Kandil'i söndüren bomba!..
Türkiye Corona salgınının tahribatıyla uğraşırken, ülkenin Güneydoğu'sunda ve özellikle de sınır ötesinde, acaba neler oluyor?..
Tek sorun, Suriye'de terörle mücadele eden 140 asker ve poliste Corona virüsüne rastlanması değil...
Corona salgını beşbin civarında yurttaşımızın canını alırken, güvenlik güçlerinin sessizce yürüttüğü operasyonlar, Türkiye'nin 40 yıldır kanlı yarası olan terörü bertaraf etmeye çalışıyor...
Velhasıl, doğu sınırlarımızda PKK'yı kuşatan ve örgütü çöküşe sürükleyen çok önemli gelişmeler yaşanıyor...
Türkiye'nin operasyonları yoğunlaştırması nedeniyle militan gücünü Suriye'ye yönlendiren PKK; Irak- İran- Suriye - Türkiye hattında yaşadığı erozyonu önleyemiyor...
Gün geçmiyor ki, PKK'nın üst düzey bir yetkilisi etkisiz hale getirilmesin...
İşte örgütün elebaşlarından "Kasım Engin" kod adlı İsmail Nazlıkul da, gizlenmek için kaçtığı Kuzey Irak'taki bir gecekonduda etkisiz hale getirilmiş...
Geçen ay PKK yürütme komitesi üyesi olan ve "10 milyon lira ödül"le aranan teröristin, Türkiye sınırından yaklaşık 150 kilometre uzaktaki sığınağı İHA'lar tarafından tespit edilmiş... Peki, Nazlıkul nasıl öldürülmüş?.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonları nedeniyle örgütün diğer yöneticileri ile birlikte Kandil Dağı karargahını terk eden Nazlıkul, Kuzey Irak'ta yaşadığı sığınakta, PKK'nın Avrupa'daki bir televizyonuna telefonla bağlanınca, istihbarat birimleri frekansı takibe alarak yerini tespit etmiş...
26 Mayıs gecesi saat 04.00'e yaklaşırken, Diyarbakır'daki Ana Jet Üssü'nden havalanan F-16'lardan biri, Nazlukul'un içinde bulunduğu tek katlı binayı ısı güdümlü akıllı mühimmatla yerlebir etmiş...
Sığınakta Nazlıkul ile birlikte Irak uyruklu bir örgüt kuryesi de öldürülmüş...
Nazlıkulu, PKK içerisinde sıradan bir militan değildi, etkisiz hale getirilmesi PKK'nın tepe noktasının enterne edilmesi açısından yaşamsal önem taşıyor...
PKK'ya 1989'da Avrupa'dan katılan ve merkez komite üyeliğine kadar yükselen Nazlıkul, örgüt içi infaz talimatlarını uygulamakla da suçlanıyordu...
Liderlere nokta vuruşu!..
Kuzey Irak'taki bu son operasyon PKK'yı bir kez daha sarsarken, Nazlıkul güvenlik birimlerinin son 2 yılda düzenlediği nokta operasyonlarında öldürülen 18. üst düzey örgüt yöneticisi oldu...
Çünkü Türkiye, PKK'nın askeri ve siyasi kanadına yönelik 2017 yılından bu yana etkili operasyonlar yürütüyor, özellikle de örgütün şu anki yöneticisi Murat Karayılan ile yardımcılarını yakalamaya çalışıyor...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "500 civarında kaldı" diye tarif ettiği yurt içindeki PKK varlığını tamamen dağıtmak için yürütülen operasyonlardan önce, örgütün mali kaynaklarını kesmek için Bingöl- Diyarbakır- Silvan kırsalında, PKK'nın silah- mühimmat depoları ve uyuşturucu bağlantıları bertaraf edilmişti...
Bu çalışmanın ardından polis, asker ve istihbarat koordinasyonunda, PKK'nın üst düzey yapılanmasını bertaraf etmek için 2017 yılında "nokta operasyonları" başlatılmıştı...
