Kerkük'te bayrak krizi
ABD'nin Suriye'den asker çekme senaryosuyla yaşanan gelişmelerle eşzamanlı Türkmen şehri Kerkük'te Kürdistan Yurtseverler Birliği Partisi (KYB) binalarına Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) bayraklarının asılması tesadüfi değildir. Öte yandan ABD'nin Kerkük'teki K1 ve Bağdat'ın batısındaki El Asad askeri üslerine tahkimat yapması bölge ülkelerine farklı mesajlar vermektedir.
Kerkük, jeo-ekonomik özelliklerinden dolayı her dönemde büyük devletlerin ve Irak'taki etnik grupların hedefi ve odak noktası olmuştur.
11 Mart 1970 tarihli Irak'ın kuzeyinde öngörülen özerk bölge beyannamesiyle ilgili olarak Bağdat ile Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) arasında yapılan görüşmelerde ağır silahların teslim edilmesinin yanısıra Kerkük'ün aidiyeti konusunda yaşanan tartışmalar sonucunda referandum söz konusu olmuştur.
Hem Bağdat hem de KDP Türkmenlerin Kerkük'te çoğunluğu teşkil ettiğini gördüklerinde referanduma yanaşmadılar. Aksi takdirde Kerkük bir Türkmen şehri olarak resmen tescil edilecekti.
Saddam Kerkük'te Araplaştırma projesini hızlandırırken Kürt grupları da Kerkük'ü Kürdistan'ın kalbi ve hatta Kudüs'ü olarak ilan etmeye başladılar.
ABD'nin 2003'te Irak'ı işgali öncesinde 7 Mart 2003 tarihinde Ankara Devlet Konukevi'nde yapılan toplantıda iki Kürt partisi KDP ve KYB'nin başkanları Kerkük'e girmeyeceklerine dair attıkları imzalarının arkasında durmadılar. 1991'de olduğu gibi Kerkük'te yağmalamalar başladı, tapu dairesi yakıldı ve bu kez Araplaşma yerine Kürtleşme politikası ile 650 bin olan Kerkük'ün nüfusu 1 milyon 200 bine çıktı.
İKBY bayrağı 1991'de Türkiye'nin bilgisiyle ABD tarafından oluşturulan Irak'ın kuzeyindeki güvenli bölgede dalgalanmaya başladı. 2003'de ABD'nin Irak'ı işgaliyle de facto olarak kabul edilen güvenli bölge, 2005'de onaylanan Irak'ın yeni anayasasına göre hem hukuksal zemine kavuştu, hem de Kerkük dâhil Türkmeneli bölgesinin de ihtilaflı bölgeler adı altında federatif sistem içindeki 140. madde ile İKBY'ye bağlanması planları dâhilinde IKBY bayrakları Kerkük'ün muhtelif yerlerine asıldı.
2011'de bir küresel güç projesi olarak ortaya çıkan DEAŞ, önce Kuzey Suriye'nin tamamını daha sonra zaman içerinde Irak topraklarının %40'ını kontrolü altına almıştır. Ne hikmetse 2014'e gelindiğinde Irak ordusu herhangi bir mukavemet göstermeden bütün araç, gereç, silah ve mühimmatı olduğu yerde bırakarak Musul'u DEAŞ'e ve Kerkük'ü de peşmergelere teslim etmiştir. Bu durumun şimdiye kadar sorgulanmaması düşündürücüdür.
Daha sonra yine ABD desteğiyle DEAŞ'in Suriye'de işgal ettiği topraklar PKK uzantısı PYD/YPG' ye ve Irak'ta da merkezi hükümetle Kürt partilerine teslim edildi. Bu arada DEAŞ bahanesiyle özellikle Kerkük KYB peşmergeleri tarafından işgal edildi ve asayiş de onlar tarafından sağlarken İKBY bayrakları bu kez Kerkük'ün her tarafında dalgalanmaya başladı.
Kürt grupları 25 Eylül 2017 tarihinde Kerkük başta olmak üzere ihtilaflı bölgelerin İKBY'ye bağlanması ve bağımsızlık için yapılan referandumun sonuçları Türkiye'nin kararlı duruşu, Irak Merkezi Hükümeti ve İran ile yapılan işbirliği sonucu uygulanamadı. Halihazırda aynısı Ankara ile Şam yönetimi arasında neden yapılmasın?
Irak'taki siyasi partiler, STK'lar ve Türkmen kuruluşlarının İKBY'nin bağımsızlık için yaptığı referanduma karşı sert tutum ve çıkışları sonucunda Irak Meclisi oy çoğunluğu ile bu referandumun anayasaya aykırı olduğunu, ihtilaflı bölgelerin IKBY'nin içerisinde olmadığını deklere etmiştir.
Kerkük Ekim 2017'de Irak silahlı kuvvetlerinin müdahalesiyle tekrar Merkezi Hükümetin kontrolüne girmiş ve İKBY bayraklarının asılması da tamamen yasaklanmıştır. Tüm bu gelişmeler cereyan ederken 9 Ocak 2019 tarihinde Kerkük'te herhangi bir gerekçe gösterilmeden KYB binalarına İKBY bayraklarının asılması kentte yeniden bir gerginlik yaratmıştır.
Irak Başbakanı, Kerkük anayasada belirlenen sınırların dışında ve tartışmalı bölgeler içinde yer aldığı için İKBY bayraklarının indirilmesini talep etse de, KYB yetkilileri bayrakları indirmeyi reddederek sorunun Irak federal mahkemesine taşınmasını ve mahkeme kararı olmadan hiçbir çözümü kabul etmediklerini belirttiler.
Iraklı yetkililer ise Kerkük'teki istikrarın korunmasını, çeşitli etnik grupların bir arada yaşamalarını, farlılıklara saygı duyulmasını vurguladılar. Kerkük'te İKBY bayraklarının tekrar asılması farklı yorumlara yol açmaktadır. Ankara da bağımsızlık referandumunda olduğu gibi bu krizin aşılmasında Merkezi Hükümetle işbirliği yaparak etkin bir rol oynamalıdır.