Kafaya koymuşlar, Türkiye bölünecek!
Dün sabah Beytüşşebap’tan gelen 9 şehit 8 yaralı haberiyle sarsıldık. Birkaç saat sonra yaralılardan biri daha şehitler kervanına katıldı, şehit sayımız 10’a yükseldi.
Teröristler de bir hayli kayıp vermiş. Çatışmalar dağlarda devam ediyor. Yetkililer yine şehitlerin kanının yerde kalmayacağını, terörle mücadeleye kararlılıkla devam edileceğini söyleyip duruyor. Binlerce defa duyduğumuz, bu gidişle daha çok duyacağımıza kani olduğumuz ve dinlemekten gına geldiğimiz fotokopi beyanatlar.
Peki, işin aslı ne?
İşin aslını Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Uzmanı Prof. Dr. Sedat Laçiner, “PKK, İran, Irak ve Suriye topraklarında çok rahat bir şekilde hareket ediyor. Hatta İran, bazı karakollarını PKK’ya terk etmiş durumda. Suriye ve İran’da PKK’lılara askeri eğitim veriliyor. Özellikle Irak üzerinden Türkiye’ye ciddi silah akışı oluyor. Bunun kaynağı İran da olabilir, Suriye de olabilir, bir başka ülke de olabilir. Ama şurası açık; bir nokta, bir yer, Türkiye’nin bölünmesi gerektiğine karar vermiş. Birileri bu konuda çalışıyor!” diyerek basiretsiz göz ve kulalara kör müsün gör, sağır mısın duy artık diye sesleniyor..
Aynı şeyi devletin tekliğini ve vatanın bölünmezliğini savunan bizler ve diğer vicdan sahipleri bırakınız PKK’yı daha ASALA döneminden beri söylüyoruz. Biz niçin Lâçiner’den alıntı yaptık, çünkü Sayın Laçiner liberal ve hükümet politikalarını destekleyen bir aydın, bir ilim adamı.. Biz Laçiner’in, “Ama şurası açık; bir nokta, bir yer, Türkiye’nin bölünmesi gerektiğine karar vermiş. Birileri bu konuda çalışıyor!” tespitini bir kez daha tekrarlıyor ve başta Erdoğan olmak üzere sıfır terörle teslim aldıkları Türkiye’yi bu noktaya getiren AKP yetkililerine, “Tamam, sıtmayı yayan sivrisineklerle mücadele ediniz amma asıl işiniz olan ’bataklığı kurutma’ görevinize de başlayın” artık diye sesleniyoruz. Hadi bizi dinlemiyorsunuz, bari sizi destekleyen Laçiner gibi isimlere kulak verin diye adeta yalvarıyoruz.
Çünkü AKP bu konuda şu iki büyük yanlışı yapıyor:
Bir a) Yerel yönetimleri güçlendirme bahanesiyle Türkiye’yi küçük devletçiklere bölüyor.
b) Anayasa’dan Türklük kavramını çıkartarak Halkı küçük parçalara bölüyor.
c) Bu toprakların Türklerin değil kendilerinin olduğuna inanan Ermeni, Rum ve Siyonist Yahudi unsurlara para ile toprak satarak kendi eli ile kurtarılmış bölgeler ihdas ediyor.
İki: a) Terör ve teröristin kaynağı Kandil’in sahibi Barzani’yi azdırıyor ve sınırlarımızın güvenliğini Barzani’ye emanet ederek kuzuyu kurda teslim ediyor.
b) Sahipleri tarafından Türkiye’nin de bölüneceği deklare edilmiş Büyük Ortadoğu Projesi’nde Haçlı ittifakı ile birlikte hareket ediyor.
c) PKK ile mücadelede birlikte ne yapabiliriz diye ABD ve AB’ye soruyor, oysa Türkiye’yi bölmeye karar veren devletler onlar. İnsan cellâdının verdiği akılla ömrünü uzatabilir mi?
d) Terörle mücadele için en vazgeçilmez olan sınır güvenliğimizin teminatı komşularla iyi geçinmek olmalı iken, Erdoğan ve Davutoğlu ikilisi başta Suriye olmak üzere İran ve bölgenin en etkili ülkesi Rusya ile PKK’nın hamisi ABD adına, ters düşüyor.
e) AKP hükümetini başındaki Erdoğan ve diğer yetkililer “PKK terör yapmasın, biz zaten gereğini yapacağız” mesajları vererek “terörle çok şeyler kazanıldığını” kabul ettiklerini ifade etmiş oluyorlar. Bu kabulün açık anlamı, “Ülkeyi size böldürtmeyeceğiz, biz böleceğiz” demek gibi bir şeydir.
Daha söyleyecek çok şey var.
Son sözümüz şu olsun: Şehitlerimize rahmet, yakınlarına sabırlar niyaz ederken, “Hayır, bu ülkeyi kimseye, ama hiç kimseye böldürtmeyeceğiz, inşallah!” Bu ahdimizi bir çivi gibi beyninize çakın tamam mı?