"KAFAMIZI PARÇALAMAK İÇİN KURT YALANLARI!.."
Hakkâri’nin Dağlıca sınır bölgesindeki PKK saldırısında 12 kahraman Mehmetçiğimizin şehit olmasının ardından, ülkenin tamamında büyük bir öfke seli oluşmuştu.
Herkes terör örgütü ve dış desteklerine anında hesap sorulmasını beklerken, “politika” devreye girdi ve yapacağını yaptı!..
BUZLUKTA DONDURULDU, SONRA ERİTİLDİ..
Olaydan bugüne tam tamına bir ay geçti. Şimdi geldiğimiz noktaya bakıyoruz.
Elde var sıfır.
O saldırıdan sonra teröristlerin bir kısmının etkisiz duruma getirilmesini unutmuyoruz. Ancak, beklenenler yapılmadı.
Önce, tezkere çıkardık, çıkarıyoruz denerek -şu ana kadar beklentileri karşılamayan- bir tezkere çıkarıldı. Sonra, Başbakan Erdoğan 5 Kasım’da ABD’ye gidecek, Bush’la görüşecek denerek 10 günlük “buzluğa koyma” yöntemi uygulandı. Ardından, her iki taraftan açıklamalar yapılarak “iş yapıyormuş” havası verildi. Ve kış da geldi. Bugünlerde yurdumuzun birçok yerinde yağan yağmurdan seller oluşuyor. Dağlara kar yağdı bile..
Sonuçta, halk ağzıyla söylersek, tepkiler yatıştırıldı, toplumun gazı alındı!..
Buzlukta dondurulan tepkiler, bu süreçte çıkarıldı ve eritildi, su oldu gitti..
Elde var sıfır..
Geldiğimiz noktaya bakar mısınız?.
Emekli generallerimize, tartışmalı bir konuşma yasağı getirildi. Şimdi bunun kapsamı gündemi oluşturuyor!..
Yazıklar olsun..
HALİDE EDİP: “HEYECANIMIZI YOK EDECEKLER..”
16 Kasım Cuma günkü Ceviz Kabuğu programında gazete kesiklerini(kupürlerini) göstererek, hatırlatmada bulunmuştum.
Bugün söylenenler, 2005 yılında da tıpa tıp söylenmişti!.. Bugün KKK olan Orgeneral İlker Başbuğ, 2005’te, Genelkurmay 2. Başkanı olarak bugünkü açıklamalarıyla yüzde 99 örtüşen açıklamalar yapmıştı.
Aradan geçen 2 yılda bir adım ilerleme olmadığını görüyoruz. (23 yılda çözüldü mü ki, 2 yılda çözülsün, diyebilirsiniz!.. )
Biz 23 yıl öncesine değil, 88 yıl öncesine gidelim.
İzmir’in işgalinden 6 gün sonra, Darülfünun’da (Üniversitede) 21 Mayıs 1919 tarihli toplantıda konuşan Halide Edip’in sözlerine bakalım:
“... bugün uyanmış olan heyecanı asla unutmayınız. Bizi birtakım gaflet eseri telgraflar ve haberlerle uyutmaya çalışacaklar, inanmayalım. Bunlar bizim heyecanımızı geçirdikten sonra, kafamızı parçalamak için verilmiş kurt yalanlarıdır.
Altı sene evvel, meşhur Balkan Muharebesi başlangıcında ’statüko korunacaktır’ dediler; sonra döndüler. Tek dayanağımız kalbimizin kuvveti, örgüt ve sakinliktir.
Biz çok müsrif, cömert milletiz, çok şey israf ettik; paramızı, heyecanımızı, kanımızı verdik. Fakat şimdi elimizde israf edecek pek az şeyimiz kaldı. Davamızın doğruluğuna inancımız vardır.
... Türkler ne yapacaklar diye bakıyorlar, heyecanımızı boğmayalım, Yunan bayrağı İzmir üzerine dikilmeyecektir. Heyecanımızı öldürmeyelim.”
“NE YAPACAĞIZ, DİYE BAKIYORLAR”
“Önce bizi uyutacaklar, sonra kafamızı koparacaklar” diyor Halide Edip Adıvar.
“Türkler ne yapacaklar diye bakıyorlar” diyor.
Bu, bugün de doğru. Ayrılıkçı teröre karşı, elimizi ABD tutarken, ne yapacağımıza bakıyorlar.
70 milyon olarak bizler de bakıyoruz. Ve bekliyoruz.
“Türkiye’nin kafasını koparmadan” önce, ne yapılacak diye..