Anavatan Türkiye’de 29 Mart’ta yerel seçimler yapılacaktır. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan il il gezmekte ve partisi AKP’nin propagandasını yapmaktadır. Bu onun en demokratik hakkıdır ve saygı göstermek zorundayız. Ancak Kıbrıs konusunu, şehitlerimizi ve gazilerimizi seçimlerde kullanarak, üstüne kamuoyunu da yanıltarak, milli davamızı seçimlerde malzeme yapmasını kabul etmek mümkün değildir.
Başbakan Erdoğan miting alanlarında Kıbrıs konusuna değinerek Anadolu insanımızın en hassas olduğu konuyu kullanmakta ve Kıbrıs üzerinden oy avcılığı yapmaktadır. Başbakan’ın yaptığı etik olmamakla birlikte söyledikleri de zaten doğru değildir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Çözümsüzlük bir çözüm metodu olamaz dedik. Kıbrıs’ta dengeleri değiştirdik. Masadan kaçan taraf biz olmadık. Rum kesimini masaya çeken taraf olduk. KKTC orada gururuyla, itibarıyla duruyor. KKTC Cumhurbaşkanı’nı dünyada kırmızı halılar üzerinde karşılayan ülkeler oldu. Bizden öncekiler bunu niçin yapamadı? Birçok ülkede şu anda KKTC’nin temsilcilikleri var. Şimdi KKTC’ye Türkiye’den su bağlanacak. Bu mudur peşkeş çekmek, bu mudur milliyetçilik. Milliyetçilik bizim yaptığımızdır” diyerek aklı sıra birkaç oy daha almak için doğruları söylememektedir. Tayyip Erdoğan ne yazık ki samimiyetsizdir.
Anadolu insanı, 2004 Nisan’ında oylanan ve Başbakan Erdoğan’ın telkin, şantaj ve tehditleriyle Kıbrıs Türk halkına ‘Evet’ dedirttiği Annan Planı’nı unutmamıştır. Büyük Türk Milleti, Annan Planı’na evet demenin, bin bir meşakkatle kurduğumuz devletimiz KKTC’nin yıkılması demek olduğunu unutmamıştır. Binlerce Kıbrıs Türkü’nün evini barkını terk etmek demek olacağını unutmamıştır. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sancaklarını da alarak adayı terk etmeleri ve Kıbrıs Türklerini kendi kaderleri ile baş başa bırakmaları demek olduğunu unutmamışlardır.
Sayın Başbakan Çanakkale Deniz Zaferi’nin 94. yıldönümü ve Şehitler Günü dolayısıyla Çanakkale 18 Mart Stadyumu’nda düzenlenen töreni de fırsat bilmiş ve yaptığı konuşmasında şehitlerimiz ve gazilerimiz üzerinden de oy avcılığına yeltenmiştir. Canımızdan çok sevdiğimiz Anavatan Türkiye’mizin Başbakanı maalesef şoven edebiyatı yaparak Türk milletini etkilemeye çalışmaktadır. Eğer Sayın Erdoğan şehitlerimize zerre kadar önem verseydi, şehitlerimizin uğrunda canlarını seve seve verdikleri KKTC’nin yıkılmasına yeşil ışık yakar mıydı? AKP ve Tayyip Erdoğan Kıbrıs ile ilgili TBMM, MGK ve zirve kararlarını hiçe sayarak Kıbrıs sorununu emperyalistlerin dayattığı yöntemlerle çözmeye çalışır mıydı?Milli davamızda elli yıldır izlenen siyaseti altüst eder miydi? Tayyip Erdoğan’ın AB’ye üye olmak için Kıbrıs’ı yem olarak kullanmaya çalıştığını bilmeyen var mıdır? Erdoğan BOP eşbaşkanı olarak ABD çıkarlarına uygun siyaset yürüttüğünü inkâr edebilir mi?
Anavatan Türkiye’mizi idare edenler geçmişte Kıbrıs konusunda yaptıkları yanlışları unutarak,bugün büyük bir pişkinlikle Anadolu halkından oy talep edebilmektedir. Söyleyecek başka söz yoktur. Yıllardır yazıyoruz, anlatıyoruz. Kıbrıs mücadele tarihimizi bir türlü bizi yönetenlere anlatmamız mümkün olmamaktadır. Onlar seçimden seçime şehitlerimizi ve gazilerimizi hatırlamakta ve milli davamız Kıbrıs’ı da birkaç oy uğruna kullanmaktan çekinmemektedirler. Türkçe anlatamadık bari Tayyip Erdoğan’a bir Japon atasözüyle Kıbrıs’ın emperyalizm istedi diye kolay kolay verilemeyeceğini, satılamayacağını anlatalım. Japon atasözü şöyledir: ‘Hiçbir şey bedava verilenden daha pahalı değildir.’
Umarım sayın Erdoğan bundan sonra şehitlerimizi, gazilerimizi ve Kıbrıs’ı ağzına alırken bu değerlerimizin ne kadar kıymetli olduklarının bilincinde olur ve seçim malzemesi olarak onları kullanmaya da kalkmaz... Yüce Türk Milleti Kıbrıs’ı ikinci Girit yapmaya kalkışanlara muhakkak gereken cevabı sandıkta verecektir...
