Katilini tanıyorum

Biz dostu-düşmanı, iyiyi-kötüyü, suçluyu-masumu yüzünden tanıyan “insan sarrafı” bir toplumuz ya; yüzünden belli işte Ali İsmail Korkmaz’ın da “temiz” bir “çocuk”...
Ki “kirli” olsa ne olur!
“Adil” bir yargılama neticesinde hükmedilmeyse, kim nasıl bir diğerinin “cellatlığına” soyunur! Kim, nasıl cesaret edebilir “keyfi nizamını” vermeye bir “hukuk devleti”nde!
Teksas mı burası diyeceğim;
Barolar Birliği Başkanı’nın üzerine yürüyen Başbakan’ın ülkesinde komik olacak!
Orta Doğulu bir “çadır devleti” mi diye isyan edeceğim;
Başbakan önde Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, Danıştay Başkanı arkada o kareyi hatırlayıp, kıs kıs güleceksiniz halime!

***

“Algıda seçicilik”;
Sizi bilmem nereye baksam o “temiz surat”ı gördüm dün ben. Gözlerimin içine baka baka “Katilimi tanıyorsun” diyordu.
Yazık ki doğru.
Tanıyorum.
Belki kendine bile itiraf edemiyorsun ama sen de tanıyorsun.
Ali İsmail’in katilini tanıyoruz!

***

Annesi “oğlunun katillerine hesap sormaya” gelmişti;
Ana yüreğindeki hesap mahkemeye uymadı.
Sanık avukatları tanıkları yargıladı:
- Sen de Gezi eylemlerine katıldın mı?
Bir “Gezici”, bir başka “Gezici”nin öldürülmesi davasında “tanıklık” edemezdi; “cinayeti görmüş” bile olsa...
Halbuki bir PKK’lı; PKK’yla mücadele eden komutanların aleyhine tanıklık yaptı pekala; hem de defalarca.
Bir PKK’lının itirafları aldı, “Devlet Övünç Madalyası” sahibi gazi Albay Abdülkerim Kırca’nın canını; onur intiharıydı.
Bir PKK’lının itirafları yüzünden, İmralı’daki PKKbaşından bile daha “cani”ymiş muamelesiyle, rekor müebbetle yargılanıyor Emekli Albay Cemal Temizöz.
Önceki günden kalan bir dost hatırlatması:
“Sivas’ta elinde bidonla koşturanların avukatının milletvekilliği ile ödüllendirildiği bir ülkede, Ali İsmail davasında olanlara şaşırmak mümkün değil!”
Madımak’ta, aynı karanlıkta körelmiş zihindaşlarının “Aziz Nesin’in şeytan olduğuna” dair tanıklığına inanarak diri diri yaktı o güruh 35 “can”ı!!

***

Hadi tanık Gezici; bir grup eli sopalının Ali İsmail’i linç görüntüleri de mi “Gezi” ci marifeti! Kamera hilesi mi!
Tekmelediler...
Düştü...
Bire kim bilir kaçtılar; düşene vurdular, tekrar tekrar...
Tam kendine geldi;
Bir “darbe” daha!
Ve sorsan “faiz lobisinin güdümündeki darbecilerle mücadele ediyorduk” derler sana!
“Darbeci”leri saklamak için ellerinden geleni ardlarına koymadılar oysa bu davada; şehir şehir kaçırdılar.
Ali İsmail’e “ölümcül darbe”yi indirenlere kalkan oldular.
1900 polis, 4 TOMA, 1 helikopter...

***

Katilini tanıyoruz.
Körpe bedenine hunharca çullananlar kadar, “benim katilim iyidir” diyerek örtbasa yeltenenlerin de günahı var.
Utanmasalar “nefsi müdafaa” diyecekler...
Sorulsun madem;
Kimin nefsini müdafaayla görevlendirilmiştiler!

***

Ve Ali İsmail;
Sen coplanan bacaklarının dermanını yitirdiği yerde zulme yakalanırken;
“Gerçek”ten kaçan herkesin elinde kanın.
Ellerin “iki cihanda” yakalarından ayrılmasın!

***

Ve sevgili okur;
Tıkama, seni sağırlaştırmalarına izin verme ki, Ali İsmail’in “sayıklama”sı çınlayabilsin kulaklarında:
“Nereye gidiyoruz?..”

Yazarın Diğer Yazıları