Kapanma yalan, tehdit gerçek!..
İçinde çelişki-çarpıklık ve pervasızlık olan çok sarsıcı bir tiyatro sergileniyor Türkiye''de...
Nisan sonu itibarıyla dünya genelinde 150 milyonu aşkın insana bulaşan ve 3 milyondan fazla can alan Korona''nın tüm coğrafyalara serdiği bir kefen üzerinde, kukla oyununa da benziyor sahnelenen tehlikeli tiyatro!..
"Toplumu rahat bırakıyoruz, göç serbest, tatil serbest, otellerde toplanmak, camiye gitmek serbest, marketlerde dolaşmak, fabrikalarda çalışmak, vergi dairelerine gitmek, uçaklara-otobüslere binmek serbest" diye adeta ilan edilerek, sözde "tam kapanma" adı altında, insan canıyla alay eden bir tuhaf tiyatrodur bu...
Ne kadar komik değil mi; sokağa çıkınca, parklara gidince, deniz kenarında gezince, kırlarda dolaşınca bulaşan virüs, sözde kapanma sırasında açık olan otellerde-camilerde-iş yerlerinde-tarlalarda, fabrikalarda-otobüslerde-uçaklarda, yollarda kimseye bulaşmıyor!!!
İşte böyle çarpık bir manzara oluşturulduğu için, adına "tam kapanma" denilen absürd bir uygulama günler öncesinden duyurularak, insanlara adeta "hazırlığınızı yapın, istediğiniz yere göç edin, köylerinize gidin, bayramı hep birlikte kutlayın, otelleri doldurun, uçaklar-otobüsler çalışsın" denilmiş gibi, milyonlarca insan büyük kentlere ve Anadolu''ya, oradan da metropollere akın etti...
Yine milyonlarca insan da bir yandan bayram alışverişi için mağazalarda tıklım tıklım kuyruklar oluşturdu, kimileri de kanunsuz yasağa isyan edercesine, marketlerin alkol reyonlarına hücum etti!!!
-
Virüsün bayram göçü!..
Velhasıl Korona''nın kulağına üflenen, "herkes herkese virüsü bulaştırıp bayram sonrası geri dönsün" gibi bir kara komik manzaradır bu... İşte ısrarla yaratılan-dayatılan ve sonrası boşverilen bu tiyatro yüzünden, son üç gündür İstanbul''dan Anadolu''nun en ücra köşesine kadar uzanan otoyollarda dehşet verici bir trafik kaosu yaşandı...
Bolu Dağı''ndan Bodrum''a, Ankara''dan Akdeniz''e, Orta Anadolu''dan Doğu kentlerine ve Karadeniz''e uzanan onlarca yol üzerinde milyonlarca araç, siz deyin "Korona''dan kaçıyor", ben diyeyim "Korona''ya gidiyor" şeklindeki dehşet verici bir keşmekeşin çarpıklığını ilan etti!..
Yani, milyonlarca insan yurdun her köşesinde adeta pusuya yatmış bir virüsü hiçe sayarak, canları üzerinde bocalaya bocalaya Türkiye''nin her tarafına dağıldılar!..
Otobüslerde yer kalmadı, biletler karaborsaya düştü, uçaklar fahiş bilet fiyatlarına rağmen tıklım tıklımdı, otogarlar ve havaalanlarında büyük bir keşmekeş yaşandı, Türkiye''nin dört bir yanındaki otellere yüzbinlerce insan akın etti ve 30 kişilik yoğun bakım ünitesinin olduğu Bodrum''a iki gün içinde göç eden en az 500 bin kişinin canlarını nasıl hiçe saydıkları tartışılıp durdu...
Pervasızlığın ölümle dansı!..
Aylardır yürütülen aşı karşıtı kampanyalar yetmezmiş gibi, aşı sıkıntısı ve ithalat-tedarik skandalının da kaos yarattığı Türkiye''de, sanki Korona''yla gerçekten mücadele edilmiyormuş gibi bir algı yaratılıyor!!!
İşte 29 Nisan''dan itibaren uygulanan sözde "tam kapanma" yasaklarında, meslekleri-görevleri gerekçe gösterilen milyonlarca insanın muaf tutulması yetmezmiş gibi, bir de bayramı fırsat bilen milyonlarca insanın göçü de eklenince, salgının tehdidi büyüdü...
Yüzlerce iş kolundaki yüzbinlerce iş yerinin uyduruk "tam kapanma"ya rağmen faaliyetine devam ettiği bir dönemde; marketlerin 10 ile 17 arası gibi çok uzun bir saatte açık tutulması milyonlarca insanı sokaklarda tutarken, kentler arasında göç edenlerin büyük bölümüne virüsün bulaşma ihtimali Türkiye''yi yeni bir tehdidin kapısına sürükledi...
Söyler misiniz; kendini nereye kapattı acaba Türkiye?..
Kaosa mı, korkuya mı, tehlikeye mi, belirsizliğe mi, yoksa boşvermişliğe mi?..
Hiç kuşkunuz olmasın; Türkiye''nin tüm şehirlerinde, fırınlardan marketlere, kasaplardan lokantalara, fabrikalardan tarım alanlarına, otogarlardan otellere kadar yüzbinlerce iş yerinin çevresinde salgın büyümeye başlamıştır da, bir de memleketlerine gidenlerin dönüşünde Türkiye''nin her köşesine saçılacak bir tehlike var ki, onun nelere yol açabileceğini düşünmek bile istemiyorum!...
Umarım uyduruk, komik ve pervasız tam kapanma tiyatrosu yeni acılarla sarsmaz bu ülkeyi...
Esfender KORKMAZ
Piyasalar şaşı oldu
Nuri KAYIŞ
Güldüren komedyen artık ağlatıyor
Mehmet Şahincileroğlu
‘Annem Ankara’ umut verdi
Kağan Kaya
Baltık Denizi’nde kesilen kablolar: Hibrit tehdit mi, denizcilik kazası mı?
Armağan KULOĞLU
Türkiye’yi radikal gelişmeler bekliyor
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Özel, Yavaş, İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu el ele verir mi?
Arslan TEKİN
‘Mustafa Kemal’in askerleri’ temizlenecek mi?
Mustafa Hakan ÜNSER
Zihin Denetimi
Arslan BULUT
Kerkük’ten al haberi!
Buluthan AKAR
Yenidoğan Çetesi'nin laciverti: Para odaklı sürücü kursları!