“Kalk da milletini kurtar”
Çanakkale Muharebeleri’nde Truva’nın intikamını alan Anafartalar Kahramanı Albay Mustafa Kemal, Çanakkale Cephesi’nin ardından 10 Mart 1916’da, Silvan’da 16’ncı Kolordu Komutanlığı’na atanır. Bitlis ve Muş’u, Rus kuvvetlerinden kurtarır. 1 Nisan 1916’da generalliğe yükseltilir. (1)
16’ncı Kolordu Kurmay Başkanı Albay İzzettin Çalışlar’ın günlüğünden:
“24 Eylül 1332 (7 Ekim 1916). Hava güzel… Yarın Bayram namazını kasaba (Silvan) camiinde kılacağız…”
“25 Eylül 1332 (8 Ekim 1916). Kurban Bayramı. Hava pek iyi. Sabahleyin Kumandan Paşa (Mustafa Kemal) ile yüksek rütbeli subaylarla birlikte hayvanlara binerek camiye gittik… Cemaat, Hanefi ve Şafii olarak iki mezhepten oluştuğu için, önce Hanefiler, sonra Şafiiler namaz kıldılar. Namazdan sonra hükümet konağına gittik…” (2)
Atatürk’e ve O’nun Cumhuriyeti’ne zarar vermek isteyenler, Atatürk’e “dinsiz” iftirasını atarlar. Atatürk, bu düşüncede olanların tersine dine saygılı ve din konusunda samimiydi. Ancak, dini duyguların siyasete alet edilmesine karşıydı.
Atatürk, dinin anlaşılmasını sağlamak için, İslam dininin ana kaynağı Kur’an-ı Kerim’i, Elmalılı Hamdi Yazır gibi bir üstada tercüme ve tefsir ettirmiş; ayrıca en güvenilir hadis kaynaklarından biri olan Buhari Hadislerini Türkçeye çevirtmiştir.
***
Kendisinden söz ederken:
“Milletim bana Atatürk, yani Türklerin babası diyor. Ben bu isme layık olduğumu sanıyorum. Çünkü gerçekten Türklerin babası olmaya çalıştım. Milletime okumayı, düşünmeyi ve istemeyi öğrettim.”
Atatürk, milletine layık oldu; peki milleti Atatürk’e layık oldu mu?..
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip, Atatürk’e bu topluma miras olarak ne bıraktığı yönünde bir soru sorar. Atatürk şu karşılığı verir:
“Ben, manevî miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü güçlükler önünde, belki amaçlara tamamen eremediğimizi, fakat asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi rehber edindiğimizi onaylayacaklardır. Benim, Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.”
***
1937 yılında, bugünleri görmüş gibi, uyarıda bulunur:
“Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur.”
Ölümsüz liderin milletine tavsiyesi de vardır:
“Aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri, çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!”
***
Yıl 1932, yaz aylarından bir gün… Akşam sofrasında…
Atatürk: “Beni öldükten sonra, Çankaya’ya gömer hatıramı yaşatırsınız” der… Ancak, bu düşüncesinden vazgeçer ve şöyle konuşur:
“Beni milletim nereye isterse oraya gömsün. Fakat benim hatıralarımın yaşayacağı yer Çankaya olacaktır.”
Lider, Çankaya Köşkü’nün, kendi anılarının yaşayacağı bir yer olarak kalmasını vasiyet etmiştir… Etmiştir, etmiştir de, vasiyetine uyulmuş mudur?..
İngiltere Başbakanı, makamını Downing Sokağı 10 Numara ya da resmi adıyla 10’u herhangi bir nedenle değiştirme girişiminde bulunsun, en fazla bir gün sonra istifa etmek zorunda kalmaz mı?.. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Elysee Sarayı'nı taşıma adımı atsın… Kaç gün makamında oturabilir?..
Ağaç köküyle yaşar, devletler de gelenekleriyle…
***
35 Osmanlı Padişahının türbeleri işgal altındaki İstanbul ve Bursa’da… 8 Temmuz 1920’de Bursa işgal edilir. Yunan komutan Sofoklis Osman Gazi’nin mezarına gelir. Sandukayı tekmeler. “Kalk da milletini kurtar” diye haykırır. Türbeye Kral Konstantin’in resmi asılır. Osman Gazi, elbette cevap veremezdi. Cevabı, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa verdi. Hem de çok ağır bir şekilde…
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ve vatandan başka sevgili bilmeyen o kahramanlar; vatanın, milletin namusunu, şerefini kurtardılar. Camide ezan okunabiliyorsa, Bayrak dalgalanıyorsa, her şeyi Atatürk’e ve o kahramanlara borçluyuz…
Atatürk; akıl, bilim, tam bağımsızlık, anti emperyalist ve umut demektir… Ve Atatürk bu milletin enedi lideridir…
Sağlık ve esenlik dolu nice bayramlar dilerim…
Kaynakça:
Naim Babüroğlu, Tarihin Kıskandığı Lider, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2021.
(1) 5 Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi-Kafkas Cephesi 2’nci Ordu Harekâtı (1916-1918), Genelkurmay Basımevi, Cilt 2, Kısım 2, Ankara, 1978, s. 39.
(2) İzzeddin Çalışlar-İsmet Görgülü, Orgeneral İzzettin Çalışlar’ın Not Defteri’nden On Yıllık Savaşın Günlüğü, 2007.