Kars’tayım...
Kars Kalesi’nden, Timurpaşa Tabyası’nın bulunduğu ve
sayısız şehidi barındıran kutlu tepeye bakarken, kendimi çok güçlü,çok özgür hissettiğim o anda “bağımsızlığa” kıymet biçmeye çalıştım; paha biçilemez.
Aynı saatlerde sayısız evladını şehit veren, her daim şehadetin gölgesinde canını bu millete, vatana siper eden bir komutanın “bağımsızlığı”na paha biçtikler; çok ucuza, bir siyasinin “bedel ödetme sevdası” na gitti.
Olmayan bir şeyi
tartışmak anlamsız olduğundan, Engin Alan hakkında verilen karardan sonra, kafamı “hukuk” penceresinden uzatıp da “ay nasıl olur” çığlığı atamıyorum ama
“adalet” hele de “ilahi”si
başka;
Elbet gelecektir onun zamanı da....
+++
Devir “uslu çocuk” devri
Milletvekili Hakan Şükür’e, dünya siyaset tarihine geçecek bu “ilk demeci” için ne kadar teşekkür etsek az...
Çünkü bu demeç, günümüzün siyasetini ve Türkiye’de siyaset yapmanın koşullarını açıklıyor...
Bu demeç, cemaat ve tarikat kültüründe var olan “biat” anlayışının, artık çok açık bir biçimde siyasetimize de girdiğini açıklıyor...
Bu demeç, ülke meselelerine kafa yoran ve hayatını bu ülkeye adayan Mustafa Balbay’ın, Mehmet Haberal’ın ve BDP’li milletvekillerinin tutukluluklarının neden kaldırılmadığını açıklıyor...
Bu demeç, ülkemizde gündemi takip edenlerin değil, etmeyenlerin...
Düşünenlerin değil, boyun eğenlerin...
Konuşma haklarını ve yetkilerini “büyüklerine” devredenlerin başarı öykülerini açıklıyor...
***
Hakan’a kızmayın; saf bir çocuk o... Bu kültürle yetiştirilmiş zaten!
Kendi “doğru bildikleri” olmamış hiçbir zaman...
Gerektiğinde bile büyüklerinin sözlerine itiraz etmemiş...
El bağlamış, boyun bükmüş, “Ben bilmem büyüklerimiz bilir” demiş hep...
Bizde “makbul insan olma” nın, bu sihirli sözden geçtiğini kavramış ve buna göre yaşamış... Haksızlığa isyan edeceğine, zulme direneceğine ve zalime kafa tutacağına; dayakları, işkenceleri, tutuklamaları göze alacağına, büyüklerine atmış topu...
***
Zordur böyle insan olmak; her kula nasip olmaz!
Gözünü kapayacaksın, kulağını tıkayacaksın, dilini tutacaksın, elini bağlayacaksın, belini bükeceksin...
Arzularını frenleyeceksin...
Duygularını gömeceksin...
Düşüncelerini bastıracaksın!
Hadi; Hakan’ın anlayacağı dilden
anlatayım:
Kale önünde kaleciyle karşı karşıyayken bile topu ağlara göndermeyip, bir büyüğünü bekleyeceksin, golü ona attıracaksın! Sonra da bu “iyi çocukluğun” karşılığını fazlasıyla alacaksın!
Herkes beceremez bunu...
***
Şimdi anladınız mı Mustafa’ya, Mehmet Haberal’a Meclis yolunun tıkanmasının nedenini...
Onlar asla böyle davranamaz...
O yüzden de “vekil” seçilseler bile, dokuzar metrekarelik hücrede sürdürürler hayatlarını!
Devir, “uslu çocuk” devri çünkü!
Devir, “Öp elimi, al bahşişini” devri... Devir, “Ben bilmem, büyüklerimiz bilir” diyen tarikat zihniyetinin devri...
İşte o yüzden Hakan hep kazanıyor... İşte o yüzden Mustafa hep kaybediyor!
Mustafa Mutlu Vatan
+++
Torinolu Hakan...
Gazeteciler İstanbul Milletvekili Hakan Şükür’e Hatip Dicle ve arkadaşlarının durumu konusunda ne düşündüğünü soruyorlar. Yanıtı: “Bunun değerlendirmesini bizim büyüklerimiz, bakanlarımız, tecrübeli büyüklerimiz yapıyordur. Ben bu konuda henüz erken olduğu için bir şey söylemek istemiyorum.”
Twitter’dan yorumlar
gecikmedi:
“Eee boşuna Torinolu Şaban denmiyor...” “Hakan Şükür, Hatip Dicle için değerlendirmeyi bizim büyüklerimiz yapıyordur demiş. O zaman niye milletvekili oldun ki, zaten büyüklerin yapıyordu...”
“Meclis’in oradan karşıya geçerken büyükleri Hakan Şükür’ün elinden tutsun ki başına bir şey gelmesin...”
İyi de... Diğer milletvekilleri konuyu daha iyi biliyor mu? Yüzde 90’ının bilmediğine eminiz.. Hakan’ın kabahati bu sorulara yanıt vermeyi henüz öğrenemiş olmak. Ne dedi aynı soruya büyüğü Cemil Çiçek: “Konu yargıda.”
Konu yargıdan çıktıktan sonra ne diyecekti: “Hukuki durumu inceliyoruz”, “Meclis soruna çözüm bulur” vs...
Bir konuyu bilmemek ayıp değil... Gargaraya getirmeyi bilmemek ayıp...
Melih Aşık Milliyet
+++
SİZDEN GELENLER
Okuyucuları unutmadı
Türk basını Behiç Kılıç gibi değerli bir evladını kaybetmenin acısı içinedir.
