Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Kıbrıs için pembe tablo çizmek yanlış

Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülmekte olan müzakerelerde kritik bir aşamadan geçilmektedir. İki lider hızlandırılmış görüşmeleri 14 Eylül'de tamamlayacak, bilahare de gidecekleri New York'ta, BM Genel Kurul çalışmaları sonrasında, yıl sonunda görev süresi bitecek olan Genel Sekreter Ban Ki Moon ile 3'lü bir görüşme yapacak. Rum tarafının olası bir 5'li görüşmeden kaçtığı gelen haberler arasındadır.

Sürdürülmekte olan müzakerelerde güvenlik/garantiler, toprak/mülkiyet ve güç/yönetim konularında sıkıntılar devam ederken bazı çevreler manipulatif amaçlı pembe bir tablo çizmektedir. Geçtiğimiz hafta Ankara'yı ziyaret eden AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve AB Bakanı Çelik'le birlikte gerçekleştirilen ortak basın toplantısında Kıbrıs Sorununu da ayrıntılı olarak ele aldıklarını açıkladı. Mogherini, açıklamasında Türkiye ile AB'nin Kıbrıs'ta ortak ilgi ve çıkarı olduğunu ve Türkiye ile AB'nin bu sorunun çözülmesine daha fazla katkı koyabileceğini belirtti. Tüm tarafların bu problemin çözülmesini istediğini ve bunun yakın gelecekte olabileceğine inandığını iddia eden Mogherini,"Aslında biz Kıbrıs'ta çözüme ilişkin önümüzdeki aylarda bir umut penceresinden daha fazlasını görüyoruz" diye konuştu.

İngiltere'nin Avrupa Birliği ve Amerika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Alan Duncan ise İngiltere'nin garantör ülke olarak müzakerelerin mevcut aşamasının başarılı bir şekilde sonuçlanmasını istediğini söyledi. Rum Haber Ajansı'na (KİPE) verdiği ve Haravgi gazetesinde yer alan söyleşisinde Duncan, çözüme ilişkin muazzam fırsattan söz ederek, bu sürecin Kıbrıslılara ait olduğunu dile getirdi ve bunun çok önemli olduğunu söyledi.Müzakerelerdeki mevcut durum konusunda ise İngiliz yetkili, müzakerelerin ileri bir safhada ve geçmiştekinden daha umut verici olduğu konusunda her yerde güçlü bir hissiyat olduğunu dile getirdi.

Pembe tablo çizerek herşey olumlu, Kıbrıs sorunu bitiyor algısı yaratmak isteyenler dışında, gerçekleri de söyleyenler yok değildir. Rum müzakere heyeti üyelerinden Polis Poliviu birkaç gün önce Sigma TV ve RIK'e yaptığı açıklamalarda Kıbrıs sorununun çözüm çabalarının birçok nedenden dolayı çok zor bir argüman olduğunu, daha havada olan ve çözülmesi gereken birçok şey bulunduğunu belirterek "Çözümün yakın olmadığı hissiyatına sahibim ancak çaba da olmalı" diye konuştu.

Her halükarda Anastasiadis'in fiiliyattaki olumsuz tutumu zaten bir anlaşmanın olamayacağını ortaya koymakta,pembe tabloların gerçeklere dayanmadığını göstermektedir.

Anastasiadis ve Rum tarafı KKTC'nin ve Kıbrıs Türklerinin ayrı bir devlet ve varlık olduğunu, Kıbrıs Türklerinin Rum devletine dönüştürülmüş bu sahte devletin vatandaşları olmadıklarını iyice anlaması lazımdır. Bu anlayış olmadığı için bugüne kadar müzakerelerde ilerleme sağlanamamıştır.

Anastasiadis gittiği Atina'da,KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile uzlaşmasına ve müzakere süreci ile ilgili açıklama yapmayacağına söz vermesine ragmen yine süreç ile ilgili bilgiler vermiştir.

Atina'da da garantiler konusunu gündeme getiren Anastasiadis, Pavlopulos ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, "İsteklerinin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devlet varlığının herhangi bir gücün mandası (himayesi) altına girmesi değil, bağımsız ve egemen bir devlet olduğunu ve Kıbrıslı Türklerin de garantiler konusunda bunun bilincine varması gerektiğini" söyledi. Anastasiadis, Yunanistan Cumhurbaşkanına "tek uluslararası temsiliyet, tek egemenlik ve tek vatandaşlığın hali hazırda güvence altına alındığını, bunlarda artık herhangi bir kuşku olmadığını ve bunların varılan uzlaşılardan olduklarını ilettiğini" dile getirdi. Anastasiadis ayrıca "Avrupa müktesebatı temelinde, temel özgürlüklerin güvenceye alındığını" da ifade etti.

Önemli ilerlemeler kaydedilen başka başlıklar da olduğunu, öte yandan arzu ettikleri çözümün bileşenlerini teşkil eden ve anlaşmazlıkların sürdüğü başka önemli unsurlar da olduğunu ifade eden Anastasiadis, bu hususlarda yalnızca fikir teatisinde bulunduklarını ve bunların toprak düzenlemeleri ile garantiler olduğunu açıkladı.

Kıbrıs'ta 2016 yılı içerisinde anlaşma olması için ortaya konan tüm gayretler, Rum tarafının "uzlaşmaz" tutumu nedeniyle ne yazık ki heba olacaktır. Anastasiadis'in Kıbrıs sorununa gerçekten adil, her iki halkın haklarını koruyan,yaşayabilir bir çözüm istediğine zerre kadar inanmıyorum. Anastasiadis samimi değildir ve Akıncı'nın iyi niyetini suistimal etmektedir. Bu nedenle sırf olumlu algı yaratmak "herşey yolunda" izlenimi vererek, beyin yıkamaya çalışmak ve "pembe tablo" çizmek oldukça yanlıştır.

Yazarın Diğer Yazıları