Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz (21 Mart 2018)
Koca bir operasyonun özetini Çetiner Çetin çıkardı; "Önümüzdeki 20 yılda da Suriye'yi konuşmaya devam edeceğiz". Afrin'e bayrağımızın çekildiği tarihte bu sözler önemli. Ayrıca ileri görüşlülük olduğu mutlak.
Hatırlayın Afganistan'a yapılan müdahaleyi. Dünya Ticaret Merkezi'nin İkiz Kule'leri yerle bir edildiğinde ABD hışımla Taliban'a yüklenmişti. Beraberinde pek çok ülkeyi -biz dahil- bu işe bulaştırmıştı. Bugün gelinen nokta, bir Vietnam versiyonu. Peki ne oldu? Kapalı kapılar ardında ABD-Taliban müzakerelere başladılar bile. Paul Henze'nin icadı "Yeşil Kuşak Projesi"nin getirildiği yer burası. Yenilginin ta kendisi.
Orada da süreç daha ağır geçecek. ABD Dışişleri Bakanlığı bundan hiç söz etmiyor. Varsa yoksa Türkiye. Pentagon da aynı konumda. Küçük rütbelilerin tehditleri hız kesmiyor. Üst kademenin düşündükleri alt takım tarafından ifade ediliyor. Yeni taktik bu. Papağan gibi tekrarladıkları "Münbiç'ten çekilmeyeceğiz". Yani "bizimle savaşırsınız" demek istiyorlar.
İdlib-Sincar
Erdoğan'ın ısrarla vuracağız dedikleri arasında iki yer var. İdlib'deki kritik durum malum. Burada Rusya ve Şam yönetime ile de kapışmamız kesin. Sincar, PKK'nın yeni merkezi haline geldi. Bağdat kendisi için de tehlike olan bu yere müdahale için ayak sürüyor. Nereye baksak aynı taktik; "Mehmetçik göreve". İş bitince "topraklarımızdan çık"! Yanlarında ABD, AB ve BM. Bizim Sisi'mizin adaşı Mısır'ın Sisi'ni de unutmayalım.
Türkiye, içeride ve dışarıda "kendi göbeğini kesecek". Başka çaresi yok. Afrin'i tam anlamıyla incelemek şart. Hendekler, tüneller ve döşenen mayınları gördünüz. Yer altına yapılan araç yollarını da. İhale Pentagon'dan, çimentolar Fransızlardan. Yine yerin dibinde inşa edilen cephaneliklerde Rus ve ABD tanksavarları yan yana.
Öyle 50-100 tane değil. Binlerce. Bunlara aracılık yapan ülkeler arasında Hırvatistan dahil, eski Yugoslav devletçikleri var. Futbolcuları bize, silahları PKK'ya yolluyorlar. Söylemedi demeyin, bu Hırvatlar çabuk köşeyi döner.
Amerika'nın PKK/YPG'ye 2019'da yollama kararı aldığı 162 milyon dolarlık askeri malzemenin büyük bölümü yine bu kaynaktan satın alınacak. Çekya'dan da Kalaşnikoflar. Hani şu Salih Müslim'in koruyucusu Prag yönetiminden.
Demografik üçkağıt
Son altı yıldaki değişimlere iyi bakalım. Afrin'de yüzde 5'i bulmayan Kürt nüfus yüzde 70'i geçti. Toprakların gerçek sahipleri tehditle kaçırıldı. Yerlerine Kobani ve Irak'takiler taşındı. Bir nevi "ABD güdümlü takas".
Hesaplarında Kilis'te yaşayanları da kaçırmak vardı. Sadece bir yıl içinde bu kente atılan roket sayısı 700'ü buldu. Uyuyan insanlar, camide namaz kılanlar şehit edildi.
Reyhanlı gibi yerlerde toplu katliamlar gerçekleştirdiler. PKK'sı TKP-ML'si ve FETÖ'cüsü eylem birliği yaptı. Hâlâ devam ediyorlar. Washington DC-Moskova paslaşmasına ne kadar benziyor değil mi?
***
Adı seçim
Putin 4. defa Devlet Başkanlığına seçildi. Hem de yüzde 76.6'lık oy oranıyla. 2024 sonuna kadar koltuk garanti. Sağlığı elverirse, bir kazaya uğramazsa "Yüz yılın Çâr'ı" engellenemez.
Takıldığım nokta, yakaladığı ilan edilen oy oranı. Böylesi durumlarda aklıma hep aynı örnekler gelir. Biri dışarıdan diğeri bizden. Arnavutluk'ta Enver Hoca yılları. Komitede 100 kişi içinden bir kişi Hoca aleyhine oy kullanmıştı. Kıyamet koptu. Başladılar bu vatan hainini araştırmaya. Bereket bulamadılar ve adamın kellesi kurtuldu.
Diğer örnek İslamköy'den. Malum burası Süleyman Demirel'in memleketi. Her sandık dönemi bir kişi hariç tüm oylar babanın partisine. Son seçimde karşıt oy sayısı ikiye çıkınca kızılca kıyamet koptu. "Hadi birini biliyoruz, öğretmen. Peki öteki nerden çıktı?" soruları arasında araştırmaya başlarlar. Neticede suçlu bulunur. Bu, yaşlı, gözleri bozuk bir ninedir. Mührü, CHP'ye yanlışlıkla basmıştır. Sonraki seçimde yanına takviye verilir.
***
Ders alınsın
Bir haftalık aradan sonra Yüz Yüze Futbol'da yine Ömer Üründül vardı. Türkiye'deki en objektif yorumcu. Sempatizanı olduğu takıma bile torpili yok. Hani eskilerin dediği gibi "Doğrucu Davut". Tartışmalı pozisyonları değerlendirmesinde bile yanlış yapmıyor.
TRT Spor'daki canlı yayında Erdoğan Arıkan'ın iki büyük kulübe yaptığı eleştiriler için "özür dilemeleri" de vardı. Arıkan'ın söylediklerini dikkatle dinledim. Geçen hafta söylediklerine takla attırıp tekrarladı.
Millî Takım konusu
Burada Üründül'ün Karadağ ile yapılacak maç öncesi önerilerini kayda geçmek istiyorum:
* Kadroda istikrar şart. Her maça ayrı 11 çıkarılarak hiçbir yere varılamaz.
* İki devrede bile farklı oyuncularla sahaya çıkarak geleceğin takımı yaratılamaz.
* Her oyuncuya şans yerine aynı 11'de ısrar edilmeli. Kemik kadro bulunmalı. Bunun üstünde biraz tadilat olabilir.
Bu önerilere katılmayan var mı? Örneğin Ömer Bayram yeni aday kadroda. Bence bu futbolcu takımını kurtarmalı!