Kars’ta karartma geceleri!

Size -eksi kaç derece şu dakika bilemiyorum ama- Allahuekber Dağları’ndan sesleniyorum;
Sarıkamış kar altında!
Ki kimse için sürpriz değil tabii!
Burası da Çanakkale gibi; toprağının ruhu, dahası yüreği var gibi.
Sanki bastığın yer değil de yüz yıl önce gidip de dönemeyenlerin eli, kolu, böğrü... İncinecekler sanki... Bir tedirginlik kaplıyor insanın içini. Ama öbür yandan da huzur, ciğerlerini sarıyor özgürlük hissi.
***
Türk Milleti’nin, Sarıkamış’ta destan yazan el kadar bedenli dev yürekli çocuklarını anmaya geldik buraya. Allahuekber Dağları’nda donarak yaktıkları ateşin 100. Yılında, o inançtan sebeplenmeye geldik.
Türkiye ile birlikte biz de bugün yürüyeceğiz şehitlerimize; dolayısıyla dağların kulağımıza neler fısıldadığını, şehitlerimizin dile gelip neler anlattığını yarın paylaşacağız. Yok yok yine kaytarıyor değilim; bugün “yürüyüşe kadar” geçen zamanda Kars’ta gördüklerimi, duyduklarımı aktaracağım size.
***
Açıkçası bu sefer büyük hayal kırıklığı oldu o çok sevdiğim, her davette gelmek için can attığım Kars benim için.
Cuma günü, Kars Havaalanına inip de “Aaa kar”, “aaa kar topu” şeklindeki geleneksel uzaylı tepkilerimizi verdikten sonra ilk durağımız Karsspor tesisleri. Bizi “Sarıkamış ruhunu yaşayıp, yaşatmaya” davet eden Serhat Boyları Derneği Başkanı Muharrem Yıldız, aynı zamanda Karsspor’un da -çiçeği burnunda- Başkanı. Hem “yol yorgunluğunu atma” molası hem de takımla tanışma fırsatı oldu tesis ziyareti; yediğimiz içtiğimiz bizim olsun diye söylemiyorum yoksa şehitler için okutulan mevlütten sonra çekilen döner ziyafeti de pek lezizdi!
Malum hemen her yerde yerel yönetimin himayesindedir şehir kulüpleri. BAL (Bölgesel Amatör Lig) 2. Grup’ta mücadele eden Karsspor da öyle. Geçen sezon havlu atmışlar, belediye “yük” demiş, hezimetlerden yılan Karslılardan da yüzde 85’lere varan oranda “kapatın gitsin” desteği gelmiş; kulübün kapısı kilitlenmiş.
29 Mart yerel seçimlerinden sonra Kars Belediyesi AKP’den MHP’ye geçince, “şehirle bütünleşen, halkı aynı coşkuda buluşturabilecek bir sportif faaliyetimiz olsun” deyip Karsspor’u canlandırma kararı alınmış. Önce “Acaba farklı bir branşa mı yönelsek?” diye düşünmüşler ama tesis yapısını, şartları inceleyince en uygunun yine futbol olduğuna hükmetmişler.
Muharrem Yıldız “Kulübü yaşatma kararı aldıktan sonra bir deli adam lazımdı, beni buldular” diyor. Normalde İstanbul’da yaşayan (Şimdi tabii haftanın üç günü orada, dört günü burada/ ya da tam tersi) Karslı bir işadamı. Son seçimde MHP’nin Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı’ydı. “Kulübü al” teklifi gelene kadar futbolla ilgisi yokmuş ama Kars sevgisi çokmuş; olmaz diyememiş. Tabi çağırırken “Gel bak hep beraber yaparız, üstesinden geliriz, destekleriz” diyenler firarda, Yıldız şimdi yönetimiyle tek başına, elini taşın altına koyan yok(muş) pek buralarda.
