Kayıp silahlar, Selefiler, "iç savaş!.."

Bir ülkede bölücüsünden gericisine kadar terör örgütleri 36 yıldır eylemler yapıyorsa, o ülkede tuhaf- karanlık ve sarsıcı olaylar da bitmez... Hele de konu "silahlanma" olunca!..

Cübbeli Ahmet olarak bilinen şahsın, "Selefiler silahlanıyor, iç savaş çıkartacaklar" şeklindeki iddiaları gündemi sarsarken, özellikle "pompalı" tüfeğe dikkat çekmesi, Türkiye'deki silahlanma faaliyetlerini yeniden gündeme getirdi...

Ancak tek mesele Türkiye'ye kaçak sokulan silahlar değil, devletin envanterinde kaybolan silah ve mühimmatların yanısıra, bir de kontrolsüz olarak, hatta internet üzerinden pompalı silah satılması gibi bir vahamet sürüyor ki, Cübbeli'nin iddialarının başka ürkütücü boyutlarını da gözler önüne seriyor...

Türkiye'de son 5 yıldır en çok tartışılan konulardan biridir "bireysel silahlanma..."

Kimi kaynaklarda 25 milyon olarak telafuz edilen dehşet verici bireysel silahlanma var ki, devletin hiç bir kurumu gerçeği açıklamaya yanaşmıyor!..

Ne yazık ki bu vahim tablonun deşifre edilmesi ve önlenmesi konusunda muhalefen girişimleri de yanıtsız kalırken, AKP iktidarı konunun araştırılmasına bile izin vermiyor!..

2 yılda 2.3 milyon ruhsat!..

25 Aralık 2017'de bu köşede, bireysel silahlanmanın ne kadar büyük bir tehlikeye dönüştüğüne dikkat çekmiştik...

Çünkü Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Dairesi'nin 2016 verilerine göre, (15 Temmuz darbesinin yaşandığı) bir yıl içinde polis bölgesinde çıkartılan ruhsat sayısı "688 bin 843"e ulaşmıştı!..

Umut Vakfı'nın verilerine göre ise Türkiye'de yalnızca 2016 yılında yaşanan 2.720 bireysel silahlı saldırı olayında 2056 kişi yaşamını yitirmiş, 1.961 kişi de yaralanmıştı...

İçişleri Bakanlığı'nın 2017 yılı Kasım ayında yaptığı açıklamaya göre de, 23 ay içinde, 1 milyon 629 bin 587'si yivsiz tüfek ve 704 bin 111'i tabanca olmak üzere toplam 2 milyon 333 bin 698 silah ruhsatlandırılmıştı...

Bakanlığa göre, 2016 yılında 26 bin 818 olayda ateşli silah kullanılmıştı... 2017 yılının 10 ayında ateşli silahlarla 23 bin 498 olay meydana gelmiş, ele geçirilen 10 bin 790 silahın yüzde 12,9'unun ruhsatlı, yüzde 87,1'inin ise ruhsatsız olduğu saptanmıştı...

CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, 2017 Mart ayı başında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na şu soruları sormuştu;

"Son yıllarda ruhsatlı silah satışlarının azalmasının karşısında, ruhsatsız silah satışlarının patlama yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?.. Şiddet olaylarının azaltılabilmesi ve insanların silaha ulaşmalarının zorlaştırılması için bakanlığınızca yapılan bir çalışma var mıdır?.."

Göker net bir yanıt alamazken, 3 yıl önce bu köşedeki yazı aşağıdaki soruyla bitmişti;

"Ürkütücü boyutlara ulaşan silahlanma, terör ya da darbe olasılığına karşı bir devlet politikası mı, yoksa ülkede birileri gizlice milis yapı ya da paralel ordu mu kurduruyor?.."

Muhalefeti dinlemediler...

