Katiller cemiyetinin daimi eksiği

Kadın, Esad’a neden bu kadar “düşman” olduğunu anlatıyor:
- “Efendim ben buraların ağasıyım; sınırlarım içinde istediğimi asar keserim” dönemi kapandı...
- Kendi insanlarına kök söktürürsen, işkencehanelerde yok edersen, SCUD füzeleriyle koskoca mahalleleri hedef alırsan, uluslararası meşruiyetin falan da kalmaz...
- Eli kanlı, baskı rejiminin de ötesinde ’insanlık suçu’işleyen bütün diktatörlere düşmanım...


***


Peki bütün bunları, kendi insanına değil de “başkalarının insanlarına”, “başkalarının ülkelerine”, “başkalarının vatanlarına” yaparsan?


***


SCUD karşıtı kadının birkaç satır sonra nasıl gözü dönmüş bir PATRIOT yandaşı haline geldiğini gördüğünüzde almış alıyorsunuz bu sorunun cevabını!
Faili ABD olduğu müddetçe, “insanlık suçu” kapsamına girmiyor hiçbir işgal, tecavüz, cinayet, katliam, soykırım...
Giriyor olsaydı;
“İnsanlık suçu işleyen bütün diktatörlere düşmanım” diyen kadın inandırıcılığını güçlendirmek için “Saddam”ı da eklerken “katiller” listesine;
- İşgal yıllarında Irak’ın ABD Büyükelçisi olan, “sistematik insan hakkı ihlallerinin tanıklarını bir bir ortadan kaldırması” yla ünlü, Hugo Chavez’in deyimiyle “Profesyonel bir katil” olan John Dimitri Negroponte’yi,
- “Irak’a uygulanan ambargo, 500 bin çocuğun ölümüne değerdi” diyen Madeleine Albirght’ı,
- Ayda 7 bin dolara, camilere topladığı insanları tarayan ve parçalar ayrılan insan bedenlerini Irak sokaklarındaki köpeklere bırakan Blackwater, Global ve Black Hawk tetikçilerini,
- Afganistan’a seyreltilmiş uranyum yağdırarak ülkeyi ikinci Hiroşima’ya çevirenleri,
- Karaçi’de patlayan bombaların faillerini,
- Saygon’da tek operasyonda 60 bin sivili katleden CIA’yı,
- My Lai’de bir günde 504 sivili öldürenleri,
- Kamboçya’yı, 100 bin ton kimyasal silah ile “halı gibi” ölümle kaplayan, ve 7 milyonluk ülkenin 3 milyon 300 binini yok edenleri,
- Canını aldığı 14 bin insanı ırmaklara atarak, Guetamala’yı “insan kusan bir bataklığa” çevirenleri,
Es geçmezdi değil mi!


***


Velev ki kötü niyetli, psikolojik operasyon hedefli değil de zırcahil, idraksiz, şuursuz biri ve gerçekten de “insanlık suçu” nu “bir yöneticinin kendi insanını hedef alması” sanıyor;
Kızılderililer, Amerikan başkanlarının “kendi insanı” değil miydi?
Kafatasçı, ırkçı mıydı yoksa “kalemlerinizin efendileri”?
70 milyon Amerikan yerlisini, -yüzyıllar sonra Azerbaycan’da, Hocalı’da rastladığımız “eğlenerek katletme(!)” metoduyla- sırf eğlence olsun diye insanların ellerini, burunlarını ve kulaklarını kesip kopararak, memeden kesilmemiş bebekleri annelerinin göğsünden alıp, onları en uzağa fırlatma yarışı yaparak, engizisyona rahmet okutacak işkencelerle yok edenlerin de o “düşman”lar listesinde olması gerekmez mi?


***


Unocol, Delta Oil, Delta-Hess, Conoco, Chevron, ExonMobil’e akmış, akan, akacak olan petrol nasıl kamaştırıyorsa artık gözlerini;
ABD menşeli tetikten çıkan kurşunlarla akıtılan kan da, alınan can da yitiriyor değerini;
Yok hükmünde sanki!

Hepimiz haymatlosuz

Radikal’den Ezgi Başaran’ın iddiasına göre “süreç” in infiale yol açmamasının nedenlerinden biri de “Türkiye” nin “Yıllarca ’teröristbaşı’, ’bebek katili’, ’mağarada yaşayan karanlık adamların lideri’şeklinde tanıtılan bu insanın(Öcalan’dan bahsediyor ” insan “ diye), bir halk için gerçekten ne ifade ettiğini, entelektüel altyapısını, ne denli güçlü bir stratejist ve siyasetçi olduğunu görmesi” ymiş!
Öcalan’a baktığında ağzından kanlı salyalar akan, vampir dişli, kudurmuş köpek bakışlı bir canavar gören ben ve benim gibileri dahil saymadıklarına göre “Türkiye” ye; “haymatlos” sayılıyoruz galiba artık kendi ülkemizde!
Kimliksizler “vatandaş”, “kimliğine sahip çıkanlar”, ‘Yaşar ne ne yaşar ne yaşamaz!’
Dünya tersine döndü...

Tanıştırayım: Barış Dili

E-posta kutumdan “barış” mesajları:
- Vampirler...
- Ulusalcı-milliyetçi - itçiler...
- İttihat ve Terakkici yavşaklar topluluğu..
- Kağıt parçasında yazan ırkçı yazar...
- Selcan Taşçı denen iğrenç yaratık...
Nasıl insancıl, nasıl düşünce ve ifade hürriyetine saygılı, nasıl sağduyulu, olgun ifadeler değil mi... “Hakkari lalesi” mübarek; buram buram birlik, beraberlik, dostluk, kardeşlik kokuyor!
Bulsalar ayının yavrusuna yaptığı gibi, severken öldürecekler o derece yani!

Yazarın Diğer Yazıları