Behiç Kılıç antiemperyalist, Türk milliyetçisi, Kemalist, Tam Bağımsız Türkiye sevdalısı bir kalemdi...
Türk milletine, Yeniçağ Gazetesi’ne, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum... Işıklar içinde yatsın...
Gazanfer Eryüksel
Değerli gazeteci Behiç Kılıç’a Allah’tan
rahmet... Yeniçağ gazetesi çalışanlarının başı sağ olsun.
Cumhuriyet Sevdalısı
Başınız sağ olsun.
Bilal Altuner
Allah rahmet etsin...
Mustafa Dayı
Allah mekanını cennet etsin!
Mustafa Ayhan Gülenç
Allah rahmet eylesin.
Selahattin Sekban
Benim için 21 Haziran kara günlerden biri oldu. Sevgili Behiç Kılıç’ın hayatını kaybetmiş olmasından bir solcu ve Atatürkçü olarak gerçekten çok büyük bir üzüntü duydum. Kendisi ile Tercüman’da yazdığı sırada tanışmıştık. Gerçek bir milliyetçi, hakiki bir Atatürkçü, son derece namuslu, dürüst, doğrulardan ayrılmayan, gerçek bir yurtsever Kılıç’ın hayatını kaybettiğini, onkolojik bir rahatsızlıkla mücadele etmekte olduğum sırada almış olmak beni yıktı.
Sevgili Kılıç’a tanrıdan rahmet; değerli ailesine, severek okuduğum Yeniçağ’ın siz çalışanlarına, tüm yakınlarına ve okurlarına, Türk basın dünyasına başsağlığı diliyorum.
Sefer Çetinkaya
Allah rahmet eylesin, mekanı
cennet olsun, tüm yakınlarının başı sağolsun.
Mustafa Yıldırım
Allah rahmet eylesin...
İsa Eseroğlu
Mekanı uçmak olsun...
Alper Göktürk Şafak
Şerefsiz örgütün foyalarını kim ortaya dökecek artık?
Arslan Gürcan
Allah mekanını cennet eylesin..
Kadir Bozkurt
Başınız sağ olsun. Behiç Kılıç gerçek bir yurtseverdi, ışıklar
içinde yatsın.
Gülay Öktem
Allah rahmet eylesin.
Mekanı cennet olsun.
Uğur Sarıca
+++
Rüya tabiri
Ankara’dan Kazım’ın rüyası;
“Rüyamda Tayyip Erdoğan’ın beyin takımına transfer olmuşum, Başbakanlık makamında sabah kahvesi içiyoruz...
Ele aldığımız ilk konu Silahlı Kuvvetlerimiz... Başbakan:
-Şu an içerde hangi kuvvetten daha fazla general yatıyor Kazım? diye soruyor.
-Muvazzaf düzeyde son günlerdeki ataklarıyla Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri’ni geçti efendim,diyorum.” Emeklilerde ise Kara Kuvvetleri hala önde.
Kahvesini yudumluyor Recep bey:
-Şimdi, diyor, “Günümüz itibarıyla ülkemiz için uluslararası savaş tehlikesi yok... Doğu ve Güneydoğu’daki din kardeşlerimizle kuzeydeki ticaret kardeşlerimizden herhangi bir tehlike gelmez... Tek tehlike Yunandı, o da sefilleri oynuyor... Haa , ulusal bazda PKK var dersen, onu da çavuşlarla idare ederiz artık... Korkacak bir şey yok yani...”
Gönlümüz rahat bir şekilde ikinci hususa geçiyoruz...
-Muhalif medyada da durum fena değil Başbakanım, diyorum. “Sivriler Silivri’de, mülayimler tatilde...
Keh... Keh... Allah razı olsun, bazı medya patronları seçim sonucundan vazife çıkarmakta gecikmediler...”
Gülümsüyor Başbakan:
-Evet,farkındayım,diyor. “Ama bu hususta biraz frene basmamız lazım... Ortada bir-iki muhalif kalsın ki balkon konuşmasının balon olduğu anlaşılmasın...... Sence?”
-Haklısınız efendim, diyorum, “Hiç muhalif kalmazsa insanın canı sıkılır zaten...”
Son konuya geçiyoruz... Liderimiz:
-HSYK’nın Yaz Kararnamesi de iyi oldu Kazım, diyor. “Bu kararnameyle yargıyı tamamen konrol altına alma kararlılığımızı cümle aleme göstermiş sayılırız... Bundan sonra bizi tutabilene aşkolsun...”
Onaylıyorum... “Ustalık döneminde atölyedeki bütün çarkalar rahat rahat dönecek inşallah efendim” deyip “Aynıyız biz” türküsü eşliğinde odama geçiyorum...
YORUMU: Rüyada başbakan görmek iki tür açılımla yorumlanabilir Kazım...Ya başına bir iş açılacak, ya da kısmetin...
Haldun Ertem
+++
Susanlarla susturulanlar
Son dokuz, on yıl içerisinde bir sürü ilk yaşandı.
Türk askerinin başına, aşağılamak için çuval geçirildi, sustuk.
“Toprak satılıyorsa, alıp götürmüyorlar ya!” denildi, pustuk.
“Kahraman genç kadın ve erkek Amerikan askerlerinin, olabilecek en az kayıpla evlerine dönmeleri için dua ediyorum” denildi. Kustuk.
Netice: Türk Ordusunun güzide subaylarının yüzde...si içerde. Biliyor musunuz?
Kendi silahlı güçlerini, güçsüz hale getirip, susturanlar, başkalarının silahlı güçlerinin çizmeleri altında ezilirler, hatta yok olurlar.
Ahmet Salih Demiröz