İstanbul Bahçelievler'de, bir lise öğrencisi, sınıf arkadaşını pompalı tüfekle arkadan vurarak katledince, 9 Kasım 2018'deki yazımızda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya şöyle seslenmiştik;

"Ne kadar ilginç değil mi; Türkiye Cumhuriyeti PKK, FETÖ, uyuşturucu tacirleri ve mafyayla uğraşıyor ama internet sitelerinde pompalı tüfekleri kolayca pazarlayanlara müdahale edemiyor!.."

Liseli cinayetinin ardından İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ahat Andican da, pompalı silah rezaletini ve piyasadaki başıboşluğu TBMM gündemine getirmiş, İçişleri Bakanına sorular sormuştu...

CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm ise İçişleri Bakanlığı'nın 2017 yılı faaliyet raporunda yer alan "kayıp silah sayısı"yla ilgili Meclis'e araştırma önergesi vermişti...

Mehmet Tüm, 3 yıl önce TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, İçişleri Bakanlığı'nın kayıp silahlara ilişkin gerçekleri sakladığına dikkat çekerken şöyle demişti; "İçişleri Bakanlığının verilerinde, 2014 yılında kayıp silah sayısı 14 bin görünürken, her ne hikmetse, bu sayı 2017 yılında 106 bine çıkıyor!.. Kayıp silah sayısı sadece 3 yılda yüzde 720 artmış durumdadır. Ateşli silah nedeniyle her gün onlarca insan yaşamını yitirmektedir. 106 bin silahın kayıp olması sizleri gerçekten korkutmuyor mu, ürkütmüyor mu?"

TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, CHP grubunun "kayıp silahların araştırılması" önergesi AKP'li vekillerin oylarıyla reddedilirken; bu köşede son 3 yılda dile getirilen bireysel silahlanma tehdidi, CHP ve İYİ Partili milletvekillerinin soru önergeleri ve tepkilerine rağmen, iktidarın tuhaf ve ürkütücü bir sessizliğe gömülmesi dikkat çekici değil mi?..

Süleyman Soylu ne yapacak?..

Şimdi söyler misiniz; bireysel silahlanmanın toplum ve ülke huzurunu tehdit ettiği apaçık ortadayken, Cübbeli Ahmet'in Selefiler üzerinden yürütülen silahlanmanın ülkeyi iç savaşa sürüklediği konusundaki iddialarını boşvermek mi gerekiyor?..

Peki; devletin envanterinde kaybolan onbinlerce silah, internetten pompalı silah satılması ve milyonlarca insana silah ruhsatı dağıtılması konusunda başını kuma gömenler, Cübbeli'nin iddiasının üzerine ciddiyetle giderler mi?..

Evet; bireysel silahlanma konusunda iktidarın pervasızlığı- duyarsızlığı- ilgisizliği ortadayken ve de El Kaide- IŞİD gibi örgütlerin de referans aldığı Selefilerin iç savaşa hazırlandığı iddiası televizyonlarda haykırılırken, savcılığın dün başlattığı soruştırma dışında, İçişleri Bakanlığı ne yapacak acaba?..

Örneğin; Cübbeli'nin adını vereceği 150 derneğin yönetici ve üyelerinden kaçının ruhsatlı silahı var acaba?..

Ya da İçişleri Bakanının "baskın yaptık" dediği 25 Selefi derneğiyle son yıllarda yakalanan 5 bin El Kaide ve IŞİD militanında ne kadar silah ele geçirilmişti?..

Kimse kuşku duymasın; Türkiye, Selefilerin silahlanarak iç savaşa hazırlandığını televizyondan duyarken, bu saatten sonra dinci örgüt ve derneklere yapılacak operasyonlarda silah falan bulunamayacak!!!

Teröre göz açtırmayan Süleyman Soylu, silahlanma iddialarının üzerine ısrarla gitmezse,

devletin, Reina gibi 39 kişinin katledildiği saldırıdan ve son 5 yıldaki onlarca intihar eylemiyle terör girişiminden ders almadığı ortaya çıkar ki, o zaman vah memleketin haline!!!

Yazarın Diğer Yazıları