Katar'dan dersler!
20 Kasım ile 18 Aralık tarihleri arasında Katar''da düzenlenen Dünya Futbol Şampiyonası Arjantin''in şampiyonluğu ile sonuçlandı. Büyük bir futbol resitaline sahne olan bu görsel şölende Türkiye''nin yer almaması biz Türkleri üzse de Messi''yi çekiştirerek fotoğraf çektirmeye çalışan Nusret, "Dünya Futbol Şampiyonası''nda var olmamamıza rağmen" Türk mutfağını temsil eden bir restoran sahibi olarak dikkatleri üzerine topladı.
Şaka bir yana, şimdiye kadar düzenlenen turnuvalar içinde en görkemlilerinden biri olarak gözüken bu şampiyonanın ardından tavsiyemiz; ülke olarak bu durumdan bir ders çıkarılmasının yerinde olacağıdır.
Bu dünya kupasında her maçın ortalama 50 bin kişiye oynandığını, stat dışında kurulan dev ekranların da bir o kadar seyirci topladığını, ayrıca her ülkenin on binlerce vatandaş veya taraftarının da bu turnuvaya binlerce kilometre katederek büyük bir coşku ile statları doldurduğunun farkında olunması gerekir.
Peki neden gerekir?
***
Hedefleri ve iddiaları ülkeyi "iyi yönetmek" olan yöneticilerimiz ile siyasi parti liderlerimizin futbolun kitlesel büyük bir faaliyet ve "moral kaynağı" olarak etkileyici, büyüleyici gücünün farkında olmalarının yanı sıra ülke adına da ondan istifade etmeleri şarttır.
Bu gücü kavrayarak ardından ülkesi için ideal bir hedef ile sistem arayışında olan her yönetici dünyanın her ülkesinde revaçta olan ulusal, milliyetçi duygu ve düşüncelerin cazibesini ispatlayan futbol seyircisinin önemini gözden kaçırmayarak, planlarını da buna göre yapmalıdır.
Bu Dünya Kupası da çok net göstermiştir ki futbol; 22 kişiyle oynanan bir oyun olmaktan öte, inanılmaz bir "kitlesel güce" sahip, ülkelerin moral motivasyonunda ve tanıtımında en etkin branşlardan biridir.
Bu bağlamda başta kupa finaline katılım sağlayan Sayın Cumhurbaşkanı, ülkemizdeki tüm siyasi parti liderleri ile Spor Bakanı ve TFF Başkanı da bu görsel şölenden Türk futbolu adına mutlaka çıkarım yapması gereken makam ve kesimlerdir.
Şahsen ben bir spor adamı olarak, ülkemizde de görüldüğü gibi bu gerçeğe "sırt dönülerek" futbolumuzun diğer dünya ülkeleri arasında başarılı olmasını mümkün görmüyor ve Türkiye''de futbolun bu özelliği ile analiz edilerek önemsenmesini öneriyorum.