Kayyum atamaları devam edecek
İçişleri Bakanlığı'nın kimi Belediye Başkanlarını görevden alma hazırlığı çok önceden başlamıştı. Hatta buna sandık başına gidilmeden diyebiliriz. Bakan Süleyman Soylu'nun konuşmalarında verdiği mesajlar ortada. Meşhur cümlesini hatırlıyorum; "Biz de gereğini yaparız"
Fazla da beklenmedi. Üç önemli şehirde düğmeye basıldı. Seçilmiş başkanların geçmişleri meydanda. İkisinin dağ kadrosundan geldiği bilinmekte -Ahmet Türk hariç-Peki bunlara nasıl olup da seçime giriş izni verilebildi. Özellikle Van Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan'ın neler yaptığını sadece YSK bilmiyordu.
-Bilinen organize-
Aynı şeyleri Diyarbakır'ın başkanı Adnan Selçuk Mızraklı için de söyleyebiliriz Hatta daha fazlasını. Mızraklı; PKK'lı, KCK'lı işten çıkarılanları yeniden toparladı, hepsine birer ATM kartı verdi.
Park, cadde ve sosyal tesislerin tarihi ve milli isimli olanları değiştirildi. Nerede öldürülen militan varsa onların adları kondu. "Devleti en sallamayan" Van Belediye Başkanı Ertan'dı. 140 PKK'lının cenaazesine katılmamazlık etmedi. Dini bayram sabahları ilk durağı bölücü mezarları oldu. Bir yerde buna çok rahat "başkaldırı" diyebiliriz.
-Emir meselesi-
2016'daki devlet müdahalesinin yenisini yaşıyoruz. Atanan kayyumlar, görevden alınanların il valileri. Ayrıca üç ilde işten çıkarılan 500 kişinin "geçmişi Kandilli". Son mahalli seçim sonrası işbaşı! yapanlar.
-Yeniler-
Belli ki görevden almalar devam edecek. İlk sırada olanlardan biri Iğdır. Onu bazı stratejik ilçeler takip edecek. Onlar arasında Akdeniz ilçesinin de bulunduğu iddia edilmekte. Bütün bu gelişmeler ışığında her vatansevere düşen görev belli. Ucuz politika yerine destek şart.
En önemli sebep
Şimdilik gündeme gelmeyen bir konuya değinmek istiyorum. Son gelişmeler öyle veya böyle Suriye'nin kuzeyine operasyon ihtimalini kesinleştirdi.
Kandil kontrolundaki PKK unsurları bize engel olmak, en azından cephe böldürmek peşinde. Sızmalarla yapılan saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Bunlara en büyük desteği HDP'li belediyeler sağlamakta. Adı da ihanet olsa gerek. Kayyum atamalarıyla bu melanet dayanışmasının önü alınıyor.
Masterchef
TV-8'in iddialı yapımlarından biri daha ekrana sürüldü. Sıla olayıyla afaroz edilen Aman Hazari dışındaki jüri yine iş başında. Bunlara ilave olarak labne peynir reklamlarından tanıdığımız Danila Zanna'yı görüyoruz. O da tarz değiştirme peşinde. Yüzüne "lanet maskesi" takmış halde. Bu da uzun sürmeyecektir. Yapısı müsait değil.
-Somona isyan-
Programa elemelerle başlandı. Adaylardan Diyarbakırlı Yalçın ve Adanalı Kasap Pınar'ı beğendim. Bu kız komedi-dram içiçe. Yarıştırılanların sayısının az tutulması bütçenin kısılmasından. Son notum; Somon balığı görmekten fenalık geldi. Buna kota getirilmeli. Masterchef'in yeni haliyle de ilgi toplayacağını tahmin ediyorum.
Arıyoruz
Diamond League'in Birmingham ayağını da TRT Spor yayınlandı. Bazı yarışları izleyebildim. Dikkatimi çeken anlatım hataları oldu. Atletizm tüm sporlardan önemlidir, "anasıdır" demek daha doğru. Anlatımı için yeterli bilgi birikimi şart. "Düzeltiyorum"ların sayısı çoğaldıkça izleme zevki de yok oluyor.
Benim aklımdan hiç çıkmayan iki isim var. Cüneyt Koryürek ile Kenan Onuk atletizm denince aklıma gelenler. Yerlerinin dolacağını sanmıyorum. Her ikisine de Allah'tan rahmet diliyorum.
Hoşgeldin Emre
Spor dünyasının önemli isimlerinden Emre Tilev'i bir süre göremedik. TV 100'deki anonslarını görünce aramaktan vazgeçtim. Daha sonra Pazar akşamki programına odaklandım. Taraflı ismi verilen yapımda 3 tribün amigosu var.
Alen Markaryan'a lafım yok. Bizden, Beşiktaşlı... Galatasaray'ın tribün lideri Oğuz Altay ile Fenerbahçeli Yücel Aslan'ın dalaşmalarını izledik.
-Tarz kötü-
Kusura kalmasın ama Yücel'in yerinde olsam önce "Aslan" olan soyadımı değiştirirdim. En tepki toplayan tarafı ise hep kavga çıkarması. Sevgili Emre Tilev'e tekrar hoşgeldin diyorum.
GÜNÜN SÖZÜ
Eleştiri kolay, sanat zordur. P.N. Destouches