Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Kahramansız kalanlar kahrolurlar!

Annan Planını KKTC’de Türk tarafına kabul ettirmek için zamanın Türkiye Hükümeti seferber olmuştu. Kıbrıs için AB’nin fonları, ABD’nin diplomatları, ajanlar, iç ve dış medya olağanüstü hal ilan etmişti. Şu “Kıbrıs’tan bir kurtulsak” her şey yoluna girecek propagandası sınır tanımıyordu. Hükümetle şimdilerde ayarını bozmuş olan medya da “AB mi daha önemli Kıbrıs mı?” sorusunu sorup “önemli olan AB’dir” cevabını veriyordu. “Vazgeç Kıbrıs’tan, gir AB’ye” söylemleri altında halkın beyninin yıkanması için sarf edilen paranın ve emeğin miktarı belli değildi.
Bu nedenle Kıbrıs’ta “Annan Planı” için adam adama markaj uygulandı: Köyler gezildi, dernekler mesken edildi, kahvelerde toplantı düzenlendi, televizyon programları yapıldı, vaatlerde bulunuldu, “Yes be Annem” mitingleri yapıldı. Kırmızı dışarı (Türkiye) mavi içeri (Yunan) pankartları açıldı. KKTC Türk halkı, Türkiye’nin yönlendirmesi altında Annan Planı’nı ezici çoğunlukla kabul etti. Sonrası malum!
Fırsattan istifade “Denktaş’ı linç” etmeye kalkmak en hafif tabiriyle ahlaki ve vicdani değildir.
Denktaş’ın giydiği ayakkabı seviyesinde zeka ve yiğitlik emaresi olmayanlar aslında Denktaş üzerinden Kıbrıs’taki Türk varlığına saldırmaktadır. Hayatında belki de bardan, pavyondan, salondan başka bir yer; sosyeteden başka da bir toplum görmemiş olan bir zat aynen şunu yazıyor: Kıbrıs’ı kast ederek “Bundan yıllar önce stratejik önemi çok büyüktür denmiş, o gün bu gündür de bu hikâye bir palavra olarak dolanır durur ortalıkta. Herhangi bir kurmaya sorun. Size bugünün dünyasında KKTC’nin askeri anlamda stratejik hiçbir değeri ve anlamı olmadığını söyler”. Arıza işte buradadır. Zekâ, analiz ve yorumdaki dar görüşlülük de budur. Bu akıl danesi zata sormak gerekir; hiçbir “stratejik önemi olmayan” Kıbrıs’ta iki tane İngiliz üssü ne için vardır diye?
Bu zat “Akdeniz’deki bu adanın kuzeyi, aslında devlet mevlet değil, bir kişinin derebeyliğidir” diyerek Denktaş’a saldırıyor. Evet doğrudur. Kıbrıs’ın kuzeyinde bugün bir Türk varlığı varsa, Türkiye’nin de yardımıyla o bir kişi dediğiniz Denktaş sayesinde vardır. Denktaş gibiler sayesinde şuursuz kitleler şuurlu, teslim olmaya hazır kalabalıklar da bağımsız milletler haline gelirler.
Yazının sonunda adam hızını alamamış olacak ki, Denktaş’tan sonra Kıbrıs’a saldırıyor. “Türkiye’nin dünyada git gide yükselen değeri, bu çıban başının gündemden düşmesini gerektirmektedir! Haklı olduğumuz kimi davalarda, KKTC karşımıza bir koz olarak sürülüyor”. Şahsın adı ve kim olduğu önemli değildir. Bu bir zihniyettir.
Tarih, kahramanlarına sahip çıkmayan ulusların zaman içerisinde kahrolduklarını gösteren sayısız örneklerle doludur. Kuşkusuz Denktaş, iktidarı besleyen ve iktidardan beslenenlerin gözünde olmasa da hâlâ halkın gözünde ve tarih önünde kahramandır. Önemli olan da asalakların tavrı değil asalet sahiplerinin tavrıdır.

Yazarın Diğer Yazıları