***
Gelir gelmez ilk iş atıl haldeki tesisleri yenilemiş Yıldız ve ekibi. Mezbelelikten, herkesi yüzleri kızarmadan ağırlayabilecekleri, otel standartlarında bir mekan yaratmışlar. Takım oyuncusu, teknik kadrosu, masörü, aşçısı, şoförü; her şeyiyle sıfırdan kurulmuş. Uzun zamandır antrenörlük yapan eski FB’li Timuçin Çu var başında.
Halkla bütünleşebilmek, aidiyet duygusunu geliştirebilmek için biletler ücretsiz yapılmış. “Üst üste birkaç zor maçı da kazandıktan sonra, şimdi en kötü havada 3 bin, sair zamanda 5 bin taraftar önünde oynuyorlar maçlarını” Yıldız’ın dediğine göre. Bu sayıya 10-15 kişilik tribünlerden ulaşıldığını da belirtelim.
Karsspor’un hedefi gruptan lider çıkmak. Matematiksel olarak bu şansı var. Devre arasında transferlerle takviye de yapmışlar.
Ve fakat...
Eski yönetimden sadece kapısına kilit vurulmuş atıl bir tesis devralmış Karsspor’un yeni yönetimi. 7 milyon (eski parayla trilyon) da borç kalmış üstlerine. Bu sezon başından beri 1.5 milyona yakın para harcamışlar ama “Bunlar hali hazırdaki ihtiyaçları karşılamaya dönük, sezon sonunda cebimizden çıkan para 2 milyonu bulacak, bir de üzerinde eski borçları ödememiz mümkün değil” diyor Yıldız. Borçların büyük bölümü “devlet”e. Futbolcuların sigortaları, elektirik vs... Yıldız’ın isyanı, kulüp AKP’li belediye himayesindeyken katlanan ve yıllarca tahsili yönünde hiçbir girişimde bulunulmayan bu borçlardan dolayı şimdi bütün alacaklıların kapıya dizilmesi;
“Daha önce niye istenmedi bu borçlar, neden bu kadar birikmesine göz yumuldu” diye isyan ediyor haliyle.
***
Aslında bambaşka bir vesileyle geldiğim Kars’tan bunları hiç yazmayabilirdim size. Ama çok değil, Yıldız’la bu sohbeti yaptıktan 1-1.5 saat sonra;
Günlerden Cuma, 16.30; yani hafta sonu tatili öncesi mesainin son dakikaları haber geldi:
-Karsspor’un elektirikleri kesildi!
Neresinden baksanız skandal!
Neden o gün, o saatte mesela?
Daha önce yapılandırma girişiminde bulunduklarını ancak şirketin buna yanaşmadığını söyleyen Yıldız pek “iyi niyetli” bakamıyor tabloya:
-Ödeyemeyelim diye yapıyorlar!
-Neden, her kurum alacağını ister. Ödememeniz şirketin çıkarına değil ki...
Spora hiiiiiiç mi hiç siyaset karıştırılmayan güzel yurdumuzda bu cevap eminim çok şaşırtacaktır(!) sizi:
-AKP’li dönemde biten kulübü ayağa kaldırdık. Başarı kazandık. Halk yeniden sahiplendi. Ben MHP’den Milletvekili Aday Adaylığımı açıkladım. Partimizin seçime böyle başarı hikayeleriyle girmesini istemiyorlar. Lehimize rüzgar oluşmaması için iktidar bütün kurumlara her türlü baskıyı yapıyor. Yoksa Vali Bey var, milletvekilleri var, bir şehrin takımının oyuncuları böyle karanlığa, soğuğa terk edilir mi? İlla bir çözüm bulunurdu...
***
Durum bu; Yıldız’ın anlattıkları doğruysa -ki mübalağayı pek sevmiyor gördüğüm kadarıyla- siyasetin adaleti karartma geceleri yaşanıyor Kars’ta!

Yazarın Diğer Yazıları