Örneğin; Irak'ın Sincar bölgesine 15 Ağustos 2018'de düzenlenen operasyonda, PKK'nın elebaşlarından İsmail Özden öldürüldü...
Örgütün tepe isimlerinden Rıza Altun ve beraberindeki üç teröriste ise Kandil'de, 21 Mart 2019'da operasyon yapıldı. Altun ağır yaralı olarak kaçtı, PKK'nın dış ilişkiler sorumlusu Mikail Özdemir, Kandil Sorumlusu Ali Aktaş ve Van sorumlusu Emrullah Dursun etkisiz hale getirildi...
PKK başkanlık konseyi üyelerinden Diyar Garip Muhammed ise 27 Haziran 2019 günü Kandil'e doğru giderken öldürüldü...
PKK'nın en etkili isimlerinden Diyar Garib Muhammed'ten sonra Nazlıkul'un da öldürülmesiye, örgüt ikinci büyük kaybını yaşadı...
Güvenlik birimlerinin yurtiçi, Suriye ve Kuzey Irak'taki saha operasyonlarından sonra tamamen nokta atışlarına yöneldiğini fark eden PKK'nın, yeni önlemler geliştirdiği bilgisi kendi yayın organlarına da yansıdı...
Sınırda kritik operasyonlar...
Hem İçişleri Bakanlığı hem de Milli Savunma kaynaklarının yaptığı açıklamalara bakılırsa; 1984 yılından bu yana Kuzey Irak'taki Kandil Dağı'nı ana karargah olarak kullanan PKK, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyonlarını örgütün başkanlık konseyi üyelerine yöneltmesi ile birlikte, bölgeyi terk ederek Kuzey Irak içlerinde üslenmeye çalışıyor...
Bu kapsamda örgütün üst düzey yöneticilerinin, Kandil eteklerindeki Asos ve Pencevin bölgesini de gizlenmek için kullandığına dikkat çekiliyor...
Evet; hem Türkiye içinde, hem Suriye'de, hem de Kuzey Irak'ta 3 yıldır yoğunlaştıran operasyonların PKK yöneticilerini tek tek hedef alması, örgütte kan kaybı yaratmaya devam ediyor...
Yani, 1984 yılının 15 Ağustos'unda, Güneydoğu'daki 3 ilçeyi basarak silahlı eylemlere başlayan PKK, 36 yıl sonra tarihinin en büyük çıkmazında ne yapacağını şaşırmış durumda...
Bir dönem yoğunlaşan köy baskınlarının ardından güvenlik güçlerine vur-kaç saldırıları düzenleyen ve daha sonra da şantiyeye baskınlarıyla etkili olmaya çalışan örgütün, son 3 yıldaki operasyonlarda en az 10 bin militanını kaybettiği varsayılıyor...
PKK işte bu yüzden de, son haftalarda Güneydoğu'da yollara yerleştirdiği patlayıcılarla güvenlik birimlerine ve sivillere kayıp verdirmeye çalışırken, devlete eskisi gibi direnç gösteremiyor, yeni örgütsel katılımları da sağlayamıyor...
Çünkü bir yandan teslim olanların artması örgütün askeri gücünde büyük erozyon yaratıyor, diğer yandan da çoğalan itirafçılar terör gruplarındaki çözülmeyi arttırıyor...
İşte, Kandil'den kaçarak teslim olanların itirafları da örgütün sınır ötesindeki lider kadrosunun yakalanmasına kaynak sağlıyor...
Türkiye Corona ile uğraşırken ve PKK'nın ara sıra düzenlediği saldırılarda can veren şehitlerin haberleri salgın karambolünde ne yazık ki görülmezken, işte doğu sınırlarında, ülkenin huzuru için böylesine kritik olaylar yaşanıyor...
Türkiye'nin terörden tamamen arındırıldığı bir dönem gelecek mi acaba?..