KARŞI ÇIKANLAR, DEVRİLENLER!..
“Milli Kurtuluş hareketlerini güvenliği için belli başlı tehlike sayan Amerika, ’Counter-Insurgency’(CI) adı verilen bir teori ortaya atmıştır. Bu teori, kurtuluş savaşlarına karşı koymanın sivil ve askeri tekniklerini geliştirmektedir.(...)
ABD, bu politika ile hoşlanılmayan hükümetleri devirmek için akıl almaz tertiplere girişmektedir.(...)
Bu teorinin politik ifadesi Johnson Doktrini’dir. Buna göre Amerika, nüfuz (etki) bölgesi içinde saydığı ülkelerde arzu etmediği rejimlerin kurulmasını engellemek için, silahlısı da dahil her türlü müdahale hakkına sahiptir.(...)
...geri ve satılık yöneticilerinin elinden kurtulup kalkınma ve ilerleme yoluna girme çabasındaki ülkeler, karşılarında dev Amerika’yı bulmaktadır. Birleşmiş Milletler’de, sömürgeciliğin tasfiyesini savunan Amerika, yeryüzünün en korkunç sömürge harplerini verme kararındadır.”
Bunlar ne zaman söylenmiş?
1965’te. 43 yıl önce!..
SANDIKTAN ÇIKAN..
“Emperyalizm usta, kudretli ve kararlı gözükmektedir. (...) Emperyalizm Türkiye’nin sırtından askerî planda birtakım tavizlere gitse bile, ülkemizi nüfuz bölgesi içinde tutma iddiasından herhalde vazgeçecek değildir. (...) İlhan Selçuk’un deyimiyle, emperyalizm sandıktan çıkmaktadır. Bu, halkçı ve milliyetçi güçler için şu ya da bu yoldan mutlaka değiştirilmesi gereken büyük bir talihsizlik ve büyük bir handikaptır. Üstelik bu güçler artık iyice bilinçlenmişlerdir ve tam bir dayanışma halindedirler. İşbirlikçiler cephesi karşısında, milliyetçiler, dağınık ve kararsızdırlar. Hatta zaman zaman, işbirlikçiler cephesinin yürüttüğü usta ideolojik savaşın etkisi altında asıl mücadeleyi unutup birbirlerine saldıracak kadar, gerçeklerin dışındadırlar. (...)”
Bunlar ne zaman söylenmiş?
1967’de. 41 yıl önce!..
KARŞI ÇIKANLAR,
DEVRİLENLER!..
“Bülent Ecevit bir gençlik kongresinde şu çağrıyı yapmıştır:
Demokrasimizi, yabancı nüfuz ve baskısının Türkiye’ye girmesini kolaylaştırıcı bir kapı haline getirme yolundaki davranış ve oyunlara göz yummayacağız, meydan vermeyeceğiz. Hiçbir Türk buna razı olamaz. Parti farkı olmaksızın, bütün Türk milliyetçileri, bu türlü oyunların elbirliği ile karşısına çıkmalıdır.”
Bunlar ne zaman söylenmiş?
Yine 1967’de!..
Siyasette Ecevit’in başına neler geldi?..
Devrildi!..
Yaşadığımız yakın tarihimizde karşımıza neler çıkıyor?..
“Medrese Atatürkçülüğü”, “Fetvacı Atatürkçülük!..”, “Gardırop Atatürkçülüğü ve smokinli gericiler..”
Bunları kim diyor? Doğan Avcıoğlu diyor. (Yukarıdaki alıntılar da ondan.)
Kaç yılında?
1965’te. Tam 43 yıl önce!..
AKP İKTİDARININ
DRAMI!..
Bugün neler oluyor?
Gerçek Atatürkçüler susturuluyor, sahte Atatürkçüler, içerikten uzak “fetvacı Atatürkçüler” ortalıkta dolanıyor. Kimi zaman ihtilal yapıyor!(1980)
Dünyanın en son yaşadığı ne?
İsrail’in Filistin’i bombalayıp, 300’den fazla insanı öldürmesi..
AKP iktidarı ise bunu kınıyor!..
Oysa, daha birkaç gün önce “Arabuluculuk yapıyoruz” diye kamuoyu yaratmıyorlar mıydı?..
Birkaç ay önce de, bir başka yalan propagandayla, “BM Güvenlik Konseyi üyesi olduk. Dünyada sözümüz dinlenecek” demiyorlar mıydı?.. Ve yandaş medya düğün etmiyor muydu?..
Demek ki neymiş?
Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış!..