Tayyip Bey’in bitmez tükenmez hazinelerinden Kızılcahamam Kampı kapanış konuşmasını dinlerken ağzım açık kaldı. Bitmez tükenmez hazine derken şunu söylemek istiyorum: Tayyip Bey’in konuşmalarındaki her cümle bir köşe yazısı için hazineler içerir. Şimdi de bir cümle değil ama epey uzun bir hamaset konuşması “yazmasam olmaz!” kabilinden tahrik ediciydi.
Televizyonu açtığımda İslam ülkelerini sayarak Kurtuluş Savaşı’nda bize nasıl dua ettiklerini anlattı. Ve inanılmaz bir şey ki arkasından Atatürk’ün bu konuda söylediklerini büyük bir saygı ile nakletti. İyi, güzel ama iş bununla bitmiyor. Müslüman ülkeler şimdi de bize dua ediyorlarmış. Çünkü biz, bütün İslam alemi için savaşıyormuşuz. Burada amaç anladığınız gibi Suriye idi. İnanılır gibi değil, Esad’a neler söyledi. Yemin bile etti, “Vallahi” bile dedi. Allah’ın güzel intikamından “Müntekim” adından, ağzı emzikli bebeklerden bahsetti. Ben daha fazlasına dayanamadığım için kapattım.
***
1 Mayıs’ta halkına gaz sıkan, öfkeyle cop sallayan, öğrenci yaralayan (o yaralanan işçilerden birinin gözü görmüyormuş) Başbakan, Esad’a “cani” diyor.
Esad, 1 Mayıs’ta elektrik işçilerini ziyarete gitti. Bizimki ise işçilerle 1 Mayıs kavgasına girişti. Suriye’de ölen insanların hepsinin bizden giden muhalif silahlarıyla öldüklerini unuttu. İsterseniz inanmayın. Akçakale’de muhalifler bu silahları Türkiye’ye çevirdiler, polisimizi şehit ettiler, binaları yakıp yıktılar. Üstelik bayrağımızı parçaladılar. Şimdi ağzı emzikli bebeklerin vebalinin kimde olduğunu anladınız değil mi?
Ben o bebeklerin PKK’nın öldürdüğü bebekler olduğunu düşünürken Başbakan hamasi söylemine devam ediyordu ve üstelik dinleyenler alkışlıyordu.
***
BDP’nin eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın neler söylediğini dinlemişsinizdir. Ordumuz, PKK çekilirken operasyon yapar saymış onlar da bölgeye yürürlermiş. Türkiye Cumhuriyeti hiç bu kadar zillete düşmemişlerdi. Ben söylemiştim ama onlar, PKK hükümetin kontrolünde çekilecek diyorlardı. Ben de bunun hava cıva bir laf olduğunu iddia etmiştim. O kadar hava cıva ki Cemil Çiçek “çekilmişlerdir” diyor, Demirtaş “bizim böyle bir şeyden haberimiz yok” diyor ve Türkiye’nin dağlarını sayarak, “oralardan gelmek 3-4 ayı bulur” diye ekliyor. Türkiye hiç bu kadar zillete düşmemişti.
***
Kendini Atatürk’le mukayese eden Başbakanı ben de Esad’la mukayese ediyorum. Türkiye, İsrail’in Suriye’yi bombalaması karşısında sessiz ve duygusuz kaldı. “Başka ne yapacaktı” diyeceksiniz, hiç olmazsa Esad’a hakaret etmekten uzak durabilirdi. Onun upuzun hamasi konuşmalarına ve övünmelerine karşılık Esad, bu bombalama hadisesi üzerine ağır başlı bir devlet adamına yakışır bir cevap verdi: “Bu, savaş sebebidir.”
