Kaset savaşları başlıyor...
AKP, belediye başkanlığını meslek haline getirenlerden vazgeçemiyor. 5’i Keçiören’de olmak üzere 19’u Ankara Büyükşehir’de çeyrek asırdır belediye başkanlığı yapan Melih Gökçek’ten Tayyip Erdoğan’ın vazgeçemeyişinin elbette sebepleri var. Gökçek’in de Ankara’dan niçin vazgeçemediğine dair başkentte rivayetler bitmiyor. Üstelik önümüzdeki günlerde hızlanacak olan kaset savaşlarından Gökçek’in de nasipleneceği yolunda ciddi iddialar var. Sözcü gazetesine ve sevgili ağabeyim Emin Çölaşan’a yollanan kasetler henüz bize ulaşmış değil.
Dershanelerin kapatılma davasıyla yeniden gündeme gelen kaset savaşının hazırlıkları aslında çok önceden yapılıyordu. Yaygın iddialara göre kasetler okyanus ötesinden servise konacak. Bir nevi taktik aynı. Tıpkı seçim öncesi MHP yöneticileri için Amerika ve Kanada’dan yayın yapan siteler gibi. İsmi öncekine benzemeyecek elbette. Farklı Ülkücülük yerine farklı Milli Görüş olursa şaşırmayacağız. İntikamın en güzeli soğuk servis derler. Sıcağı sıcağına ‘Yassak, Dershane’ denirse çok gülerim.
Gelelim AKP-cemaat çatışmasından kimin ya da kimlerin kazançlı çıkacağına.. Her ne kadar ‘ne istediler de vermedik’ demiş olsa da Başbakan Erdoğan’ın cemaat taleplerinden bıktığı, makamında çıkan dinleme aletlerinden dolayı kızgın olduğu biliniyor. Emniyet ve yargıdaki yapılanmalarından artık ürkmeye başladığı, cemaatin silahlı kuvvetlerdeki zemin bulmasından dolayı uyarıldığı, sızan haberler arasında. Her ay en az üç ayrı şirkete kamuoyu araştırması yaptıran Erdoğan’ın başta Ergenekon ve Balyoz davaları olmak üzere yargıdaki adaletsizlikten dolayı yıprandığı raporu masasında duruyor. Erdoğan yakın çevresiyle Silivri’deki davalardan cemaatin sorumlu olduğunu belirterek askerlerle barışmaya çalıştığı bilgileri yeni değil. Başbakan’ın bu atağına karşılık cemaatin vallahi biz yapmadık dercesine ‘yaşlı paşaların içeride tutulmasına üzülüyoruz’ mesajı, bu konuda her iki tarafın suçu üzerinden atma girişimi olarak da yorumlanıyor. Gerçek şu ki hukuksuzluk artık sokaktaki vatandaş tarafından fark edilmiş ve sorumlusu olarak da AKP ve cemaat görülüyor.
Dış politikadaki kazan kazan taktiği çökse de içeride hep kazanmaya oynayan Erdoğan, cemaatin oy oranını tespit edince resti çekmiş görünüyor. Seçim öncesi cemaatten kaybedeceği yüzde üçlük miktarı, cemaatten şikayetçi olanlardan telafi etmeye gayret edecek. Cemaat ise AKP’nin yıpranmasından dolayı kaybedeceği oyu kendi hanesine yazmaya çalışacak. Erdoğan’ın İstanbul’da Mustafa Sarıgül’e verilen destekten dolayı cemaat ve medyaya öfkesini çeşitli yaptırımlarla yansıtacağı biliniyor. Yani önümüzdeki günlerde Başbakan medyada bir operasyon yapabilir. Bazı gazete ve televizyonlara ceza yağabilir. Sahiplerinin el değiştirmesi de sürpriz olmaz.
Baş sağlığı
Gazetemizin yazarlarından değerli ağabeyim Arslan Bulut annesini kaybetti. Trabzon’daki köyünde toprağa verilen Kadın Bulut’a Allah’tan rahmet diliyorum.Yaşı kaç olursa olsun insanın annesini kaybetmesinden daha ağır bir acı yoktur. Bu derin sızıyı ozanların piri Ozan Arif de yaşadı. Gönül sevdiklerimizin acısında yanlarında olmayı istiyor. Lakin hastalıklar da bizim peşimizi bırakmıyor. Konferans ve panellere gidemediğim gibi cenazelerde bulunma görevimi yerine getiremediğim için dostlarım beni mazur görsün.
Gazetemizin en sadık okuyucularından Ahmet Duman’ı da kaybettik. Sadece Uşak’ta olan biteni değil bütün Türkiye’yi yakından takip ederdi. İki yıldır dializ hastası olmasına rağmen geçtiğimiz günün sabahında kalp krizine yenik düşmüş.
Sadece Trabzon, Samsun, Uşak değil tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Ne olur annelerimizin, babalarımızın kıymetlerini bilelim. Bu gün varız yarın yokuz. Dualarınızı esirgemeyiniz.