Kamu özel işbirliğinde düzenek
Kamu - özel işbirliği yoluyla yapılan yol, köprü ve tünel gibi yatırımlarının yap-işlet devret modeli ile bir ilgisi yoktur. AKP öncesi var olan yap-işlet - devret modelinde talep garantisi yok idi. Bütçeden para çıkmıyordu. Altyapıyı kullanan parasını ödüyordu ve yatırım da süre sonunda devlete kalıyordu.
Kamu özel işbirliği, AKP tarafından getirilmiş bir düzenektir. Bu düzeneğin iki hedefi vardır;
* Toplumdan bilinen bir kesime gelir ve servet transferi yamak;
* Gelecekteki bütçe gelirlerini bu günden kullanmak.
Eğer bu yatırımları devlet borçlanarak yapsaydı, yatırımlar kendi borcunu öderdi. Yine eğer bu yatırımlar yap işlet devret modeli ile yapılsaydı, hizmeti kullananlar parasını da ödeyecekti, halkın cebinden para çıkmayacaktı ve gelecek bütçe gelirlerine bu günden çek yazılmış olmayacaktı.
Gelecek iktidarların, kamu - özel işbirliği yoluyla yapılan bu düzeneği bozması gerekiyor. Eğer bozulmasında sosyal fayda, kamu yararı varsa, siyasi iktidarların bu yola gitmeleri hukuka uygundur.
Bu düzeneğin topluma ne kadar yük getirdiği, ne kadar hukuksuz olduğunu, Sayıştay raporları da gösteriyor. Sayıştay 2020 Karayolları denetim raporundan, bu raporun özeti olacak paragrafları aynen alıyorum:
''''BULGU 10: Yap-İşlet-Devret Modeli ile gerçekleştirilen otoyol projelerinde idarece verilen talep garantilerinin mali tablolarda eksik yer alması Yap-İşlet-Devret modeli ile gerçekleştirilen ve işletmeye açılan otoyol projeleriyle ilgili olarak idarece verilen talep garantilerinin tam, doğru ve gerçeğe uygun bir şekilde muhasebe kayıtlarına alınmadığı görülmüştür.
Yönetmelik ve tebliğ hükümleri uyarınca, Genel Müdürlük tarafından Yap-İşlet-Devret projeleri kapsamında verilen talep garantilerinden ödenmesi muhtemel olan hesaplanmış tutarların, 930-Verilen Garantiler Hesabında izlenmesi ve işletme süresince her yılın sonunda bu hesaplamaların kalan süre için gözden geçirilerek düzeltilmesi gerekmektedir. Ayrıca, verilen garantiler hesabının borç bakiyesinin ay sonlarında TCMB döviz satış kuru üzerinden değerlemesi yapılarak, gerekli kur güncellemelerinin yapılması gerekmektedir. Yapılan incelemede, Genel Müdürlük tarafından söz konusu projeler için verilmiş olan talep garantilerinin bilançoda eksik yer aldığı tespit edilmiştir.
Genel Müdürlük tarafından Yap-İşlet-Devret Modeli ile gerçekleştirilen ve işletmeye açılan söz konusu projeler için 31.12.2020 tarihi itibariyle toplam 179.635.821.290,00 TL verilen garanti tutarı kaldığından, 930-Verilen Garantiler Hesabının borç kalanının söz konusu tutar kadar olması gerekmektedir. Ancak, bilançoda 930-Verilen Garantiler Hesabının borç kalanı 81.711.958.952,87 TL''dir. Dolayısıyla, Genel Müdürlük bilançosunda söz konusu projeler için verilen talep garantilerinin 97.923.862.337,13 TL eksik göründüğü anlaşılmaktadır.
Kamu İdaresi tarafından söz konusu projeler için işletme süresi boyunca verilen talep garantilerinden ödenmesi muhtemel tutarların hesaplanabilmesi için yalnızca "otoyollar ve köprülerden geçecek muhtemel araç sayısı" değil; ayrıca önümüzdeki 10-15 yıllık döviz kuru ve ABD tüketici fiyatları endeksi projeksiyonlarının oluşturulması ve bu doğrultuda hesaplamaların yapılması gerekmektedir.
Gelecek dönemlere ilişkin mali tabloların doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamak için, söz konusu projeler kapsamında verilen talep garantilerinin tam ve gerçek duruma uygun bir şekilde muhasebe kayıtlarına alınması ve kur güncellemelerin düzenli olarak yapılması gerekmektedir. ''''
Yine Sayıştay''ın 2020 Ulaştırma Bakanlığı raporunda, "döviz kurunda hata yapılarak, Şubat - Haziran arasında geçen araçlardan haksız ve fazla ücret alınmıştır" deniliyor.
Bu tür düzenekler toplumun bu gününü ve geleceğini ipotek altına almıştır. Başkanlık Sistemi ile gelen Sayıştay''da denetim kısıtlamalarının, denetleyenlerin vicdanına ulaşmamış olması aynı zamanda bu düzeneği hazırlayan güçlerin siyaseten aynı düzeneğin altında kalacağını da gösteriyor.