Kendini ihbar etti daha ne yapsın
Bu kadarı artık çarpıtma, kara propaganda, bilgi kirliliğini filan geçti;
Düpedüz ahlaksızlık!
* * *
Dün -hâlâ- CHP’li Gamze Akkuş İlgezdi ve Ataşehir Belediye Başkanı da olan kocası Battal İlgezdi hakkında ’sanki Atatürk’ten miras/emanet araziye 1100 odalı kaçak saray yaptırmışlar gibi’bir tutum içindeydi AKP yanlısı yayın organları.
Yemin töreninde devrimci/emekçilere selam çakıp akabinde bildiğin “burjuva(!)” çıkınca biraz ironik, trajikomik, kara mizah tarihine not düşmelik bir garabetin kahramanlarına dönüşmüş olduklarına itirazım yok.
Bir de üzerine iddialar doğrulanırsa, nur topu gibi bir 17/25’le yarışır dosyaya gebe demektir Türkiye siyaseti.
Ki zaten Ataşehir Belediyesi de bu manada pek öyle pûri pak anılan bir kurum da değildi...
Ama...
* * *
Haklarındaki “usulsüz şekilde mal edinerek haksız yere zenginleştikleri” haberleri ayyuka çıkınca, İlgezdi’ler karı-koca adliyeye gidip bir nevi kendi kendilerini ihbar ettiler mi?
Ettiler!
Kendilerine dair bu suç duyurusu üzerine İçişleri Bakanlığı, Ataşehir Belediyesi için soruşturma izni verdi mi?
Verdi!
CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, pişkin pişkin “yedirmeyiz” demek yerine “İddialar karşısında sessiz kalınmamalıdır. Bu iddiaların açığa çıkarılması için yapılması gereken bütün işlemler tereddütsüz bir şekilde yapılmalıdır” dedi mi?
Dedi!
CHP’yi “yolsuzluk” ateşinde cayır cayır yakabilme potansiyeline sahip bu fırsata odun atarcasına bir de Kılıçdaroğlu ve ailesi bulaştırılınca bu haksız kazanç mevzuna, CHP lideri “kendisi, eşi, oğlu, kızları ve damadı dahil olmak üzere tüm aile fertlerinin mal varlığının ve kaynaklarının araştırılması” için TBMM Başkanlığı’na bizzat CHP’li milletvekillerinin imzasıyla bir araştırma önergesi verdi mi?
Verdi!
Bu “çok güzel hareketler”, ne İlgezdi’leri ne CHP’yi aklamaz tabii ama bu hareketlerin, anlı şanlı bakanların “aman rüşvetçime hukuk değmesin” diye suçluların önüne yatabildiği bir ülkede,
devletin tepe yöneticilerinin ve yedi sülalesinin “saltanat” ına işaret eden yasal/yasadışı onca kayıt, belge, bilgi ortalığa saçılmışken, bu çürümüşlüğü yargıya taşıyan hukukçuların “burunlarından fitil fitil getirildiği”, “cebren ve hile ile” takipsizlik kararı çıkarttırılan bir ülkede sergilendiğini göz önünde bulundurursanız;
Kabul edin ki takdire değer...
“Emsal” teşkil edebilse Ankara’yı parsel parsel temizleyebilecek hamleler...
* * *
Bundan sonrası “yargı”nın, müfettişlerin ve TBMM’de kurulacak komisyonun işi!
CHP, hiç değilse kendi kurumsal kimliği ve mensuplarına “aklanabilme” zemini yaratma özgüvenini (göreceli olarak cesaretini) gösterdi;
Ya, dün, sanki bütün bu adımlar atılmamış gibi - isim de bulmuşlar “Buzgate” - “İlgezdi’lere VIP minibüs tahsisi”, “altın varaklı makam odası” başlıkları atıp da, madalyonun bu “adalete teslim” yüzüne dair bir tek cümle etmeyenler?
7 Haziran gecesine kadar bir tanesi bile “aklan da gel” diyebildi mi “büyük yolsuzluk” operasyonu sonrası milletin vicdanında sanık olan “4 AKP’li Bakan”a?
Deniz Feneri dosyasının nasıl kapatıldığını, savcıların neden yargılandığını sorguladınız mı mesela?
Gemicik filolarının kaynağını sordunuz mu?
Vakıf arazilerinin?
“Kul hakkı” diye bir “büyük günah” vardı; kaleminiz, korkusuna bir kerecik yaklaştı mı?
Yüz olacak insanda...
Utanma olacak...
Bir vicdan terazisi olacak; parti rozetlerine değil adalete ayarlı...