Kemalizm gömleği kimlere dar geldi?
Ön yargılı bir yorumcu, “CHP’nin Kemalizm gömleğini çıkarması, kendisi için değil, Türkiye için hayırlı sonuçlar üretir” diyor. Ancak neden hayırlı olacağını açıklamıyor. Açıklayamadığı için de yakayı ele veriyor. Özel bir amaca hizmet ettiği anlaşılıyor. Bu ve buna benzer söylemler şimdilerde çok sık telaffuz edilmeye başlandı. Bunun nedeni yeni CHP’nin tavrıdır...
Atatürk, “Benim iki büyük eserim vardır... Biri Türkiye Cumhuriyeti; diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir” demişti. CHP’den, önce Demokrat Parti doğdu... Sonra diğerleri... AKP, bu konuda daha ihtiyatlı davranıyor ve yalnızca Atatürk’ü tabu yapmayalım diyor... CHP içinde ise iki genel başkan yardımcısı, ayrı ayrı “Atatürk’ün yolundan gitmek zorunda olmadıklarını” söylediler. Aslında Kemalizm, Türkiye için bir vizyondur. Bugün de, gelecekte de güncelliğini koruyacak bir vizyondur. Bunu anlayabilmek için, önce bu vizyonun dayandığı altyapıyı iyi tanımak gerekir.
Atatürk, siyasette ve ekonomide pragmatist bir liderdi. Dünyada o yıllarda egemen olan herhangi bir akımın mecrasına girmedi.
Örneğin Kurtuluş savaşında, Rusya’nın desteklerine rağmen, aynı ülkenin empoze ettiği sosyoekonomik sistemi reddetti... Bir kesimin ve özellikle Türkiye’de Halide Edip Adıvar’ın önerdiği, ABD mandasını kabul etmedi. Bağımsızlığı ve ülke bütünlüğünü ön planda tuttu. Bağımsızlık ve ülke bütünlüğü, Kemalizm’in temel vizyonudur. Bugün bu vizyondan vaz geçmek, Türkiye için hayırlı sonuç getirmez.
Yine ekonomik anlamda, 1927-1932 arasında liberal politikalar uygulandı. Özel sektörde yeterli sermaye birikimi olmayınca, bu defa devletçilik uygulandı... Devletçilik döneminde, önemli yatırımlar yapıldı. Osmanlı borçları ödendi ve dış ekonomik işlemlerde denge sağlandı.
Yani ekonomi alanında, başka ülkelerin cari açık yoluyla ülkeyi sömürmelerine izin verilmedi. Oysa ki Türkiye bugün cari açık yoluyla sömürü kapanına yakalanmıştır.
Özetle, Atatürkçülük ya da Kemalizm, emperyalist devletlerin Türkiye’yi paylaşma hareketine tepki olarak doğan; belirli bir sınıf desteğine dayanmayan, çağdaş uygarlık düzeyini hedef alan, ekonomik sömürü düzenini reddeden, akla ve bilime dayanan düşünce ve uygulama tarzıdır.
Kemalizm gömleğini çıkarmak peşinde olanların veya Kemalizm yolunu reddedenlerin gerçek amaçları nedir? Bu gibiler, Türkiye’nin birliğinden mi hoşnut değiller? Modernleşme çabalarından mı mutlu değiller? Acaba, kurtuluş ve kuruluş yıllarında, tek parti olmasaydı da bugünkü yarı demokratik kargaşa olsaydı tek parça Türkiye kalır mıydı? Demokrasinin alt yapısı oluşur muydu? Benim anlamadığım, Atatürk ilkelerinden hoşnut olmayan, bu ilkelerin karşısında olanların CHP’de ne işi var? Demek ki, amaçları CHP’yi bu ilkelerden uzaklaştırmaktır. Partiyi kendi görüşleri doğrultusunda yeni bir eksene oturtmaktır.
Toplumda, bu konudaki tartışmalarda bugün Atatürk’ün yolunda gitmek istemeyenlerin, Baykal döneminde de partide oldukları tartışılıyor... Ne var ki bu gibiler, Baykal döneminde bu tür konuşmaları hiçbir zaman yapamadılar... Yapamazlardı, çünkü Baykal’ın genel başkanlığı döneminde, Parti Meclisi’nin tamamı, Genel Sekreter Önder Sav ve CHP’nin tüm delegeleri Kemalizm vizyonuna sahip çıkıyordu.