'nin Kıbrıs Türkünün güvenliği, refahı ve gelişmesi için her türlü badireyi göze aldığını ve alacağının bilincindedir. Rum-Yunan ikilisi, Kıbrıs Türkünün Türklük ve Müslümanlık için her şartta mukavemetini sürdüreceğini 1963-74 direnişimizden çok iyi bilmektedir.

Bu şer ikilisi, satın aldığı içimizdeki piyonlar vasıtası ile çeşitli provokasyonlarla Kıbrıslı-Türkiyeli çatışması yaratarak, bizi bölmeyi ve parçalamayı denemiş ve denemektedir. Rum-Yunan ikilisi bu ucuz siyasetleri ile düşmanlık tohumu ektiklerini, adanın bölünmesini ise kalıcılaştırdıklarını anlamalıdır.

Rum, Kıbrıs Türkünün Anadolu ile et tırnak misali ayrılmaz olduğunu kafasına iyice kazımalıdır. Yolumuzun Anadolu'nun yolu olduğunu asla unutmamalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları