Kerkük kuşatma altında
AKP iktidarının işbaşına gelmesiyle birlikte Türkiye’nin dış politikasındaki öncelikler büyük ölçüde değişmiştir. Türk jeopolitik eksenli dış politika yerine Arap jeopolitik eksenini esas alan bir dış politika yürürlüğe girmiştir. Bu bağlamda Bakü yerine Erivan, Kerkük yerine Gazze öne çıkmıştır.
AKP iktidarı işbaşına gelmeden önce Kerkük, Türkiye’nin dış politikasında birinci derecede önemli bir yer işgal ediyordu. Kerkük, Türkiye’nin kırmızı çizgisiydi. Aradan sekiz yıl geçti, bugün Kerkük kuşatma altında ve Türkiye’den hiç ses çıkmıyor.
Türkiye’nin ilgisizliği ve kayıtsızlığının da etkisiyle Barzani, Kerkük’le ilgili projelerini bir bir uygulamaya sokuyor. Şu anda da Kerkük 12 bin Barzani peşmergesinin işgali altında tutuluyor.
Kerkük’teki oyun!
Bu nedenle Irak Başbakanı Nuri el Maliki, Kuzey Irak’taki bölgesel Kürt yönetiminden, Kerkük kenti çevresine, Bağdat’taki merkezi hükümetten izin almadan konuşlandırılan 12 bin kişilik silahlı peşmerge gücünün çekilmesini istedi.
Irak hükümet yetkilileri, “Bu birlikler merkezi hükümetin izni alınmadan yerleştirildi ve Başbakan Maliki, derhal geri çekilmelerini istedi” dedi.
Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelerin güvenliğinin, merkezi hükümetin sorumluluğunda olduğunu karşı tarafa bildirdiğini söyledi.
Bölgesel Kürt yönetimi yetkilileri ise, kenti, Saddam Hüseyin’e bağlı Baasçı güçlerin ve El Kaide güçlerinin saldırılarından korumak için, peşmerge güçlerinin şehir çevresine yerleştirildiğini iddia ediyorlar. Onlar da “Gösteriler nedeniyle Kerkük’teki Kürtleri bekleyen tehlike gerçekten var. Bu nedenle nüfusu tehditlerden korumak için peşmergeler konuşlandırıldı” ğını iddia ediyorlar.
Barzani rejimi sıkıntılı!
Barzani taraftarlarının iddialarına göre radikal İslamcı gruplar, Kerkük başta olmak üzere Kuzey Irak’ın Süleymaniye ve diğer kentlerinde provokasyon tarzı eylemler düzenlemek istemektedir. Bu yüzden bölge halkını yolsuzluk, yoksulluk ve adalet gibi kavramlarla Kürt hükümetine karşı kışkırtıyorlar. Onun için Kerkük, peşmergeler tarafından kuşatma altına alınmak zorunda kalınmıştır.
Barzani test ediyor!
Aslında Kerkük’ü kuşatma altına alan Peşmerge operasyonu, gelecekte gerçekleştirilmesi düşünülen amaçlar için bir test niteliğindedir. Bu anlamda Türkiye’nin, Merkezi Irak Hükümetinin, Türkmenlerin, Arapların ve uluslar arası kamuoyunun tepkileri ölçülmeye çalışılıyor. Önümüzdeki dönemlerde bu tepkilerin şiddetine göre Barzani’nin gereken adımları atacağını bugünden kestirmek mümkündür.
Türkiye’deki iktidar yetkililerinin son zamanlarda Kerkük’te olan bitene karşı kör, sağır ve dilsiz bir politika izlemeleri Barzani’nin emellerine çanak tutar niteliktedir. Türkiye’deki iktidarın Kerkük’te olanlar karşısında sessiz kalması Barzani/Talabani ikilisini giderek cesaretlendirmektedir.
Bu arada Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Irak’ın Telafer kentinden gelen heyete hitaben yaptığı konuşmada “Telafer’e dokunan Türkiye’ye dokunur” diyor. Ancak işgal altındaki Kerkük’le ilgili hiçbir şey söylemiyor. Türk milleti adına Dışişleri Bakanı Davutoğlu’ndan Kerkük’e dokunanın kime dokunmuş olacağını da açıklamasını talep etmek gerekiyor.