Kerkük ziyaretim
Türkmeneli Bölgesinde bağımsız ve koalisyon listelerinde yer alan Türkmen adaylara katkı ve destek sağlamak amacıyla 4-10 Mayıs tarihleri arasında Kerkük'te idim. 12 Mayıs'ta (dün) Irak'ta genel seçimler yapıldı . Bu yazının hazırlanması esnasında seçimlerde oy verme işlemleri devam etmekteydi. Engeller çıkarılmasına rağmen katılım yoğun oldu. Bilindiği üzere Irak'ın genelinde yapılan seçimlere 27 parti ve 63 koalisyonu temsilen 7000 aday, parlamentodaki 329 milletvekilinden biri olmak için kıyasıya yarıştı. Türkmen adaylar; Kerkük'te Kerkük Türkmen Cephesi, Erbil'de Irak Türkmen Cephesi, bağımsız listelerde Musul-Telafer, Selahattin-Tuzhurmatu ve Diyale'de de Arapların oluşturdukları koalisyon listelerinde yer aldılar.
Bazılarına göre, bu seçim sonuçlarının Irak'ta bir dönüm noktası olacağı yönünde ifadeler kullanılsa da ancak Türkmenler açısından hayati önem taşıyacağı bir gerçektir. Bu bağlamda, seçim sonuçlarının başarılı bir şekilde gerçekleşmesi Türkmen unsurunun gerek Irak'ın siyasi denkleminde, gerekse uluslararası mahfillerde farklı bir şekilde yer almasını sağlayacaktır. Başarı ölçüsü, özellikle Kerkük'e tahsis edilen 12 milletvekilinden en az 4'ünün Türkmen olmasıdır. Aksi takdirde bölgede yapılan hazırlık çalışmalarının seçim mühendisliği açısından değerlendirmeye tabi tutulması gerekmektedir. Kerkük'te seçimlere toplam seçmenlerin yüzde 60'ının katıldığı varsayıldığında yaklaşık 500 bin kişinin oy kullandığı öngörüsüyle, yarışın 16 parti ve koalisyon arasında Kerkük Türkmen Cephesi, Kürdistan Yurtseverler Birliği ve Kerkük Arap İttifakı arasında geçtiği ve birbirleriyle yarıştıkları tabii bir durumdur.
Bu yazı okunduğunda neticeler belli olmuştur. Yukarıda sözü edilen etnik ve mezhepsel özelliklere dayalı üç listenin herhangi birinin birinci sırada yer alması halinde, Kerkük'ün geleceği konusunda etkili olabilme imkânına sahip olacaktır. Kerkük başta olmak üzere tartışmalı bölgeler Merkezi Hükümete bağlanmış olmalarına rağmen, Kürtler halen süresi dolan 140. Maddenin uygulanmasını istemektedirler. Arap ve Türkmenler ise Kerkük için özel bir statünün uygulanmasını talep etmekte, yönetimin ortaklaşa ve eşit bir şekilde olmasından yanadırlar.
Kerkük'te bulunduğum süredeki izlenimlerime gelince; öncelikle bayrak ve referandum krizinin yol açtığı sorunların İran ve Türkiye'nin katkılarıyla Irak Merkezi Hükümeti tarafından 16 Ekim 2017 tarihinden sonra aşıldığını ve Türkmenler için yeni bir dönemin başladığını, her geçen gün daha iyi bir duruma gelindiğini açık bir şekilde müşahede ettim. Bölgede Türkmen halkının heyecanının zirvede olduğunu gördüm. Irak'ın toprak bütünlüğünün teminatı olan Türkmenler bu inancı muhtelif platformlarda dile getirmektedirler. Ziyaretim sırasında tüm Türkmen siyasi partilerinin yanı sıra katkısız bir Türkmen nahiyesi olan Tazehurmatu ve Türkmen ilçesi olan Tuzhurmatu'da bir araya geldiğim ileri gelen şahsiyetlerin dirençli ve inançlı olduklarını sevinçle gördüm.
Kerkük'te faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa düzenledikleri toplantıda sıralanan ihtiyaçlarının giderilmesi önem arz etmektedir. Öte yandan sivil toplum kuruluşlarının faaliyetleri her toplumda olduğu gibi Türkmeneli'nde tüm alanlarda daha sağlıklı varlık gösterebilmesi için desteklenmelidir.
Ziyaretim sırasında Kerkük'ün en büyük ticaret merkezi olan "Büyük Pazar"da çoğunluğu Türkmen tüccarlardan oluşan esnaf ile görüştüğümde hepsinin bilinçli, inançlı ve duyarlı olduklarını gözlemledim. Ayrıca Kerkük Ticaret Odasında Türkmen kökenli olan başkan ve diğer Türkmen iş adamları ile bir araya gelerek çeşitli yatırım projeleri konusunda fikir alışverişinde bulunduk.
Kerkük'te Muazzez Ersoy ve Mahmut Tuncer'in de katılımlarıyla 30 seneden sonra ilk kez El Savra Stadında yapılan birliğe çağrı konserine katılan ve katılamayan binlerce Türkmen için büyük bir moral kaynağı olmuştur.
Sonuç itibariyle gördüklerim ve yaşadıklarımdan çok memnun olarak ülkeme döndüm.
Seçim sonuçları ne olursa olsun Türkmeneli'ndeki mevcut durum mutlaka korunmalı ve özellikle Türkmen eğitim sistemi gözden geçirilmeli, eğitime katılım teşvik edilmeli ve Türkmen aileleri bilinçlendirilmelidir. Önümüzde yapılacak yerel seçimler için şimdiden harekete geçilmeli ve mutlak surette Türkmen Meclisi kurulmalıdır.